10.Sınıf Dil ve Anlatım Sayfa 189 - 212 Arası Cevaplar (Yeni Müfredat)


  1. Söyleşmeye Bağlı (Diyalog) Anlatım-Ünlem


Metin İnceleme
  1. Okuduğunuz metinlerin türlerini belirtiniz. Söyleşmeye bağlı anlatımla oluşturulmuş bu metinle rin ortak özelliklerini bulunuz.
CEVAP:
Söyleşmeye bağlı anlatımla oluşturulmuş metinlerin ortak özellikleri:
  • Söyleşmeye bağlı anlatımla oluşturulmuş metinlerde jest ve mimikler anlatımın gücünü arttırır.
  • Karşılıklı konuşmalar, bağlam’a ve konuşulan kişiye göre değişebilir.
  • Görme ve işitmeyle kurulan iletişim önemlidir.
  • Vurgu ve tonlama önemlidir.
  • Tekrarlar söyleşmeye bağlı anlatımlarda ifadeyi kuvvetlendirir.
  • Sohbet, mülakat ve diyalog, monolog metinleri söyleşmeye bağlıdır.
  • Hikâye, roman tiyatro, mülakat, röportaj, monolog söyleşmeye bağlı anlatımın kullanıldığı metin türleridir.

Anlama ve Yorumlama
5.etkinlik
Söyleşmeye bağlı metinlerle ilgili bilgi verilen aşağıdaki metinde boş bırakılan yerlere uy gun terimleri kutucuklardan seçip yerleştiriniz.
CEVAP:
İki veya daha fazla kimsenin, bir konu üzerinde, karşılıklı konuşturulmasına diyalog denmektedir. Başta günlük hayat olmak üzere tiyatro eserleri, roman, hikâye, röportaj, sohbet, açık oturum ve manzum hikâye türlerinde bu anlatım biçimine çok sık rastlanır. Bununla birlikte iç konuşma, yani monolog da söyleşmeye dayanmaktadır. Roman, hikâye, masal gibi türlerde konuşmacının adının yerine, satırbaşına gelmek üzere sadece bir konuşma çizgisi konur. Özellikle son yıllarda yazılan roman ve hikâyelerde karşılıklı konuşmalar, olayı anlatanın sözleri tırnak işareti içine yerleştirilmektedir. Tiyatro eserlerinde oyuncuların karşılıklı konuşmalarında önce konuşmacının adı belirtilir, önüne "konuşma çizgisi" (—) çekildikten son ra konuşmaya yer verilir.

7.etkinlik
Birdenbire uyanan türlü duyguların etkisiyle söylenen "Ay!" ünleminin cümleye kattığı an lamları aşağıdaki kutucuklardan seçerek parantez içindeki boşluklara yazınız.
CEVAP:
  • Ay, dişimin ağrısı tuttu! (acı)
  • Ay, bunu sen mi söylüyorsun! (şaşma)
  • Ay, ne güzel, ne sevimli şey! (beğenme)
  • Ay, bir araba üzerimize doğru geliyor! (korku)


8.etkinlik
"Ah!" ünleminin cümleye kattığı anlamları aşağıdaki kutucuklardan seçerek parantez için deki boşluklara yazınız.
CEVAP:
  • Ah yavrum, bu ne kaza! (acıma)
  • Ah, neydi o eski günler! (özlem)
  • Ah çocuk ah! Nasıl yaptın bu işleri? (öfke)

9.etkinlik
"Ey!" ve "Hey!" ünlemlerinin cümleye kattığı anlamları aşağıdaki kutucuklardan seçerek parantez içindeki boşluklara yazınız.
CEVAP:
  • Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker! (hitap)
  • Hoca rahmetliye bak, oğluna bak, hey gidi hey! (Umutsuz bir özlem)


10.etkinlik
"A!" ünleminin cümleye kattığı anlamları aşağıdaki kutucuklardan seçerek parantez içinde ki boşluklara yazınız.
CEVAP:
  • A! Ne güzel! Siz de mi geldiniz? (sevinme)
  • A! Sen artık çok oluyorsun. (kızma)
  • Aaa! Onu ben mi söylemişim? (şaşma)
  • A Paşam! İnsan önce kendini bilmeli. (hitap)


11.etkinlik
"Ha!" ünleminin cümleye kattığı anlamları aşağıdaki kutucuklardan seçerek parantez için deki boşluklara yazınız.
CEVAP:
  • Ha gayret, göreyim seni! (isteklendirme)
  • Ha, şimdi anladım! (hatırlama)
  • Sakın yapma ha! (uyarma)


12.etkinlik
Genellikle şaşkınlık anlamı taşıyan "vay!" ünleminin cümleye kattığı anlamları aşağıdaki kutucuklardan seçerek parantez içindeki boşluklara yazınız.
CEVAP:
  • Vay o zavallının hâline! (acıma)
  • Vay hocam! Vay gözümün nuru efendim buyurun! (sevinme)
  • Vay, demek böyle sevimsizlikler de oluyormuş ha! (tiksinme)


