Siemens Servis Kaliteli Servis


Sizlerin memnun kalarak satın aldığı ve kullandığı Siemens ürünlerinin satış sonrasında da ürünlerinize tam anlamıyla teknik destek sağlamak bu sürecin devamlılığı açısından bi o kadar önemlidir. Siemens olarak sağladığımız bu kalitenin devamı olarak da gerek teknik servislerimiz gerekse çağrı merkezimiz her zaman müşterilerimizin yanında yer alıp sahip olduğunuz ürünlerde sizlere her tür desteği sürekli olarak sağlayacaklardır.

Siemens Servis

Tüm sorun ve beklentinize en kısa sürede cevap vermek, mümkün olabilecek en iyi hizmeti sağlamak temel hizmet politikamız içinde yer almaktadır. Bu doğrultuda teknik servislerimiz ve çağrı merkezlerimiz haricinde sizler için http://www.siemens-servisi.com adresli internet sayfamızı hizmetinize sunuyoruz. Daha süratli, kesintisiz ve kaliteli hizmet verebilmemizi sağlayacak olan web sitemiz aynı zamanda daha fazla kullanıcıya ulaşmamızı sağlayabilmektedir.

Siemens Servisi

Kullanıcılarımızın daha etkili bir teknik servis sürecine dahil olmaları için tüm Siemens kullanıcılarını web sitemize bekliyoruz. Ayrıca, her türlü sorun, istek ve şikayetleriniz için web sitemizi ziyaret edebilir, Siemens hakkındaki gelişmeleri ve yenilikleri sitemizden takip edebilirsiniz.

NOT : Bu yazı, Siemens özel servisi tarafından yazılmış olup, tanıtım amacıyla yayınlanmıştır.

Adsız

Fotoblog Oluşturma Rehberi

Son yıllarda dijital fotoğrafçılık insanlar arasında çok yaygınlaşmaya başladı.Herkes elinde makinesiyle gittiği her yerde hoşuna giden şeylerin fotoğraflarını çekiyor ve bunları paylaşmak istiyor.Tam bu noktada devreye kişisel fotoğraf blogları yani fotobloglar giriyor.

 

Fotoblog Nedir?

 

Nasıl bloglar insanların ilgi duyduğu konulardaki düşüncelerini yazdıkları günlüklerse fotobloglar da insanların ilgi duydukları konularda çektiği fotoğrafları paylaştıkları günlüklerdir.Fotobloglar fotoğrag galeri ile karıştırılmamalıdır.Fotobloglarda paylaşılan fotoğraflarla ilgili hikaye ve bilgi de paylaşılabilir.Ayrıca takipçilerden gelen yorumlar olaya interaktivite katar.Bu yönleriyle fotobloglar fotoğraf galerilerinden çok daha dinamiktir.

 

İşte size ilham verebilecek dünyaca ünlü bazı fotobloglar:

  • The Big Picture
  • 50mm
  • Sacbee
  • Pdn Photo Of The Day
  • Tristian Campbell Photography

     

    Fotoblog Nasıl Oluşturulur?

     

    Verdiğim örneklerdeki bloglar kendilerine özel bir içerik yönetim sistemine sahipmiş gibi gözükebilir ancak Blogger, Wordpress ve Tumblr’a özel fotoblog temaları yükleyerek ücretsiz ve kolay bir şekilde kendi fotoblogunuzu oluşturabilirsiniz.

     

    Blog Hocam’da Blogger ağırlıklı bilgiler paylaştığım için fotoblog oluşturmak için Blogger kullanmanızı önereceğim.Şimdi adım adım fotoblog oluşturmaya başlayalım.

     

    1. Blogunuzun ismini belirleyin.

    2. Belirlediğiniz isimle yeni bir blog oluşturun.

    3. Oluşturduğunuz bloga ücretsiz fotoblog temalarından birini yükleyin.

    4. Fotoğraflarınızı blogunuzda paylaşın.

     

    Ücretsiz Fotoblog Temaları

     

    Üçüncü adımda blogunuza ücretsiz bir fotoblog teması yükleennizi söyledim.”Peki ücretsiz fotoblog temalarını nereden bulabilirim?” diye soruyorsunuz beğendiğim bazı fotoblog temalarını paylaşayım.

