Google Alerts İle Sizden Bahsedenleri Anında Öğrenin

Sizlere Google’ın çok fayalı bir servisinden bahsrtmek istiyorum.İsmi Google Alerts.Aslında yeni bir servis değil Google Alerts ama çoğu kişi duymasına rağmen ne yapacağını bilmediğinden çok fazla kullanmıyor bu servisi.Bu yazıda bilmeyenler için bu ervisi tanıtacağım ve nasıl kullandığımı örneklerle anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle Google Alerts Nedir?


Google Alerts, arama sorgunuzla alakalı Google sonuçlarındaki yenilikleri e-posta adresinize gönderen bir alarm sistemidir.

Peki Bir Blogcu Google Alerts’i Nasıl Kullanabilir?


Aslında bu servisi bir sektördeki rakipleri ve gelişmeleri takip etmekten tutun da bir ünlü veya etkinlikle ilgili son bilgileri almaya kadar çok çeşitli şekillerde  kullanabilirsiniz.Ancak ben bir blogcu nasıl kullandığımı örneklerle açıklayayım isterseniz.

1. Kimler Blog Hocam’a Link Vermiş?

Alert olarak sitenizin adını, kendi adınızı veya sitenizin adresini yazarak size link verildiğinde veya bir yazıda adınız geçtiğinde anında haberdar olabilirsiniz.

Google Alerts Kimler Link Vermiş?

Resimdeki örnekte gördüğünüz gibi http://fikrimgeldiblog.blogspot.com sitesinde benim hakkımda bir yazı yazılmış ve link verilmiş.Google’da bunu farkeder farketmez beni bir e-posta ile uyardı.

2. Google Yazımı Index’ledimi?

Bu özellik blogunuzun SEO’sunda bir problem olup olmadığını farketmenize çok yardımcı olacak.Blogunuzda yayınladığınız bir yazınız Google tarafından indekslenir indekslenmez size bir e-posta gönderiliyor.Eğer 1-2 hafta geçmesine rağmen Google’ın yazınızı inbdekslediğini bildiren bir e-posta almazsanız anlayınki ya Google tarafından cezalandırıldınız ya da başka bir sorun var.

Google Alerts Yazım İndekslendimi?

Resimdeki örnekte bir yazım yayınlandktan sonra Google tarafından indekslendiğini ve arama sonuçlarında gözükmeye başladığını bildiren bir e-posta görüyorsunuz.

3. Kimler Blog Hocam’dan Bahsetmiş?

Google’ın blog yazılarında benden ve blogumdan bahsedenleri hatta link verenlerini farkettiği an e-posta göndererek uyarması güzel ancak beni asıl şaşırtan ve sevindiren bir yazıya yapılan bir yorumda bile benden bahsedildiğini bildirmesi olmuştu.Başkalarının yazılarına yazdıları yorumlarda bile benden bahseden kişilerin olduğunu görünce çok mutlu olmuştum açıkçası.

Google Alerts Kim Bahsetmiş?

Resimde gördüğünüz mailde http://birtutamkekik.blogspot.com blogundaki Lütfen Yardım başlıklı yazıda Blog Hocam’dan bahsedildiği  yazıyordu ancak yazıyı okuduğumda hiç bir şey görememiştim.Sonradan yorumları okuyunca farkettim ki AsOrTik yazdığı yorumda benden bahsetmiş.

Nasıl Alert Oluşturabilirim?


Sizde benim gibi takip etmek istediğiniz şeylerle ilgili alertler oluşturmak ve bunlar hakkında Google sonuçlarında bir yenilik olduğunda e-posta le haberdar edilmek istiyorsanız;
  1. Google Alert sayfasına gidin.
  2. Arama sorgunuzu ve gerekli ayarlarınızı belirledikten sonra ALERT OLUŞTUR butonuna basın.
Örnek olarak aşağıdaki resmi inceleyin.

Google Alert Örnek

Not:Dilediğiniz an Google Alert sayfasına gidip Alert’lerinizi Yönetin butonuna basarak alertlerinizi değiştirebilir ve iptal edebilirsiniz.