Ölçme ve Değerlendirme
A. Söyleşmeye bağlı anlatımla oluşturulmuş metinlerden mülakat ile ilgili aşağıdaki bilgi ve yargıları doğru - yanlış (D/Y) olarak değerlendiriniz.
(Y) Mülakat yapmak için kesinlikle mühim bir şahsiyetle buluşmaya, onun hakkında bilgi edinmeye ihtiyaç vardır.
(Y) Bu türdeki yazılar için belli bir kural yoktur, mülakat yapılan kişiye rastgele sorular sorulabilir.
(D) Bir kimse ile yapılacak mülakattan önce onun hakkında mümkün olduğu kadar zengin bilgi edinmeliyiz; böylece onunla ilgili şeyleri öğrenir, daha rahat sorular sorabiliriz.
(Y) Mülakatta soruların okuyucuları ilgilendirecek tarzda düzenlenmesi önemli değildir; önemli olan o mülakatı yapabilmektir.
(D) Görünüşü, tavırları, sesinin tonu, başka insanlardan farkı vb. şeyler hakkındaki ayrıntılar müla katı daha ilgi çekici kıldığı gibi, soru ve cevapların monotonluğunu önleyerek yazıya hareket ve canlılık da kazandırır.
(D) Söyleşmeye bağlı metinlerde söyleyişin sağlam ve inandırıcı olmasını sağlamak için noktalama işaretlerine, özellikle tire, tırnak ve parantez işaretlerini yerinde kullanmaya çok dikkat edilmeli dir.
B. Aşağıdaki cümlelerde geçen ünlemlerin hangi anlamlarda kullanıldıklarını yanındaki boş luklara yazınız.
  1. Eyvah, gitti bizim güzelim ciğer! (üzülme)
  2. Hey, seni çağırıyorum, baksana bu tarafa! (seslenme)
  3. Vay, sen misin bunu söyleyen! (şaşma)
  4. Eh, şimdi rahatsındır herhalde! (hayıflanma)
  5. Eh, çalışmazsanız siz bilirsiniz! Sorumlusu ben değilim. (uyarma)
  6. Ah, bu öğrenciler! (yakınma)
  1. Oh, ne güzel bir gün! (beğenme)
  1. Ee, o kadar da olacak! (kabullenme)
  2. Ee, yeter artık kardeşim! (kızma)

10. E, bu ne kadar sürecek ya! (sabırsızlanma)

C. Aşağıdaki tabloya söyleşmeye bağlı metin türlerinin isimlerini yazınız.
Söyleşmeye Bağlı Metin Türleri
mülakat
tiyatro
roman
hikaye
masal



D. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.


  1. Aşağıdakilerden hangisi söyleşmeye bağlı anlatımla oluşturulmuş metin türlerinden değildir?
A) Tiyatro B) Hikâye C) Fabl D) Makale E) Roman


2. Aşağıdakilerden hangisi bir ünlem cümle sidir?
  1. Ne kadar da yaramaz bir çocuk
  2. Havalar yavaş yavaş ısınıyor
  3. Bu kitabı yeni aldım
  4. Yemeğimi henüz yemedim

E) Yarın geziye çıkabiliriz

3. Söyleşmeye bağlı anlatım ile ilgili aşağıda ki bilgilerden hangisi yanlıştır?
  1. Sohbet, diyalog, mülakat adı verilen me tinler söyleşme çevresinde oluşmaktadır.
  2. Günlük hayat, roman, hikâye ve tiyatrolar da karşılıklı konuşma ve ikiden fazla kişi nin konuşmasına bağlı metinler de söyleş me anlatım turunun örneklerini oluştur maktadır.
  3. Günlük hayatta en çok kullanılan anlatım türlerinden biri olan söyleşmeye bağlı an latımın amacı; insanların birbiriyle görüş mesi, konuşmasıdır.
  4. Konuşmalı anlatımda, duruluk ve açıklık gereklidir; kelimeler yerli yerinde kullanıl malıdır.
E) Söyleşmeye bağlı anlatımın en önemli metin türlerinden biri olan mülakatı yalnız ca o konuda eğitim almış yazarlar gerçek leştirebilir.


4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "sevinme" anlamında bir ünlem kullanılmıştır?
  1. Ah, nerede o eski güzel günler!
  2. Oh, nihayet sevgili yurduma kavuşabildim!
  3. Cif, elime iğne battı!
  4. Amanın dostlar, yetişin!

E) E! Ne olacak bunun sonu?
5. Aşağıdakilerden hangisi ünlem olmadığı hâlde, cümlede ünlem olarak kullanılabilir?
A) Evet B) Hey C) Oh D) Tüh E) Eyvah

6. Aşağıdaki yargılardan hangisi söyleşmeye bağlı anlatımda dikkat edilmesi gereken önemli özelliklerden biri değildir?
  1. Konuşmalar, konuşanların kişiliklerine ve toplumdaki yerlerine uygun olmalıdır.
  2. Uzun konuşmalarla konu dışına çıkılmamalıdır.
  3. Okuyucuyu ya da dinleyiciyi kendi düşün celerimize inandırmak için zaman zaman kendimizi övmeliyiz.
  4. Gereksiz bilgilerle dolu konuşmalar oku yucuyu veya dinleyiciyi sıkabilir.
E) Tek taraflı, bir kişinin iç dünyasını yansıtan diyaloglar sıkıcı olabilin

7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ünlem kul lanılmamıştır?
  1. Ey sevgili, uzatma dünya sürgünümü be nim
  2. Ey benim yeni alfabemdeki kadim elif
  3. Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
  4. Ah, senin yüzünden kana batacak

E) Eyvah eyvah Sakarya'm, sana mı düştü bu yük

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "şaşırma" anlamında bir ünlem kullanılmıştır?
  1. Eyvah, herkes yerimizi öğrenmiş!
  2. Gençliğim gitti arada, ah, neden sonra anladım!
  3. Vay be, demek bizi artık ne arayacak ne de soracak!
  4. Hey durun! Siz bensiniz, bensiz nereye gi dersiniz?

E) Tüh, artık eskisi gibi yürüyemeyecekmiş ha!

















2. Mizahi Anlatım-Ünlem
Metin İnceleme
  1. Okuduğunuz mizahi anlatımla oluşturulmuş metinlerin ortak özelliklerini yazınız.

CEVAP:
Mizahi anlatımla oluşturulmuş metinlerin ortak özellikleri:
  • Mizahi anlatımla oluşturulmuş metinler, okuyucuda uyandırılmak istenen etkiye göre düzenlenir.
  • Amaç okuyucuyu düşündürmek ve eğlendirmektir.
  • Bu metinlerde ses, taklit, hareket ve konuşma önemlidir.
  • Mizahi unsurları oluşturmada karşılaştırmalar, durumlar, hareketler, kelime ve kelime gruplarından yararlanılabilir.
  • Mizahi unsurlarda gerçekten sapma vardır.
  • Mizahi anlatımlarda dil, bir olayı anlatmak için “sanatsal işlev”de kullanılır.
  • Roman, hikâye, tiyatro, masal, fabl, şiir ve deneme gibi türlerde kullanılır.