     

    Lugada

    Lugada Fotoblog Tenası

    Demoİndir

    Deposit Photos

    Deposit Photos Fotoblog Teması

    Demoİndir

    Blissful Blog

    Blissful Blog Fotoblog Teması

    Demoİndir

    MyFolio

    MyFolio Fotoblog Teması

    Demoİndir

    Gallery Hex

    Gallery Hex Fotoblog Teması

    Demoİndir

    Photos BlogX

    Photos BlogX Fotoblog Teması

    Demoİndir

     

     

    Bir Fotoblogda Dikkat Edilmesi Gerekenler

     

    Normal bloglarda dikkat edilmesi gereken pek çok şeyi daha önce defalarca yazdım.Fotobloglarda içeriğin temeli metin yerine fotoğraflar olduğu için dikkat etmeniz gereken başka şeylerde var.Kısaca bunlardan bahsedecek olursak:

     

    1. Fotoğraflar için SEO

     

    Fotoblogunuza organik trafik sağlamak istiyorsanız bunları arama motorlarına uygun şekilde optimize etmelisiniz.Bunun için fotoğraflarınızın dosya ismini anlamlamı birşeyler yazmalı ve her fotoğrafınıza title, alt taglerini eklemelisiniz.

     

    2. Filigran

     

    Fottoğraflarınıza bir köşesine görüntüyü bozmayacak şerkilde filigran yeni watermark ekleyerek fotoğraflarınızın paylaşılması durumunda kaynağın siz olduğunu herkese gösterbilir bu sayede ziyaretçi trafiğinizi ve popülaritenizi arttırabilirsiniz.Daha önce fotoğraflara filigran ekleminin en kolay yolunu anlatmıştım ancak fotoblogların çok daha profesyonel araçlara ihtiyacı olduğunu söylemeliym.

     

    3. Sosyal Ağlar

     

    Çektiğiniz fotoğrafları aynı zamanda Flickr, Pinterest gibi fotoğraflarla ilgilenen kişilerin yoğun olduğu sosyal ağlarda paylaşarak hem yyeni tkipçiler kazanabilir hem de kişisel markanızı yaratabilirsiniz.

     

    Benim fotobloglarla ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.Konuyla ilgili düşünce ve sorularınızı yorum formundan iletebirsen sevinirim.

  • Adsız

    Twitter'daki Terimler ve Anlamları


    Twitter kullanan arkadaşlarımın sayısı giderek artıyor ama; yeni oldukları için pek çok şeyi bilmiyorlar. Tweet nedir, tweetlemek nedir, ReTweet nedir, follow nedir, unfollow nedir, favoriye almak nedir, TT nedir vs. gibi bir sürü soru geldi. Aslında bunu yazan internet siteleri çok var. Bir baksa öğrenecek ama sormak her zaman daha kolay geliyor. Ben de blogda tek tek listeleyim dedim özet olarak.

    Açıklamaları yaparken Facebook üzerinden örnek vermeye çalışacağım. Maksat anlaması daha kolay olsun diye.

    Tweet nedir? / Tweetlemek nedir?
    Facebook'taki duvar yazısı veya durum güncelleme dedikleri şeye, Twitter'da Tweet diyorlar. Bu eyleme de Tweet atmak yada Tweetlemek deniyor.

    Follow nedir? / Unfollow nedir?
    Eskiden Twitter'da Türkçe dil desteği yoktu. Takip et yerine, "takip et" kelimesinin ingilizcesi olan "follow" yazardı. Twitter'da eski olan arkadaşlarda da ağız alışkanlığı olmuştur biraz da artistlik olsun diye "takip et" kelimesi yerine "follow" kullanırlar. Eğer Twitter'da gezerken "follow" kelimesi geçen bir Tweet görürseniz "bu ne lan?" diye telaş yapmayın.

    Unfollow ise "follow"un tam zıttı olan bir kelimedir. Bu da "takipten vazgeçmek" anlamına geliyor.

    ReTweet nedir? / RT nedir?
    Adında da çok net anlaşılmakta. Hani müzik dinlerken "RePlay" diye bişey vardır. Tekrar dinlemek anlamına gelir. Twitter'da da "ReTweet" vardır. Bunun kısaltmasına da RT denmekte. Facebook'taki "beğen" butonunun farklı bir versiyonudur. Beğendiğiniz bir tweeti, Tweetin hemen altındaki butondan RT yaptığınız zaman onu tekrardan ama bu sefer kendi profilinizde ve kendi takipçilerinize paylaştığınız için buna Re Tweet deniyor.