Adsız

Blogger Yazılara Oy Verme Eklentisi

Geçtiğimiz günlerde kişisel Google+ hesabımdan Ferhat Bayram isimli bir okuyucumla yazışıyordum.Yeni kullanmaya başlaığı bir temayla ilgili yardımcı oluyordum.Sorunu halettikten sonra adresini hatırlamadığım bir sitede ki yazının sonunda o yazıya oy verme scriptini gösterdi bunu ekleyip ekleyemeyeceğimizi sordu.O scripti buldum ancak türkçeleştirme çalışmalarım hüsranla sonuçlandı.Ben de orjinal haliyle paylaşmaya karar verdim.İsteyenler ekleyebilir.

 

Blogger Yazıya Oy Verme Eklentisi

 

Eklentinin mantığı aslında Blogger’ın klasik yıldızlı oy verme olayında olduğu gibi.Ziyaret çiler + veya + olmak üzere sadece 1 kez oy verebiliyor ve oylar hemen değerlendirmeye alınıyor.

 

Gelelim eklentiyi Blogger’a eklemeye.Öncelikle gerekli Java script kodunu ekleyelim.Bunun için şablonunuzdan şu kodu bulun,


</body>

Hemen üstüne şu kodu ekleyin.

<script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>

İkinci olarak scripti yazı sonlarında göstermek için gerekli kodları ekleyeceğiz.Bunun için şu kodu bulun,

<data:post.body/>

Hemen altına şu kodları ekleyin.

<b:if cond='data:blog.pageType == &quot;item&quot;'>
<div class='js-kit-rating' expr:path='data:post.url' expr:permalink='data:post.url' expr:title='data:post.title' view='score'>
</div>
</b:if>

Adsız

Çok Kötü Bir 4 Gün ve Doğum Günüm



Blogda önceleri sürekli başkalarının işlerine yarar yazılar yazarken şimdi de Genel adı altında bir kategori açtım. Bu kısımda içimden geldiğince kendimce karalamalar yapacağım. Hiçbir kategoride olmayan yazılarımı da bu kısma ekleyeceğim.

Yarıyıl tatiline girerken onu bunu yapacam falan derken -ders adına- tatilin henüz ikinci günü karın falan yağmasından bahsetmiştim. Bayağı neşeli bir gün. Tatilin bize süprizi gibiydi fakat karın sonrası olabilecekleri hiç hesaba katmamışım. Diğer yazımda da bahsettiğim gibi Antakya'nın çoğu bölgelerine elektrik verilemedi yada en azında bizim bulunduğumuz yerlere elektrik verilemediğiniden bahsetmiştim.Hatta şarjımın da bitmek üzere olduğunu ve aynı gün internet paketim de bitmişti. Son olarak kar ile ilgili blog yazımı telefonumdan yazmıştım.

4 günün kabus gibi geçmesi de bu noktada başladı zaten. 4 gün sonra bugün ilk defa elektrikler geldi. Bende oturup blogda bişeyler karalayayım dedim. Bu 4 gün içinde bir de doğum günüm vardı. Elektrik olmasa da teknolojiden uzak, blogumdan ve sizlerden :P uzak olsamda iyiydi. Ailece bir kutlamaydı. 19'una bastım. Zaman da ne çabuk geçiyormuş.Blogu açtığımda henüz 15 yaşında ve liseye yeni başlamıştım şimdi ise YGS ve LYS hazırlık.Sınavlardan bahsetmişken de ODTU bilgisayarı o kadar çok istiyorum ki buraya ne kadar yazsamda kelimeler kifayetsiz kalır sanırım.

Neyse doğum günü bu elektrik kesintisi olayının 2. günü olmuştu. Ama kabus bitmedi. Birde soğuğu yiyince şifayı fena kaptım. Şuanda salonda oturmuş abimin laptobundan bu yazıyı yazarken bir yandan da annemin kendi yöntemleriyle hazırladığı sıcak içecek. Annem onu karışım olarak adlandırır ve çeşitli bitkilerden oluşuyor. Tabi bunun yanında sizinde dualarınız benim için önemli. Diğer 2 günde elektriksiz kabus gibi geçti. Hasta olmam da cabası. Asıl kötü geçmesinin sebebi de yapmak istediklerimi yapamamdan kaynaklı.