Anlama ve Yorumlama
2.etkinlik
Mizahi anlatımın bu türlerini yukarıdaki kutucuklardan seçerek ilgili boşluklara yazınız.
CEVAP:
  • Fıkra: Bir olayı veya durumu nükteli ve ders vermeyi amaçlayıcı bir biçimde anlatan söz lü veya yazılı kısa anlatımlardır. Olay ve durumların gülünç bir üslupla anlatıldığı ve birkaç cümleden olu şan bu metinlerde, çarpıcı anlatım veya nükte son cümlede yer alır. Bu metinlerde önemli olan, olay değil nüktedir. Günümüzde Nasreddin Hoca, İncili Çavuş ve Temel'e isnat edilen örnekleri çoktur.
  • Karikatür: İnsan veya toplumla ilgili her türlü olayı konu alarak abartılı bir biçimde belirten, bazen eleştiren bazen de hem düşündüren hem güldüren çizimlerdir. Bu anlatım türünün olabilmesi için nüktenin yahut mizahın çizgiyle anlatılması gerekir.
  • İroni: Saçmalık ve karşıtlıklardan kurulu ince alaylı anlatım özelliğidir. Çok ciddi ve ağır başlı görünen bir anlatımın, kelime oyunları ve sembollerle iğneleyici, alaya alıcı bir üsluba dönüşmesi de denmektedir. Bu metinlerde ciddi anlatımın arasına saçma sapan ifadeler, mantıksız ve zıt anlatım lar yerleştirilir, ilk bakışta samimi bir anlatım gibi görünen ifadelerden hemen sonra konuyu alaycı bir eda ile anlatan benzetme ve diğer söz sanatlarıyla kurulu ifadeler yer alır.
  • Parodi: Edebi bir eserin abartılı ve gülünç bir anlatıma dönüştürülmüş taklididir. Çevre de olup bitenlere karşı alaylı bir anlatım ve eleştirel bakış içerir.

5. etkinlik
Mizahi anlatımla ilgili aşağıdaki kavram haritasında bulunan terimlerin sözlük anlamlarını yazınız.
CEVAP:
Humor: Güldürücü metinlere Batı edebiyatında verilen ad.
Kara Mizah: Yalnız güldürmeyi değil, daha çok düşündürmeyi amaçlayan mizah.
İroni: Saçmalık ve karşıtlıklardan kurulu ince alaylı anlatım özelliği.
Parodi: Edebi bir eserin abartılı ve gülünç bir anlatıma dönüştürülmüş taklidi.
Alay: Ses tonu, söz, davranış gibi yollarla biriyle, bir şeyle eğlenme, onu küçümseme.
Karikatür: İnsan veya toplumla ilgili her türlü olayı konu alarak abartılı bir biçimde belirten, bazen eleştiren bazen de hem düşündüren hem güldüren çizimler.
6. etkinlik
Yaptığınız araştırma ve incelediğiniz metinlerinden hareketle alay, hiciv ve kara mizahın benzer ve farklı yönlerini sıralayınız.
CEVAP:
Alay, Hiciv, Kara Mizah
Benzer yönler:Üçünde de mizahi anlatım öğeleri vardır.
Farklı yönler:Alayda daha çok küçümseme, hicivde eleştirme, kara mizahta ise güldürmekten çok düşündürme amacı ön plandadır.


8. etkinlik
Aşağıdaki kelime ve kelime öbeklerinin anlamlarını yazınız.
CEVAP:
Komik : Gülünç
Komik durum : Gülünç durum
Komik kişi : Gülünç kişi
Komik jest : Gülünç davranış

12. etkinlik
Ünlemler; korku, sevinç, heyecan, coşku, acı, üzüntü, ürperme, tiksinme vb. duyguları belirten kelimelerdir.
a. Buna göre aşağıdaki ünlemlerin hangi anlamlarda kullanılabileceğini karsılarına yazınız.
CEVAP:
  • Eyvah! : acınma, korku
  • Oh! : sevinç, beğenme, hayranlık, rahatlama
  • Tüh! : pişmanlık, üzüntü, hayıflanma
  • Of! : sıkıntı, bezginlik, acı


b. Bu ünlemlerin kullanıldığı birer cümle oluşturunuz.
CEVAP:
Eyvah, gitti güzelim börekler!
Eyvah, hırsızlar bu tarafa doğru geliyorlar!
Oh, ne güzel! Kardeşim artık sık sık hastalanmayacak.
Oh, ne âlâ kimsecikler yok!
Tüh, yazıklar olsun sizin gibi adamlara!
Tüh, keşke öyle söylemeseydim!
Of, kolum çok acıdı!
Of, bıktım artık bu işlerden!

c. Yazdığınız cümlelerden hareketle ünlemlerin, cümlenin yapısına öğe olarak girip girmediğini tartışınız. Sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
CEVAP:
Ünlemler; cümlenin yapısına herhangi bir öğe olarak girmez, CDU (cümle dışı unsur) olarak değerlendirilir.

13. etkinlik
Aşağıdaki ünlemlerle "şaşma" anlamını içeren birer cümle yazınız.
CEVAP:
  • E! : E, sonra ne oldu?
  • Ya! : Ya, demek öyle dedi!

14. etkinlik
Aşağıdaki boşluklara uygun "ünlemler" yazınız.
CEVAP:
A, sıktın artık yeter! Ee, nasılsın bakalım? Ah, neydi o günler!
Hey, kimse yok mu? Bravo, delikanlıya! Yeter be, bıktım artık!
Yoo, bak buna dayanamam! Vay, iki gözüm neredesin?