    Favoriye Almak Nedir?
    İsminden de görüldüğü gibi anlaşılması zor olmayan bir kelime. Beğendiğiniz bir Tweet'i profil sayfanızdaki favorilerinize almanızı sağlıyor.

    TT Nedir? / TT oldu ne demek?
    Trend Topic anlamına gelmektedir ve kısaca TT olarak yazılmaktadır. Trend; popüler demek. Topic ise konu demek. Twitter'da o gün en çok konuşan konu ne ise o konu Trend Topic  olur ve Twitter'da xxxx adlı konu TT oldu derler. Örneğin 4 Temmuz 2012'de Türkiye'de çok konuşulan konular şunlarmış.


    Ben Türkiye gündeminin fotoğrafını ekledim. Siz isterseniz "Gündem değiştir" yaparak dünya gündemini veya İngiltere, İspanya gündemini falan takip edebilirsiniz. O size kalmış.

    Hashtag nedir?
    Bazı yerlerde hastag olarak görsenizde aynı şeyden bahsediliyordur. Hashtag etiket anlamına geliyor ve etiketlemek istediğimiz kelimenin önüne  #  işareti eklenerek bir etiket oluşturulması işlemidir.

    Örnek :
    #FF
    #FridayFollow
    #kemalsunalreplikleri
    #MustafaKemalAtatürk
    #takipedenitakipederim

    vs. şeklinde yazılır. Bu etiketlerin yapılma amacı çoğu zaman topluluk olarak bir konuya dikkat çekmek için yapılır yada ortak konuya değinen insanları bir başlık altında toplamak amaçlanmıştır.

    Örnek :
    #benimderdim hayat.
    #benimderdim sensin.
    #hayalimdekikomsu wirelles şifresi olmayan komşudur.
    #hayalimdekikomsu Adriana Lima.
    #MustafaKemalAtatürk çok büyük bir liderdir.

    vs. Twitter'ın genelinin aynı hashtagı kullanması ile bazen TT olduklarını da görürsünüz.

    DM nedir?
    DM'nin açılımı "Direkt Mesaj"dır.  Twitter'da karakter sınırlaması olduğundan dolayı kısaca DM olarak yazanlar vardır. Twitter'da karşılıklı olarak birbirini takip edenlerin özel olarak mesajlaşmalarını sağlar.

    Mentions Nedir?
    Türkçe olarak "bahsedenler" demektir. Tweetinde sizden bahsedenler, sizin kullanıcı adınızı yazanların yaptığı eylemdir. Twitterlerinizden herhangi birine yazılan cevaba veya @kullanıcıadınız yazılarak Tweet atanları gösteren kısma da mentions denmektedir. Aynı şekilde siz de birine mentions atmak isterseniz; tweetinizi yollamak istediğniz kişinin kullanıcı adını tweetinizi içinde @kullanıcıadı şeklinde yazarak tweetlerseniz bu da mention olur ve karşı taraftaki mentions kısmında görünür.  İlk önce bağlan, daha sonra da bahsedenler kısmına tıklayarak, mentionslarınıza bakabilirsiniz.

    #FF nedir?
    Bu hashtag artık Twitter'ın bir parçası gibi oldu o yüzden açıklamalar yaparken bunu da açıklamak istiyorum. Açılımı "Friday Follow"dur. Cuma takibi anlamına gelir. Çünkü Twitter'ın en yoğun olarak Cuma günü kullanıldığı söylenmektedir. Kullanıcılar, arkadaşlarının daha çok takipçiye ulaşmalarını sağlamak için #FF etiketini kullanarak diğer Twitter takipçilerine kendi arkadaşlarını önerirler.

    Örnek :   #FF @aliarslan10 Bu arkadaş çok iyi Tweet atıyor takip etmenizi öneririm.

    Şeklinde örnek bir Tweet verilebilir bu konuyla ilgili.

    #takipedenitakipederim Nedir?
    Bu da Twitter'ın bir parçası haline gelmiş. Daha çok takipçiye ulaşmak için başvurulan bir yöntemdir. Bu etiketi kullananlar, bu etiketin olduğu başlıkta bir araya gelerek birbirlerini takip ediyorlar.

    Twitter'da "SHOUTOUT" Ne Demek?
    Twitter'da insanlar birbirine yardımcı olara takipçi sayılarını arttırmak için ürettikleri başka bir metoddur. Twitter'da "Shoutout etmek"  demek; kendi takipçilerinize başkasını önermek anlamına gelmektedir.