Ha birde ben bu yazıyı yazarken kardeşimde bir yandan televizyondan "Bugün ne giysem?" programını izliyor. Kulaklarım bazen oraya takılıyor bazende yazacaklarımı unutyorum ama kardeşim TV'yi kapatmamakta kararlı. Ne b.ktan bir programmış lan. İğrenç bişey. 2 yumuşak adam ve bir kadın. Birde şöyle bişey var. Şuana kadar TV'de gördüğüm tüm programlardaki modacı erkeklerde bir yumuşama var. O güzel olmuş bu güzel olmuş bizimle değilsin.Lan öyle saçma programmı olur. Oradaki yarışmacıların kaderleri kendini modacı olarak gören 3 kişinin elinde. Konu ile bilgilerine saygım var belki ama bence herkesin modacısı yine kendidir. Zevkler ve renkler tartılmaz diye güzel bir söz vardır. Beğenme öznel bir olaydır. O kişinin zevki öyle yani senin yorumunun ne önemi var ki. Herkesin modacısı kendisidir. Orda o modacılar önerilerde bulunabilirler ama eleme gibi bir fırsatlarının olması saçma. Başka alternatiflere yönelmeli yayıncı yada programı kapatmalı.

Zaten kadınların bu güzel giyinme meraklarını anlamıyorum.Geçenlerde Twitter'da bu program ile ilgili bir tweet okudum. "Bu programı erkekler sunsa bu program 10dk. da biter. Bu kokuyor mu? Hayır! O zaman giy gitsin" çok güzel yazmış yazan arkadaş.

Neyse konu daha fazla sapmasın. İşte öyle bişeyler karamalamak istedim. Ne kadar ilginizi çeker bilemiyorum ama blogda sonuçta bir sanal günlüktür neticede. ;)

Adsız

11. Sınıf Dil ve Anlatım Kitabı Cevapları (Evrensel İletişim Yayınları)

MEKTUP KONUSU
İnsanların geçmişten bugüne kadar kullandıkları iletişim araçları hakkında bir araştırma yapınız.
Günümüze kadar kullanılan iletişim araçlarının neler olduğunu yaptığınız araştırmalardan da yararlanarak söyleyiniz. Bu iletişim araçlarından hangilerinin hâlen kullanıldığını belirtiniz.
Geçmişte insanlar, duman, ateş, güvercin gibi çeşitli yollarla iletişim kurmaya çalışmışlardır. İlk Çağ'da insanlar, mağara duvarlarına çizdikleri resimlerle iletişim kurmuşlardır. Yazının icadıyla insanlar yazıyla daha kolay bir şekilde iletişimi sağlamışlardır. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle iletişim çok daha kolay hale gelmiştir. (telefon, televizyon, internet)

2. Cemal Süreya ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatları ve edebi kişilikleri hakkında bir araştırma yapınız.

3. Özel mektup türünde yazılmış metinler bulunuz. Beğendiğiniz bir metni sınıfınıza getiriniz.


HAZIRLANALIM
Atatürk Lisesi Müdürlüğüne,
ANKARA
Okulunuzun Hazırlık B sınıfı 368 numaralı öğrencisiyim. Babamın iş yerinden okulunuz öğrencisi olduğuma dair “Öğrenci Belgesi” istenmektedir. Bu belgenin tarafıma verilmesi için gereğini yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Adres:
Emre sok. Birlik apt.                                                                                      22.01.2006No:12/17                                                                                                      İMZA:
ANKARA                                                                                                                           Yelda KIZILDAĞ