15. etkinlik
"Adamın âhı gitmiş vâhı kalmış." cümlesindeki gibi ünlemler çekim ekim aldıklarında isimleşir.
Siz de bir "ünlem"e isim çekim eki getirerek bu sözcüğü cümlede kullanınız.
CEVAP:
Eyvahlar olsun sizin gibi insanlara!

15. etkinlik
Yukarıda karışık olarak verilen kelimeleri gruplandırarak aşağıdaki tabloya yazınız.
CEVAP:
Asıl ünlemler:Ünlem olmadıkları hâlde ünlem görevi yapan onay kelimeleri:Ünlem olmadıkları hâlde ünlem görevi yapan hitap kelimeleri:
A, e, ah, vah, ey, hey, hişt, ohHayır, evet, pekiyi, yok, olmaz, aslaKardeş, beyler, hemşerim


Ölçme ve Değerlendirme
A. Mizahi anlatım ile İlgili aşağıdaki bilgi ve yargıları doğru - yanlış (D/Y) olarak değerlendiriniz.
(D) Mizahi anlatımla hazırlanan metin parçaları okuyucuda uyandırılmak istenen etkiye göre düzen lenir ve anlatılır.
(Y) Mizahi anlatımın en önemli amacı bilimsel nitelikli konularda okuyucuyu yönlendirmektir.
(D) Araştırmacılara göre mizahi anlatım biçimlerinin çoğu dinleyici ya da okuyucu zihninde kav ramsal bir zenginlik ve değişim meydana getirir.
(D) Birçok mizahi üründen alınan haz iki zihinsel aşamaya bağlıdır:
a. Esprideki 'sürpriz' unsuruna duyarlı olmamız,
b. Beklenmedik olanı fark ettiğimizde de otomatik olarak bir anlam arayışına girmemiz.
(Y) Mizahi anlatım yalnızca eğitici ve öğretici metinlerde kullanılır.
(Y) Mizah, aslında bütün insanların ihtiyacı olan bir şey değildir; mizah, yalnızca bir fantezi ve bir lükstür.
(D) Güldüren metin veya metin parçalarında gülmeye sebep olan karşılaştırmalar, durumlar, hare ketler, kelime ve kelime grupları muhakkak vardır.
(D) Bu yazılarda ses efektleri, hareket, konuşma ve görünüş taklitleri önemli bir yer tutmaktadır.
(D) Bir fıkranın sonundaki can alıcı cümle, kısa bir süre için bize anlamsız gelir çünkü daha önce anlatılmış olanlarla bir zıtlık oluşturur. Şaşırırız. Ama hemen sonra bakış açımızı değiştirir ve bu cümlenin aslında anlam taşıdığını, üstelik son derece de mantıklı olduğunu fark ederiz. Bu sü reç, birçok zihinsel etkinliğin eş güdümlü olarak işlemesine bağlıdır.
(D) Bizi güldüren çoğu şeyde, ortak iki unsur vardır:
a. Sonucun -örneğin; bir fıkradaki can alıcı son cümlenin- beklenmedik sunuluşu.
b. Aynı zamanda da bütünle uyum içinde oluşu.
(Y) Güldürücü metinlerde abartıdan yararlanılmaz; çünkü bu metinlerde önemli olan okuyucunun güvenini kazanmaktır.
(Y) Kelimelerin mecaz ve yan anlamları kullanılmaz; ilk anlamları ile esprinin yakalanmasına çalışı lır.

B. Aşağıdaki tabloya mizahi anlatımın çağrıştırdığı kelimeleri yazınız.
Mizahi anlatımla ilgili kavramlar
Alay
Parodi
Kara mizah
İroni
Karikatür
Humor
Fıkra


C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.


1."Mizahi anlatımda, daha önce depoladığımız bil gilerden yani bellekten yararlanmaktayız. Önce mizahi unsurun bulunup çıkarılmasında rol alan, mantıksal ve çözümleyici sol beyin yarım küre sinden: daha sonra da mizahi unsurları bütün içine oturtan, yani espriyi 'yakalayan-, değerlen dirici sağ yarım küreden yararlanıra."
Bu parçada mizahi anlatımla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
  1. Önceden öğrenip hafızamızda sakladığı mız bilgilerden yararlanıldığına
  2. Mizahın ortaya çıkarılması için beynin ön ce sol yarım küresinden yararlanıldığına
  3. Beynin sağ yarım küresinin, mizahi unsur ları hafızaya yerleştirmede kullanıldığına
  4. Sağ yarım kürenin, espriyi yakalama ve değerlendirme gücüne sahip olduğuna

E) Sol yarım kürenin, mantığa uymayan hiç bir unsuru kabul etmediğine

2. "İçerdiği ‘mantık’la mizah, soyut düşünmenin bir biçimidir aslında. Örneğin anne babasını 'iğnelemeye' başlayan bir çocuğun benze şimler, kinaye, ince alay gibi soyut düşünme unsurlarından da yararlanmaya başladığını söyleyebiliriz. Mizah anlayışı gelişmiş ailelerde paralel olarak soyut düşünme de gelişmiş de mektir."
Bu parçadan mizahla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
  1. Mizah, soyut düşünmenin bir şeklidir.
  2. Çocuklar, anne ve babalarını iğnelemeli ki soyut düşündüğü anlaşılabilsin.
  3. İğneleme yapan çocuklar, kinaye ve ince alay unsurlarından yararlanır.
  4. Benzeşimler, ince alay ve kinayeli söyleyiş ler soyut düşünce unsurlarındandır.

E) Soyut düşüncenin geliştiği ailelerde mizah da gelişir.

3. Aşağıdaki metin türlerinden hangisinde mizahi anlatımdan yararlanılır?
A) Bilimsel yazı B) Tarihî yazı
C) Sohbet D) Makale E) Şiir

4. Aşağıdakilerden hangisi mizahi anlatımda kullanılan bir terim değildir?
A) İroni B) Mantık C) Karikatür D) Parodi E) Kara mizah

5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir şeyin beğenildiğini, sevildiğini heyecanla göstermek için kullanılmış bir ünlem vardır?
  1. Yeminsiz oynamazlar ki ah çocuklar ah!
  2. Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber!
  3. Aferin, doğrusu, cevherli çocuklar, belli!
  4. Ey benim aşkında bülbül gibi nalân oldu ğum!
  5. Ah, daha âlem bir beşik, insaniyet bir ço cuktur!