    Örneğin; ben bir Tweet'im de şöyle bişey yazdım diyelim :

    "Shoutout ---> @aliarslan10"

    Ben burada "aliarslan10" adlı kullanıcıyı shoutout etmiş oldum. Yani Tweet atarak, herhangi bir arkadaşımın takipçilerini arttırmak için beni takip edenlere önermiş oldum. Aynısını arkadaşım da benim için yaparak, beni "Shoutout"lamış olur. Bu şekilde önerme usulü ile karşılıklı olarak yardımlaşılarak her iki taraf da takipçilerini arttırmaktadır.

    Adsız

    YGS-LYS'ye Hazırlanmaya Nereden Başlamalı? [LYS'nin Önemi]


    YGS-LYS gibi bir sınava hazırlanırken "YGS-LYS'ye Hazırlanmaya Nereden Başlamalı?" sorusunun cevabı da çok önemlidir bence. Genelde ne zaman başlasam diye hesap yapanlar vardır. Valla şuana kadar başlaman gerekiyordu. Millet hazirandan başlıyor. Hemen bugün başlayabilirsin. "Nasıl çalışmalıyım?" diyenler için de şunu söyleyebilirim; çalışma stilini her kişi kendi belirlemeli diye düşünüyorum. Kendiniz belirleyemiyorsanız rehberlik hocanızla ortak bir çalılma yapmanızı öneririm.

    Bu sene sınava girecek olan arkadaşlar ile beraber ve ben de dahil olmak üzere geçen sene de beraber sınava girdiğimiz tüm arkadaşlarım aynı hataya düştüler. Herkes işin kolayına kaçıyor. YGS konuları daha kolay diye YGS'den başlanıyor.

    Genelde şunu duyuyorum : "Yazın YGS'yi hallederim. Dersane açılınca sadece soru çözer ve LYS çalışırım." yada "İlk önce YGS'yi halledeyim. YGS bittikten sonra LYS'ye başlarım."

    Hayır öyle olmuyor işte! Böyle düşündüğünüz zaman LYS'ye hiçbir zaman çalışamıyorsunuz. Bunun garantisini verebilirim size. Önünde YGS gibi bir sınav varken LYS'yi sürekli erteleyeceksin ve bir de bakmışsın ki YGS bitmiş; LYS maratonu başlamış ve senin LYS bilgin sıfır. Hadi şimdi 2 ayda LYS'yi bitir bitirebilirsen. Biter mi? O sana kalmış ama sıcaklıkların da atışının bu döneme denk gelmesi ve zamanın kısıtlı olmasıyla psikolojik olarak  bir sıkıntı oluyor genelde. Bu zamanlarda da insanlar artık sınavdan umudu kesiyorlar. Hatta dersane etütlerdeki doluluk oranı %80 azalıyor. Dersaneyi bırakanlar bile oluyor.

    O zaman gelince, artık yazmaya başlıyor öğrenciler Twitter ve Facebooklarına "Sınav Mağduru" diye. Artık arkadaşlarla ÖSYM'ye laf atarsınız. Sisteme küfür edersiniz, aile ile tartışmalar, evde sürekli sinirlilik hali ne yapacağını bilememe vs. vs. vs.... Sonuç olarak ya istemediğiniz bir yere gitmek zorunda kalırsınız yada seneye hazılanma kararı alırsınız. Bunlar hemen hemen her öğrencinin başına geliyor. Benim başıma ve arkadaşlarımın da başına geldi ve berabat bir durum. O 2 ay içinde psikolojik olarak bunalıma girmediğinize şükretmeniz lazım.

    LYS, YGS'den Daha Kolaydır!
    LYS'in %60ı alınıyor YGS'nin %40ı alınıyor diye LYS daha zor olur(!) düşüncesini kafanızdan silin yok öyle bişey. YGS konuları daha basit olabilir ama şu bir gerçek ki LYS sınavı daha basit oluyor. Zaten öğrencilerin yarısından fazlasını YGS'de eliyorlar. Psikolojik bunalıma girenler, ağlayanlar, zırlayanlar, çalışmayı bırakanlar, damdan kendini atanlar vs. bu tip olayların hepsi YGS sonrası oluyor. Çünkü LYS basit bir sınavdır. Hatta ve hatta LYS'den çıktığınız zaman ilk sözleriniz şunlar olacaktır : "Çok kolay sormuşlar. Keşke hiç YGS çalışmasaydım da sadece LYS çalışsaydım."