SAYFA 32
1.ETKİNLİK
Cemal Süreya, Azra Erhat, Ahmet Hamdi Tanpınar’a ait mektupları ve sınıfa getirdiğiniz
özel mektuplardan birkaç tanesini okuyunuz. Getirdiğiniz metinlerin yazılış amaçları,
dil, anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak bu tür metinlerin ortak özelliklerini belirleyiniz.
Belirlediğiniz özellikleri tahtaya yazınız.
Cemal Süreyya’nın Mektubu
Azra Erhat’ın Mektubu
Tanpınar’ın Mektubu
Yazılış
Amaçlan
Eşine duyduğu özlem
Azra Erhat, çok sevdiği arkada­şına uğrayamadığı için bu mek­tubu yazmıştır.
Tanpınar yazar arkadaşın­dan yardım istemek için mektubu yazmıştır.
Dil ve Anlatım Özellikleri
Sanatlı, şairane bir dil vardır. Şiirsel anlatım, duygular ve imgeler yer alır.
Mektup, günlük konuşma diliyle yazılmıştır. Edebiyatla ilgili konu ve kavramlar dikkat çeker.
Mektupta günlük konuşma dili kullanılmıştır. Edebi ve sanatsal bir konu ele alın­mıştır.
Şekil
Özellikleri
Düz yazı biçiminde yazılmıştır. Mek­tupların başlığı sol üst köşede, tarih sağ üst köşede, mektubu yazanın adı soyadı sonunda sağ alt köşededir.
Mektubun şekil özellikleri mek­tup türünün kurallarına uygun­dur.
Mektubun şekil özellikleri mektup türünün kurallarına uygundur.


2. ETKİNLİK
Cemal Süreya'nın mektubunda tarih sağ üstte, imza sağ alttadır. (sağa yakın)


3. ETKİNLİK
Cemal Süreya’nın mektubunda kağıt düzeni kurallara uygundur. Kağıdın sağ - sol, alt - üst boşlukları uygundur.
  
Cevap : Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektuplardaki hitap cümlelerini
inceleyiniz. Gönderici ve alıcı arasındaki yakınlığın hitap biçimini nasıl etkilediğini belirtiniz.
Cemal
Süreyya’nın
Mektubu
Azra Erhat’ın Mektubu
Tanpınar’ın
Mektubu
İki eş arasındaki sevgi ve yakın­lığa bağlı olarak “hayatım” şeklin­de hitap ve sa­mimi bir anlatım vardır.
Yakın bir arkada­şı olan Halikarnas Balıkçısı'na yazdığı bu mek­tupta
“Canım Balık­çım” hitabını kul­lanmıştır.
Yakın arkadaşı Bedri Rahmi Eyüboğlu’na yazmış olduğu mektupta “Kar­deşim, aziz kardeşim” gibi hitaplara yer vermiştir.
Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektuplarını dil ve cümle yapısı

bakımından inceleyiniz. Gönderici ile alıcı arasındaki ilişki metnin üslubunu etkiliyor mu? Metinlerden örnekler vererek düşüncelerinizi açıklayınız.
Cevap : Metinlerin üçünde de açıklayıcı anlatım kullanılmış.  Yazarlar ve edebiyatçılar arasında yazılmış bu mektuplarda edebi ve özenti bir dil vardır. Duygu ve düşünceler bir sanatçı üslubuyla aktarılmıştır. 


SAYFA 33

6. ETKİNLİK
Şadan’ın düğününe gelemedim, o sırada seni de göremedim. Ama şimdi evdeymişsin, telefonla da konuşmak olmaz, sevmezsin bari birkaç satır yazayım diyorum. Mavi kâğıt üzerine de olsun, öylesini daha çok seversin, sen canım canım mavi ustam."
Yukarıdaki ifadelerinden hareketle mektuplaşmanın karşılıklı konuşmalardan farkını belirtiniz.
Mektuplarda anlatılanlar düşünülerek, mantık ve dil zevkinin süzgecinden geçirilerek yazılır. Karşılıklı konuşmalarda  ise ifadeler biraz daha sıradan bir üslupla dile getirilir.


7. ETKİNLİK
Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’a ait mektupların yazılış amacını ve amacın nasıl gerçekleştiğini yazalım.

Cemal Süreya'nın mektubu
Azra Erhat'ın Mektubu
A. Hamdi Tanpınar'ın Mektubu
Yazılış amacı ve amacın nasıl gerçekleştiği
Eşinin yokluğunda hissettiklerini ona anlatmak için yazmış
Yazar, arkadaşına uğrayamadığı için bu mektubu yazmış
Yazar, arkadaşından bir tercüme için yardım istemek amacıyla bu mektubu yazmış
8 ETKİNLİK
Örnekte de görüldüğü üzere özel mektupların sonuç bölümünde muhatapla ilgili merak edilenler dile getirilir, selam ve iyi dilekler iletilir.