6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ünlem kul lanılmamıştır?
  1. Taş taş değil bağrındır taş senin
  1. Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin
  1. Bir katılıktır dinamit söker mi yürekleri

Başın bir kez bu kalbe çarpmasın ey taş senin
  1. Kazmayı kayalara değil kalplere vur ey
  1. Ferhat niçindir kırdığın bunca taş senin
  1. Sen de mi taşla bir oldun ey sevgili

İşitmez oldun beni kalbin taştan taş senin
E) Nereye koysam seni söyle ey yüreğim Bir gün beni ele verir bu güçlü atış senin

Ünite Sonu Ölçme ve Değerlendirme
A. Aşağıdaki metni okuyunuz ve metinle ilgili soruları cevaplayınız.

  1. Yukarıdaki metinde hangi anlatım türlerinden yararlanılmıştır?
  1. CEVAP:
  2. Öyküleyici, betimleyici ve mizahi anlatım türlerinden yararlanılmıştır.

  1. Metindeki altı çizili kelimelerin türlerini defterinize yazınız. (DİKKAT: Kitaptaki soru bu şekilde düzeltilecek ve aşağıda incelenen kelimelerin altları metin üzerinde çizilecektir.)

CEVAP:

  • -den beri: edat
  • İlk: niteleme sıfatı
  • Kayarak: zarf-fiil
  • Beni: şahıs zamiri
  • Ağlatmaya: isim-fiil
  • Boşa: durum zarfı
  • Alaylı: niteleme sıfatı
  • Ki: bağlaç
  • Koşup: zarf-fiil
  • Ne: soru zamiri
  • -a rağmen: edat
  • Oldukça: miktar zarfı
  • Rekorumdu: isim
  • Yalnız: edat
  • Nasıl: soru zarfı
  • Kendimi: dönüşlülük zamiri
  • Bulmuşum: fiil
  • Elindeki: işaret sıfatı
  • Rastgele: durum zarfı
  • -dan sonra: edat
  • Kuşbakışı: durum zarfı
  • Demin: zaman zarfı
  • Pek: miktar zarfı
  • Hoş: durum zarfı
  • Şu: işaret sıfatı
  • Yok: isim
  • Mahlûk: isim
  • Peh: ünlem
  • Bile: bağlaç
  • En: miktar zarfı
  • Hastanın: adlaşmış sıfat
  • Yani: bağlaç
  • Aynı: niteleme sıfatı
  • Kaç: soru sıfatı
  • Yemem: fiil
  • Hiç: miktar zarfı
  • Vejetaryen: isim
  • Gibi: edat
  • Değil: edat
  • Bu: işaret zamiri
  • Sayın: unvan sıfatı
  • Hâlâ: durum zarfı
  • Yalnız: bağlaç
  • Artık: zaman zarfı
  • Var: isim



B. Aşağıda boş bırakılan yerleri uygun sözcüklerle doldurunuz.

  • Fiiller; yapısına göre basit fiiller, türemiş fiiller ve birleşik fiiller diye üçe ayrılır.
  • Öznesi belli olan fiile çatı bakımından etken fiil, öznesi belli olmayan fiile edilgen fiil denir.
  • Daha çok ansiklopedilerde ve ders kitaplarında kullanılan; Tarihi metinler. Felsefi metinler, Bilim sel metinler gibi bölümleri olan anlatım türüne öğretici anlatım denir.
  • Bağlaç olan "yalnız”ın yerine “fakat” getirilebilir; edat olan "yalnız”ın yerine ise “sadece” getirilebilir.
  • "İle" sözcüğünün yerine “ve” getirebiliyorsak bu sözcük bağlaçtır.
  • Hayali (düşsel) anlatımla kaleme aldığımız metinlerde bazen gerçek hayattan çıkıp hayal dünya sına doğru bir yolculuk başlatabiliriz.
  • Herhangi bir konu üzerinde okuyucuyu ya da dinleyiciyi düşünmeye yöneltmek, önceden yerleş miş düşünceleri değiştirmek amacıyla kullanılan anlatım türü kanıtlayıcı anlatımdır.
  • "O" ve "onlar" kelimeleri cümlede kişi isminin yerini tutmuşsa şahıs zamiri; insan dışında ki varlıkların yerini tutmuşsa işaret zamiridir.
  • İsim ya da fiil köklerine ve gövdelerine getirilen isim yapım ekleriyle oluşturulmuş sıfatlara yapı bakımından türemiş sıfat denir.


C. Aşağıdaki cümlelerde geçen ünlemlerin hangi anlamlarda kullanıldıklarını boş bırakılan yerlere yazınız.
  1. Aaa, bu soruyu yapmışsın! (şaşırma)
  2. Bunları bize yapan sensin ha! (kızgınlık)
  3. Sakın bizi unutma ha! (hatırlatma)
  4. Hah, tam da biz seni konuşuyorduk! (sevinç, onama)
  5. Vay efendim kimler gelmiş! (sevinme)
  6. Vah vah! Ufacık çocuk ince hastalığa yakalanmış. (üzülme)
  7. Hey benim can yoldaşım, hey benim arkadaşım! (seslenme)
  8. Hey, yanlış tarafa gidiyorsunuz! (uyarma)
  9. Ooo, sen işi bayağı ilerletmişsin Ruhi Bey! (şaşırma)
  10. Of, şu üniversiteyi bir bitirsek! (bezginlik)