    Şunu aklınızda bulundurun! YGS bir mantık sınavıdır. Ne kadar çalışırsanız çalışın, tek bir mantık sorusunda sizi yanıltırlar ve o soruyu yanlış yaparsınız ama; LYS ise tamamen bilgi sınavıdır. Biliyorsan yaparsın! Hiçbir aldatmaca veya mantık oyunu yoktur.

    Yani çok çalışsanız da YGS'niz kötü geçebilir. YGS'nin bir diğer kısaltılışı da MBS'dir bana göre. Yani; Moral Bozma Sınavı. YGS çok çok çok önemsiz bir sınavdır. Kesinlikle moral bozmamanız gerek. Her ne kadar kötü geçsede. Eğer moral bozarsanız bu moral bozma sınavında elenenlerden biri de siz olursunuz. Genelde de öyle oluyor ki siz de aynı duruma düşmeyesiniz diye LYS'ye en başından önem vermelisiniz. Böylece YGS'niz ne kadar kötü geçerse geçsin LYS'niz iyi olduğundan bu sizde kaygı yaratmayacaktır. Çünkü bildiğiniz üzere LYS'nin etkisi daha çok.

    *YGS'si iyi geçip de LYS sınavı kötü geçen bir adam iyi bir üniversiteye gidemeyebilir ama; YGS sınavı kötü olup da LYS sınavı çok iyi geçen biri çok iyi bir üniversiteye gidebilir ve ben bunun örneklerini çok gördüm. Sınavdan sonra sizde şahit olursanız hiç şaşırmayın.

    *Daha farklı bir örnek verecek olursam. YGS'de arkadaşlarınız sizden daha iyi bir puan almış ise sakın sıkıntı yapmayın. LYS'de alacağınız puan ile sınavda onlara fark atabilirsiniz. Herkes YGS sınavında pes ettiği için LYS'de aldıdığınız puanlar daha da önemli oluyor ve sıralamınızı büyük ölçüde etkiliyor.

    Eğer bu yazımı sezon başlamadan (haziran-temmuz ayları) okuduysanız şanslısınız. Size önerim sezon açılana kadar LYS'yi konularını bitirmeniz. Tam olarak kavramasanız da her konuda bilgi sahibi olmanız gerek. Sezon başladığı zaman da YGS konularında kesinlikle dershane ile beraber gidin. Dershaneyi kaçırmayın. Dersaneyi kaçırdınız mı yakalaması zor olur. Zaten dersane YGS konularıyla başlayacak sezona. Dersanede konu biter bitmez o konunun tüm sorularını bitirmiş olmanız gerekiyor. Haftasonları da eğer isterseniz LYS'den soru çözün. Hani yazın bitirmiş olduğunuzu varsayarsak, hafta sonları da sadece soru çözersiniz. Deneme falan çözün yada her konudan 1-2 test.

    Yazın LYS konularını bitiremediyseniz..

    Eğer bu yazıyı sezon başında değilde henüz yeni keşfettiyseniz; LYS'ye hiç başlamadıysanız veya LYS konularını henüz bitirmemiş iseniz; sizler için de şöyle bir tavsiyede bulunabilirim : Öncelikle telaşa kapılmayın! YGS'yi büyük oranda halletmeye çalışın. Özellikle de  konularda dersaneyi yakalamaya çalışın. YGS sınavına daha çok zaman varsa,  (en az 2 ay ve daha fazlası olmalı) YGS'ye son 5 hafta kalana kadar haftada 3 gününüzü LYS'ye 4 gününüzü de YGS derslerine ayırın ve öyle çalışın!

    Benim bu konudaki görüşlerim böyle işte.. Ben bu yazdıklarımı uygulayamadım ama tekrar girecek olsam öyle yapardım. Yani LYS sınavına daha çok önem verirdim. Umarım bu yazdıklarım size faydalı olur. Sınava girecek olan arkadaşlara başarılar..


     YGS Sonuçları Sonrası LYS Çalışmayı Bırakmayın! yazısını okumak için buraya tıklayınız.