9 ETKİNLİK
ÖZEL MEKTUPLAR : (kısa bilgi)
Akraba ve dost gibi yakın çevredeki insanlara yazılan mektuplardır. Bu mektuplarda doğal ve samimi bir anlatım yer alır.
Mektup türü ve özellikleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için şu linki inceleyiniz --> http://adf.ly/HqgUB

10 ETKİNLİK
Cemal Süreya, Azra Erhat ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektuplarında dilin hangi işlevde kullanıldığını belirtiniz.
Cemal Süreya'nın Mektubu: Göndergesel işlev, şiirsel işlev
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Mektubu: Göndergesel işlev, şiirsel işlev
Azra Erhat'ın Mektubu: Göndergesel işlev, şiirsel işlev

11. ETKİNLİK
Bir yakınınıza istediğiniz herhangi bir konuda özel mektup yazınız.


SAYFA 34

12. ETKİNLİK
Cemal Süreya'nın mektubundan alınan paragrafta dil bilgisi unsurları bağdaşıklık ve bağlaşıklık sağlayacak şekilde kullanılmıştır. Parçada yinelenen sözcükler, eş ve yakın anlamlı sözcükler anlatıma bütünlük katmıştır. Aynı kökten türeyen sözcüklerin tekrarıyla ses ahengi sağlanmıştır.


13. ETKİNLİK
Cemal Süreya’nın mektubundan alınan aşağıdaki cümlelerde noktalama işaretlerinin hangi amaçlarla kullanıldığını tabloya yazalım:
Nokta
* Bunu bilmeni isterim.
Yargı bildiren cümlelerin sonuna ko­nur.
Virgül
*   Ne yumuşak, çağrışımlı, bağışçı, düşçül şeydir ıhlamur.
*   Akşam eve döneyim, kapıyı sen aç.
*   N'olur, akkavakızı, anla beni.
Eş görevli kelimelr ara­sında, farklı eylem ve yargılar arasın­da kullanılır.
Tırnak
İşareti
*   “Dolanırım Paris’imin sokaklarını,
*   Orada ölmeye cesaretim yok.”
*   Hiçbir şey bozamaz beraberliğimizi. “Üçüz, gözüz biz.”
Alıntı, söz ve cümleler tırnak içinde kullanılır.
Vurgulanmak istenen sözler tırnak içinde kullanılır.
İki Nokta
*    Bir de şeyi bilmeni isterim: Benden yanlış yere, yok yere kuşkulanı­yorsun.
*   Şöyle şeyler: “Ankara’ya gelince seni rahatsız ederiz.”
Açıklama bölümlerinden önce kulla­nılır.
Noktalı
Virgül
* Adamlar geçiyor; yüzsüz, gözsüz, gülüşsüz adamlar.
Yargıları ve eş görevli kelimeleri bir­birinden ayırmak, gruplandırmak için kullanılır.
Üç Nokta
'Gözlerin...
*Kimin malında gözümüz olmuş. (...) Kime kıl kadar kötülüğümüz olmuş.
Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur. Anlamı tamamlanacak sözlerin yerine
Soru
İşareti
*Sen de öyle şeyler düşünüyor musun? ’Bana her yönden güveniyorsun, değil mi?
Soru ifadesi taşıyan cümlelerin so­nunda kullanılır.
Yay ve Köşeli Ayraç
*... bir Fransız filmi: adı: “Je Suis un Sentimental" [jö Suin Sentimental (Duygulu Bir Adamım Ben)]
Bende eski kahvemde oturmaktayım. (...) Karşıda Haydarpaşa Garı, gri bir ev ödevi gibi.
Açıklama amacıyla kullanılır. Yay ay­raç içinde tekrar açıklama yapmak gerekirse köşeli ayraç kullanılır.
Ünlem
İşareti
’Zuhal’im, Hayat! *Aşk büyüdü, Aşk!
Seslenme, duygu ve coşku bildiren kelime ve cümlelerin sonunda kulla­nılır.
Kesme
İşareti
*Gece Memo’yla hep seni konuştuk.
*Ülkü Tamerler ve Buyrukçu’yla düğün eylemiştik.
özel isimlere gelen çekim eklerini ayır­mak için kullanılır.
Düzeltme
İşareti
*Hâlâ başım dönüyor şenlen, esrikim şenlen, seviyorum seni.
Ünlüleri uzatmak için
Bazı ünsüzlerin ince okunduğunu göstermek için (burada l ünsüzü ince okunur.