D. Aşağıdaki yargıları doğru-yanlış (D/Y) olarak değerlendiriniz.
(Y) Mizahi anlatım, özellikle düşünceyi kanıtlamak ve verilen bilgi ve değerleri kullanarak sentez yapmak amacıyla oluşturulan metinlerde çok yararlanılan bir anlatım türüdür.
(D) Söyleşmeye bağlı anlatımda jest ve mimikler anlatımın gücünü arttırır.
(D) Mizahi anlatımda ses, taklit, hareket ve konuşma amaca ulaşmada çok önemlidir.
(Y) Söyleşmeye bağlı anlatım daha çok deneme, makale, fıkra ve eleştiri gibi öğretici metinlerde kullanılır.
(D) Fiiller, ünlem olmadığı hâlde bazı cümlelerde ünlem görevinde kullanılabilir.
(Y) Düşsel anlatımla oluşturulan metinlerde sosyal yaşam tüm gerçekliğiyle gözler önüne serilir.
(Y) Düşsel anlatımla oluşturulan metinlerde yazarın amacı, bir düşünce veya tezi savunup bu ko nudaki haklılığını kanıtlamaktır.
(Y) Tartışmacı ve kanıtlayıcı anlatımda; ihtimal bildiren, kesinleşmemiş, kanıtlanmamış bilgiler kul lanılır.
(Y) Tarihte yaşanmış olaylar, savaşlar, göçler, felaketler arşiv belgelerine hep düşsel anlatım unsur ları kullanılarak aktarılmıştır.
(D) Yer-yön belirteçleri isim çekim eki aldığında belirteç olmaktan çıkar, ad olur.
(D) Açıklayıcı anlatımda dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
(D) Trafik kuralları, bazı eşyaların kullanma kılavuzları, ilaçların kullanma kılavuzları emredici anla tıma örnek verilebilir.
(Y) "Yarın ben de sizinle tiyatroya geliyorum." cümlesinde geniş zaman kipi, gelecek zaman kipi ye rine kullanıldığı için zaman kayması oluşmuştur.
(Y) Edilgen fiillerde gerçek özne, dönüşlü fiillerde ise sözde özne vardır.
(Y) "Bir" kelimesi "tek" kelimesinin karşılığı ise belgisiz sıfat; değilse asıl sayı sıfatıdır.
(D) Betimlemede görme, işitme, tatma, dokunma ve koklama duyularına yönelik bir anlatım var dır.
(Y) Öyküleyici anlatımda bir olay veya durumun anlatılması şart değildir.

E. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.


1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru an lamı zamirle sağlanmamıştır?
  1. Dün okulda beni kim aramıştı?
  2. Sevgili dost, dün akşam yine nerelerdey din?
  3. Bu pazar elindeki kitapların kaçını inceledin?
  4. Sen İstanbul'un en çok neresini seversin?

E) Bu durumda sen hangi dağda kurt öldü ğünü düşünüyorsun?

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir yoktur?
  1. Herkes şehirden kaçmayı düşünüyor.
  2. Böyle davranırsanız elinize ne geçer?
  3. Dünkü toplantıda yine ortalığı karıştırdın.
  4. Burada her türlü elektronik eşya bulmak mümkün.

E) Toplantıda başkanı tek destekleyen oydu.

3. Aşağıdakilerden hangisi bir ünlem cümle sidir?
  1. Gece gündüz hep o olayı düşündü durdu.
  2. Nerede bekleyeceksin beni, diye sordu.
  3. Ne sen beni düşündün ne de ben seni.
  4. Ne de tozlu, çamurlu bir yolunuz varmış.

E) Söylediklerin beni çok üzdü.

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde türemiş bir zarf kullanılmıştır?
  1. Hiç kimse bana seni şikâyet etmedi.
  2. Bence en güzeli ona cevap vermemen.
  3. Akşam oldu ve sokakta kimse kalmadı.
  4. Yarışmaya katılacağı için çok heyecanlı görünüyor.

E) Yine topa rastgele vurdu ve top gol oldu.

5. Dün annemin mezarına gittim. Kar yağıyor du. Bakımsız üç - beş ağaç, görüntüyle örtü-şen beyaz taşlar, büyük bir ıssızlık sonra... sa atlerce orada, ellerimi önüme koyup otur dum. Olağanüstü bir gündü, orada öylece dururken büyük bir şiddetle sarsıldım. Kar al tındaki kabarmış toprağa, anneme, annemin o naif varlığına ağladım. Sonra... sonra bir mucize gerçekleşir umuduyla baktım yerdeki kabarık toprağa. Kar saçlarıma, kirpiklerime doluşurken kalktım, yürüdüm.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
  1. Sözcüklerin duygusal anlamlarından ya rarlanılmıştır.
  2. Eksiltili cümleler kullanılmıştır.
  3. Öykülemeye başvurulmuştur.
  4. Benzetmeler yapılmıştır.

E) Niteleyici öğeler kullanılmıştır.

6. Turna katarları geçiyordu golün üstünden, gölgeleri maviye dönüşerek. Van Gölü, günün her anında bir renk cümbüşünde yunup arını yordu. Bir bakmışsın, göl bir anda som turun cuya kesmiş. Bir bakmışsın, gölün ucundan bir mor şimşeği girmiş, bütün gölü som mo ra boyayarak öteki ucundan çıkmış, ak kö püklü dalgalarla bütün gölü süsleyerek.
Bu betimlemede (tasvirde) bulunmayan özellik aşağıdakilerden hangisidir?
  1. İşitsel öğelere yer verme
  2. Ayrıntılar üzerinde yoğunlaşma
  3. Görsel öğelere ağırlık verme
  4. Doğayı devinim içinde yansıtma

E) Doğa olaylarını kişileştirme

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik yapılı bir zarf kullanılmamıştır?
  1. Adam bana bugün geleceğini söylemişti.
  2. Hızlı konuşunca kimse dediğini anlamadı.
  3. Onunla biraz daha yakından ilgilenmemi istedi.
  4. Bu saçma şeyleri bana ayaküstü söyledi.

E) Gelişigüzel konuştuğuna bakma, iyi biridir.

8. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde eylemin yapısı farklıdır?
  1. Sümbülleri erken yetiştirdi bahar yağmur ları.
  2. Sen ne hasretler uçurmuşsundur turnala rın kanatlarında!
  3. Bir kuytuya atılır bir gün parıldayan çam iğneleri.
  4. Bari kıyısından gideyim şu yeryüzü gurbe tinin.

E) Salınırdı gönlümüzün serin salkımlı söğüt leri.


9. "Düşünceyi kanıtlamanın bir yolu da o konu da uzman bir kişinin sözlerine yer vermek: alıntı yapmak ya da tanık göstermektir."
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde düşünce nin kanıtlanması için bu yola başvurul muştur?
  1. Yarın, "gelecek" demektir. Geleceği kazan mak, yorgunluk göstermekle değil rahatı na kıyabilmekle olur. Böyle demek kolay fakat gerçek nedir?
  2. Nem, duvarı nasıl yıkarsa gam da insanı öyle yıkar. Nem ve gam, içine sızdıkları varlıkları uzun sürede, ağır ağır, içten içe çürütüp yıkmayı bildirir.
C) "Nerede o eski günler, ak yaşmaklı anne lerin hiç canımızı acıtmadan hem de bi zimle sohbet ederek sütümüzü sağdığı günler?" diyordu yaşlı sayılan inek, yanındaki genç arkadaşına.
D) Çalışmak ve başarmak birbirine sıkı sıkıya bağlı iki eylemi belirtirler. İnsan niçin çalı şır? Soru çok kısa ve özgündür.
E) İnsanı güzel yapan, güzel gösteren yalnız fizik güzelliği midir? Başka bir deyişle; yü zü güzel olanın huyu da güzel olur mu? El bette ki... "Güzel bir giyim, iyi bir öğüt mektubudur." diyen modacılar da aynı şe yi savunmuyorlar mı?

10. Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki bekler din;
Kıyametler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
Bu dizelerde altı çizili sözcüklerin türleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla veril miştir?
  1. Ad-bağlaç-zarf-ünlem-ad
  2. Ad-bağlaç-zamir-ünlem-ad
  3. Fiil-edat-sıfat-ünlem-ad
  4. Ad-bağlaç-zamir-ünlem-fiil

E) Fiil-edat-sıfat-ünlem-ad

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ve" bağ lacı sıfatları bağlamıştır?
  1. Kışın buzlu ve yağışlı yollarda yürürken çok dikkatli olmak gerekir.
  2. Köyümün mis kokan çam ağaçları ve yay lalarımız gözlerimin önünde tütüyor âdeta.
  3. Tane tane ve kısık bir sesle konuşarak tüm dinleyicileri etkiliyordu.
  4. Tatilden dönünce bilgisayarının başına oturdu ve yeni kitabını yazmaya başladı.

E) Hamile kadınlara ve yaşlılara otobüste yer vermek bir insanlık göstergesidir.


12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer-yön belirteci kullanılmıştır?
  1. Ne kadar az yüksekten uçarsan düştüğün zaman o kadar az incinirsin.
  2. İleri düşünceye sahip insanlar, çocuklarına iyi bir eğitim yatırımı yapmaktadır.
  3. Sabaha karşı geri dönen yavru kuşlar, ca mın önündeki ekmek kırıntılarını gagalamaya başladılar.
  4. Üstü başı perişan yaşlı bir kadını saatlerce dışarıda ayazda beklettiler.
E) İdealler yıldızlar gibidir, onları tutmak mümkün olmaz ama karanlık gecelerde yolumuza onlar rehberlik ederler.

13. Ey oğul! Ananı, atanı say!
İnancını kaybedersen
Yeşilken çöllere dönersin.
Gördüğünü görme! Bildiğini bilme!
Sevildiğin yere sık gidip gelme!
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdaki yargılar dan hangisi söylenemez?
  1. Fiillerin hepsi emir kipiyle çekimlenmiştir.
  1. Emredici anlatım özelliklerinden yararla nılmıştır.
  1. Bir tane bağ-fiil kullanılmıştır.
  1. 4.dizedeki sıfat-fiiller nesne görevinde kul lanılmıştır.

E) Son dizedeki sıfat-fiil dolaylı tümleç göre vinde kullanılmıştır.

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlam (zaman) kayması yoktur?
  1. Bundan sonra böyle hareketler yapmaya caksınız!
  1. Yarın bizimle birlikte tiyatroya gelir misin?
  1. Senin söylediklerini ben hiçbir zaman an layamıyorum.
  2. Sinemayla ilgili bildiğim her şeyi ilk defa size anlatıyorum.

E) Bir gün ben de belki meşhur bir şair olu rum.

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, yapı bakımından birleşik bir fiil değildir?
  1. Henüz Türkçe kelimeleri söyleyemeyen ve doğru dürüst cümle bile kuramayan beş yaşındaki anaokulu öğrencileri bile İngiliz ce öğrenebiliyor.
  2. Yorgunluğuna katlanamamaktan ötürü geliştirilmeden bırakılmış şiirlerden zevk alamıyorum.
  3. Bugün bizim kısa şiirleri uzun şiirlere ya da uzun şiirleri kısa şiirlere yeğlememizin hangi nedenlere dayandığı sorusu kolay kolay çözülemez.
  4. Bir yazar, kullandığı her kelimenin dış âlemde veya insan hayatında neye tekabül ettiğini bilmelidir.
E) Konuşmalarımız, "sap derken saman de mek" gibi boş şeylerle geçivermiş yıllardır.

16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiil kullanılmamıştır?
  1. İnsanları kandırmak büyük suçtur.
  2. Bu, dedemden öğrendiğim ilk ders oldu.
  3. Geri durulmaz, diretilmez, karşı geline mez bir kesinlik bu.
  4. Dedemin yanında, benim de eski bir acım var, diyemedim.
  5. Senin adın sana verilmiş bir armağandır oğul!