    EKLEME - (31.07.2013) 

    YAZIYA YAPTIĞINIZ YORUMLAR İLE İLGİLİ AÇIKLAMA


    Arkadaşlar.. Attığınız yorumların yoğunluğundan dolayı yeni yorum atan arkadaşların yorumları gözükmemekte. Bunun için yorumların alt kısmından "Daha fazlasını yükle" yapmanız gerekmektedir.

    Bakınız :




    Adsız

    Blog Yazılarınızda Kullanabileceğiniz Şablon

    Blog yazılarımda belli bir format ve şablon kullanmaya dikkat ederim.Herkese de öneririm.Yazılarınızın kullanıcı dostu olması açısından okunabilirliği yüksek bir biçimlendirme, format veya şablon ( adını ne koyarsnız ) kullanmak her zaman iyidir.

     

    İçeriği metin ağırlıklı bloglar için blog yazılarınızda kullanabileceğiniz kullanıcı dostu bir yazı formatını gösteren basit bir grafik hazırladım.Eğer hala bir yazı formatınız yoksa bu grafikteki formatı kullanabilirsiniz.

     

    Blog Yazısı Şablonu

     

    1. Yazı Başlığı: Dikkat çekici ve merak uyandırcı olmalı.Eğer Google’dan daha fazla organik trafik istiyorsanız başlıkta anahtar kelime kullanabilirsiniz.

     

    2. Görsel: Yazılarda küçük bir görsel kullanmak hem okuyucunun ilgisini çekmek hem de SEO açısından faydalıdır. Giriş paragrafının sağ veya sol tarafına hizalanacak şekilde orta boyutlarda bir görsel kullanabilirsiniz.

     

    3. Giriş Paragrafı: Anlatmak istediğiniz şeyi anlatmaya hemen başlamak yerine ne anlatacağınızı, neden böyle bir yazı yazmaya karar verdiğinizi veya bunun gibi şeylerden oluşan küçük bir giriş paragrafıyla yazıya başlamak iyidir.

     

    4-6. Ara Başlıklar: Yazınızı uzun bir paragrafşeklinde yazmak yerine daha kısa paragraflara bölmek ve her bir paragraftan önce o paragrafta anlattığınız konuya ait bir ara balşık atmak daha iyi olacaktır.

     

    5-7. Paragraflar: Az önce de dediğim gibi yazınızı uzun bir paragraf şeklinde yazmak yerine daha kısa paragraflara bölmek yazınızın okunabilirliğini artttıracaktır.Ben grafikte 2 pargaf gösterdim ama yazınızın uzunluğuna ve içeriğinize göre ara başlıklarla paragrafların sayısını arttırabilirsiniz.

     

    8. Call To Action: Yazınızın en sonuna bir “call to action” eklemenizi kesinlikle tavsiye ederim.Call to action olarak e-posta abonelik formu, paylaşım butonları, yorum yazmaya teşvik edici bir cümle veya başka bir yazıya yönlendirme gibi şeyler kullanabilirsiniz.

    Adsız

    Şike Döneminde Taraftar Olmak


    Takımınız şike ile suçlanıyorsa, takım taraftarı için çok sıkıntılı bir durumdur bu. Yıllardır gönül verdiğin takım şike yapmış diyorlar. Bıraksan bırakamazsın. Atsan atılmaz, satsan satılmaz hesabı. İnanmak istemez insan ama yapmış işte, bulaşmış pisliğe bir defa. Burada Fenerbahçeli arkadaşları az çok anlamak gerek. Adamlar sıkıntılı bir dönemdeler ve ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.

    Başkanı Desteklemek Niye?
    Ne zamandır aklımda ama bu sefer bloga yazma kararı verdim. Herşeyi anladık. Takımınızı savunmak istiyorsunuz, inanamıyorsunuz bu duruma vs. peki başkanı desteklemek ne lan? Niye böyle bir saçmalık yapıyorsunuz? Takımınızın adını 2 paralık eden adamı Metris'te desteklemek niye? Neden omuzlarda o adam? Takımınızı bu hale sokan kendisi değil miydi? O adamı bir daha kulubün binasının önünden bile geçirmemeniz gerek.



    Ama Takıma Hizmet Yaptı !
    Fenerbahçeli arkadaşlarımdan da ençok duyduğum laf bu. Eğer Fenerbahçeliysen bu yazımı buraya kadar okuduysan büyük ihtimalle seninde aklından bu geçmiştir. Hemen buna da cevap vereyim.

    Aziz Yıldırım Fenerbahçe'yi çok seven bir adam. Bunu herkes açıkça görmekte. Bayağı da hizmet yaptı kulübe orası da tamam ama; adam bu hizmetleri zaten karşılıksız yaptı, takımını sevdiği için yaptı. Yani ben bu hizmetleri yapayım taraftarın gözüne gireyim onların beni desteklesinler diye değil. Bunları yaparken adam taraftardan karşılık beklemeden yaptı. Siz neden adama karşı kendinizi borçlu hissediyorsunuz ki? Başkandır bu, hizmet yapacak tabi. Gelen her başkan hizmet yapmıştır zaten. Kişiler gelip geçicidir arkadaşlar. Kalıcı olan takımdır. Siz eğer takımınızı gerçekten seviyorsanız sizin için en önemli unsur Fenerbahçe ve Fenerbahçelilik olmalı. Aziz Yıldırım cezasını çekip, çıkacak ama bu şike olayları Fenerbahçe'nin tarihine girdi ve artık bu Fenerbahçe için bir leke olacak. Spor tarihinde Fenerbahçe şike yapmış bir kulüp olarak anılacak. Eğer bu süreçte halen ısrarla Aziz Yıldırım'ı destekliyorsanız kusura bakmayın ama sizde takım sevgisi değil, Aziz Yıldırım sevgisi vardır ancak.

    Peki Ya Başkana Suçlama Yapmışlarsa?
    Belki yukarıda yazdıklarımdan tatmin olmadınız ve "peki ya başkanımız suçsuzsa, ona bu destek vermemek ayıp olmaz mı?" diyorsunuzdur belki. Kesinlikle ayıp olmaz! Sonucu bekleyin, ona göre destek verin o zaman. Adam belli ki işin içine girmiş. En ufak bir şüphede bile o adamı defterden silmeniz gerekirdi çünkü bu takımın geçmişine işleyecek bir leke olacaktır. Eğer takımına gerçekten güvenen biri olsaydı bu tür işlere hiç bulaşmaz, takımına bu lekeyi sürmezdi. Gerekirse onuruyla ligi orta sıralarda bitirirdi ama adam hırsının kurbanı oldu.

    Sonuç olarak Fenerbahçe spor tarihine, şike yapmış bir takım olarak tescillenerek yazıldı. "Diğer 4 büyük takımlar da yapmış zamanında" denebilir onlar taraftarların kendi aralarındaki söylentilerdir ama Fenerbahçe'nin durumu farklı çünkü bu durum şikeci bir takım olarak tarihine işlemiştir artık.

    Adsız

    Başarılı Bir Blog Nasıl Oluşturulur? [ İlk Adımlar ]

    Blogların gücünü ve popülaritesini gören çoğu internet kullanıcısı kendi blogunu oluşturmak istiyor.Hepsinin amacı da aynı: tanınan ve söz sahibi bir blogcu olmak, hatta blogundan para kazanmak.

     

    Başarılı Bir Blog Nasıl Oluşturulur?

     

    Blog Hocam’ın takipçi sayısı ve popülaritesinin artmasının yanında bu blog sayesinde karşıma çıkan ek gelir fırsatlarını gören arkadaşlar böyle bir blog oluşturmak istediklerini ve yardım etmemi istiyorlar.Bugüne kadar bu soruyu soranlara ve bundan sonra da soracak olarak yol göstermesi açısından iyi bir blog oluşturmak için uyguladığım ve uygalanması gerektiğini düşündüğüm önemli adımları yazdım.

     

    Hedef Koyun

     

    Ben Blog Hocam’ı ilk oluşturduğumda hobi amaçlı oluşturdum için o gün koyduğum uzun vadeli hedefim okuyucu kitlemi genişletim, yazılarımı daha fazla okişiye ulaştırmaktı.Yolumu ve stratejilerimi de bu hedefe göre belirledim.

     

    Siz de başarılı bir blog oluşturmak istiyorsanız kendinize haftalıki aylık, yıllık hedefler belirleyin ve çalışmalarınızı bu hedeflere ulaşmak için yapın.

     

     

    Niş Ve Üretebileceğiniz Bir Konuda Yazın

     

    Bildiğiniz gibi Blog Hocam’da ağırlıklı olarak blog yazarlığı ve Blogger platformu ile ilgili yazılar yazıyorum.Ve bu  blogun tutttuğunu göre onlarca kişi kerametin bu konuda olduğunu düşünüp aynı konuda bir blog oluşturuyorlar.Ancak o konudayeterli bilgi ve deneimleri olmadığı için başarılı olamıyorlar.Sonrasında da bana şu soruluyor: “Hangi konu tutar?”