17. Hayalimde tek izgi bir sen kalmışsın, sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla
Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla!
Bu dizelerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez?
  1. Kişisel özlem, coşkun bir anlatımla dile getirilmiştir.
  2. Öyküleyici anlatım özellikleri kullanılmıştır.
  3. Betimleyici anlatım özelliklerinden yararla nılmıştır.
  4. Farklı türde zamirler kullanılmıştır,
  5. Farklı türde sıfatlar kullanılmıştır.


18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ne" söz cüğü tür bakımından diğerlerinden farklı dır?
  1. Şiirden ne anlamak gerekiyorsa şair onu dile getirmelidir.
  2. O, ne yazdığını bilmeyen, burnu havada bir şairdir.
  3. Ona gerçekten ne diyeceğimi bilemiyo rum.
  4. Ne yaptım ne ettim, gönlünü yine de ala madım.

E) Ne yalan söyleyeyim, bu şairin şiirlerini hiç beğenmedim.

19. I. Bursa'da bir eski cami avlusu.
II. Küçük şadırvanda sakırdayan su;
III. Orhan zamanından kalma bir duvar...
IV. Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Yukarıdaki numaralanmış dizelerle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez?
  1. I. dizede bir isim hem niteleme hem de belgisiz sıfat almıştır.
  2. II.dizede iki ayrı niteleme sıfatı kullanılmış tır.
  3. III.dizede bir isim-fiil, niteleme sıfatı göre vinde kullanılmıştır.
  4. I.ve III. dizede "bir" sözcüğü, belirtme sı fatı olarak kullanılmıştır.

E) IV. dizede "bir" sözcüğü, belirtme sıfatı olarak kullanılmıştır.


20. (1)Artık tabiatın ince, nazik ve kırılgan ruhunu görüyordu. (II)Yaprakların nasıl sararmış ve birçoğunun düşüp çamurlarda çürümüş ol duğunu artık görüyordu. (III)Şimdi, bu renk ve güzel kokuların, ne kadar vefasız, ne kadar ele avuca sığmaz, elde iken kıymeti bilinme miş, öylece harcanmış bir hazine olduğunu acı acı görüyordu. (IV)İşte artık ne bir çiçek kalmıştı ne de güzel bir koku... (V)Artık küçücük bir tahammül de kalmamıştı, hepsi çürü müştü.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
  1. I.cümlede bir ad, birden fazla sıfat tarafın dan nitelenmiştir.
  2. II.cümlede "nasıl" sözcüğü, soru sıfatı olarak kullanılmıştır.
  3. III.cümlede bir ad hem niteleme hem be lirtme sıfatı almıştır.
  4. IV.cümlede "bir" sözcüğü belgisiz sıfat olarak kullanılmıştır.

E) V.cümlede bir niteleme sıfatı, küçültme eki almıştır.


21. Duvarlara yazın, ağaçlara kazıyın...
Yani deneyin bütün olanakları,
Hiç olmazsa; iki yaprak
Samanlı kâğıda yazın,..
Ama sakın geç kalmayın!
Aşkınızı söylemeye...
Bu dizelerde aşağıdaki sözcük türlerinden hangisi yoktur?
A) ünlem B) İlgeç C) Bağlaç D) Ön ad E) Belirteç

22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem edat hem de bağlaç kullanılmıştır?
  1. Sen bunlara aldırma çünkü öylesine söy lenmiş sözler onlar.
  2. Onları öyle özledim ki çocuk gibi yollarını gözlüyorum.
  3. Trafik çok sıkışıktı hatta az kalsın geç kala caktım.
  4. Arkadaşlar neredeyse gelirler, sen sakın merak etme.
  5. Bunlar yıllardır her işi böyle rast gele ya parlar zaten.



23. I. İsterdim bu eski yerde seninle
II. Baş başa uyumak son uykumuzu
  1. Bu hayal içinde... Ve ufkumuzu
  2. Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk

V. Havayı dolduran uhrevi ahenk
Yukarıdaki numaralanmış dizelerle ilgili olarak aşağıdaki cümlelerden hangisi söylenemez?
  1. I.dizede "birliktelik" anlamında bir edat kullanılmıştır.
  2. II.dizede ikileme zarf görevinde kullanıl mıştır.
  1. III.dizede bağlaç kullanılmıştır.
  1. IV.dizede pekiştirmeli sözcük, sıfat göre vinde kullanılmıştır.

E) V.dizede bir isim, birden fazla sıfat tarafın dan nitelenmiştir.

24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ile" (le,-la) bağlaç görevinde kullanılmıştır?
  1. Adamın en büyük hayali bisikletiyle dünya turuna çıkmakmış.
  2. Yaz oldu mu buralar çiçeklerle ve çeşit çe şit bitkilerle donanır.
  3. Dün akşam arkadaşlarıyla final maçını iz lemek için İstanbul' gitti.
  4. Okulumuzla ilgili tüm haberleri medyadan derleyip arşivliyorum.

E) Tren yoluyla karayolunun birleştiği yerde bir trafik kazası olmuş.

25. I. Bütün sevgileri atıp içimden.
  1. Varlığımı yalnız ona verdim ben.
  2. Elverir ki bir gün bana derinden,

IV.Ta derinden bir gün bana "Gel" desin.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki cümlelerden hangisi söylenemez?
  1. I. dizede bağ-fiil, zarf görevinde kullanıl mıştır.
  1. II.dizede durum zarfı kullanılmıştır.
  1. III.dizede "bir gün" sözcük grubu zaman zarfıdır.
  2. III.dizede "derinden" sözcüğü durum zar fıdır.

E) IV. dizede hem zaman zarfı hem de durum zarfı kullanılmıştır.







10.Sınıf Dil ve Anlatım Cevapları Ana Başlığına Gitmek İçin Buraya Tıklayınız..

0 yorum:

 
 
OrtayiPisletenV1 - Copyrgiht 2013 - Tüm haklarımı annem kaldırdı - Tema Yapımcısı: TanerC.