     

    Hemem hemen her konunun bir alıcısı yani okuyucusu vardır.Önemli olan yazdığınız konuda bilgi sahibi olmanızdır.Kaliteli, özgün ve devamlı içerik üretmek, bir blogun tutması için gerekli olan en temel unsurdur.

     

    Markalaşmaya Çalışın

     

    Blogunuzun markalaşması; akılda kalıcılık ve virallik açısından çok etkili olacağı gibi en başta koyduğunuz hedeflere daha kolay ulaşmanıza yardımcı olacaktır.Markalaşmak bir logodan daha fazlasıdır.

     

    Tasarımınız ve yazı tonunuzla özgün olun.Backlink kazanmak için saçma sapan sitelerde yer alarak markalaşma sürecinizi baltalamayın.İmkanlarınız varsa kaliteli sitelere relam verin.

     

    İçeriğinizle Fark Yaratın

     

    Blogunuzda aynı konuda yayın yapan yüzlerce hatta binlerce blog daha olabilir.Rakiplerinizin arasından sıyrılmak için kullanabileceğiniz en güçlü silahınız içeriğinizdir.Bu yüzden oluşturduğunuz içeriğin kalitesine ve özgünlüğüne fazlasıyla önem vermelisiniz.

     

    İnsanlara blogunuzu takip etmeleri için ikna edici sebepler sunun.Bunlar tabiki yazılarınızdır.Güçlü içerik oluşturup blogunuzu güncel tutarsanız okuyucu kitleniz gün geçtikçe genişleyecektir.Diğer bloglarda yer alan bir haberi paylaşırken bile kendi tarzınızı ve multimedya öğeleri kullanarak fark yaratabilirsiniz.Bu sayede rakiplerinizden her zaman 1 adım önde olursunuz.

     

    Sosyal Medyayı Etkin Kullanın

     

    Bazı blogcuların sosyal medyadaki hesaplarını ziyaret ettiğimde çok sık karşılaştığım bir hata var.Sadece bloglarındaki güncellemeleri paylaşarak sosyal medya bir takip merkezi olarak kullanıyorlar.

     

    Sosyal medya blog yazılarınızın promosyonunu yapmak için çok etkili bir platformdur ancak sosyal medyayı sadece bu şekilde kullanırsanız sosyal medyanın diğer nimetlerinden faydalanmamış olursunuz.Sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanarak ve orada da kaliteli paylaşımlar yaparak blogunuza yeni okuyucular kazandırabilir, mevcut okuyucularınızla etkileşime geçebilirsiniz.

     

    Yorum Yazın

     

    Hem kendi blogunuzun hem de sizinli aynı konuda yayın yapan blogların yorum bölümlerini etkili bir şekilde kullanın.Kendi blogunuza yapılan yorumlara ciddi, faydalı, tatminkar cevaplar yazarsanız okuyucu ile güçlü bir bağ kurar ve sadık bir okuyucu kitlesine sahip olabilirsiniz.

     

    Blogunuzun konusuyla aynı bloglara yorum yaparak hem backlink kazanabilir, hem yeni okuyucular kazanabilir, hem de diğer blogcularla bir network kurabilirsiniz.

     

    Misafir Blogcu Olun

     

    Yeni kurulan blogların en büyük hastalığı nedir? Elbette kimsenin ziyaret etmemesi.Peki bu hastalıpın ilacı nedir? Misafir blogculuk.Hedef kitlenizin takip ettiği popüler blogları tespit edip, onlara misafir yazı yazarak kısa sürede ciddi bir ziyaretçi trafiği elde edebilirsiniz.

     

    Misafir blogculuk sayesinde ziyaretçi trafiğinin yanında nitelikli backlink kazanmış olur ve misafir olduğunuz blogcularla tanışarak online çevrenizi genişletebilirsiniz.

     

    Hiç bir başarı bir gecede kendiliğinden gelmez.Başarılı bir blog sahibi olmak istiyorsanız sabırlı olmalı ve düzenli bir şekilde çalışmalısınız.

    Adsız
     
     
    OrtayiPisletenV1 - Copyrgiht 2013 - Tüm haklarımı annem kaldırdı - Tema Yapımcısı: TanerC.