Sayfa 35

14 ETKİNLİK
Cemal Süreya’nın mektubundan alınan aşağıdaki cümlelerde koyu yazılan sözcükleri inceleyiniz. Bu tür sözcüklerin yazılışıyla ilgili kuralları belirleyip verilen örnekteki gibi tabloya yazınız.


15. ETKİNLİK
Cemal Süreya’nın mektubunu akıcılık bakımından inceleyiniz. Metinde ses akışını engelleyen aynı ya da yakın seslerden oluşmuş sözcükler kullanılıp kullanılmadığını; karmaşık, anlaşılması güç cümle kuruluşlarına yer verilip verilmediğini belirleyiniz. Yaptığınız çalışmadan hareketle metnin akıcı olup olmadığını belirtiniz.
Şiirsel bir üslupla yazılmıştır. Akıcı bir anlatım vardır.



SAYFA 36

17. ETKİNLİK
Yukarıdaki mektubun göndericisini, alıcısını ve yazılış amacını söyleyiniz.
Yukarıdaki mektup resmi mektup örneğidir. Gönderici, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, alıcı ise İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüdür. Yazılışı amacı "Gönül Projesi" adlı etkinliğe öğrencilerin katılmasını sağlamaktır.


18. ETKİNLİK
4. metin olarak verilen mektubu şekil özellikleri bakımından inceleyiniz. Sayı, konu, tarih,gönderici, alıcı, isim, imza ve ekler bölümlerinin mektubun hangi kısımlarında yer aldığını belirtiniz. Resmî mektupların şekil özelliklerinin nasıl olması gerektiğini belirtiniz.
Resmi mektuplarda mektubu gönderen kurumun adı üst ortada yer alır. Başlığın sol alt köşesinde sayı ve konu, sağ alt kısmında tarih bulunur.
Alıcı olan kurumun adı asıl açıklamanın yapılacağı yere, yazının üst kısmına yazılır. Gönderici olan kurumun en yetkilisi adına mektubun sağ alt köşesinde isim açılır. Yetkilinin imzası bulunur.


19 . ETKİNLİK
İncelediğiniz resmî mektubun dil ve anlatım özelliklerini daha önce incelediğiniz özel mektuplarla karşılaştırarak aralarındaki farklılıkları belirtiniz. Resmî mektuplarda özel mektuplardaki gibi samimi bir dil kullanılır mı? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.
Resmi mektuplarda ciddi ve resmi bir dil kullanılır.


20 ETKİNLİK
İncelediğiniz resmî mektupta dilin hangi işleviyle kullanıldığını söyleyiniz.
Göndergesel işlevde kullanılmıştır.


21 ETKİNLİK



5. Metin
Yukarıdaki mektubun göndericisini, alıcısını ve ne amaçla yazıldığını belirtiniz.
Mektubun göndericisi: Umut Yılmazer
Mektubun alıcısı: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Atatürk Araştırma Merkezi Kitap Satış Bürosu
Mektubun Yazılış Amacı: Kitap istemkek


22. ETKİNLİK
Yukarıdaki mektubu şekil özellikleri bakımından inceleyiniz. Tarih, gönderici, alıcı, isim, imza bölümlerinin mektubun hangi kısımlarında yer aldığını belirtiniz. Sayı ve konu bölümlerinin iş mektuplarında yer alıp almadığını söyleyiniz. İncelediğiniz mektuptan hareketle iş mektuplarının şekil özelliklerinin nasıl olması gerektiğini açıklayınız.
Mektupat tarih sağ üst köşededir. Tarihten sonra alıcını adresi yazılmıştır. Sonra alıcıya hitaben yazılmış açıklama mektubun yazılış amacını ortaya koyar. Göndericinin adı, soyadı, imzası sağ alt köşede, adresi ise sol alt köşededir. Bu mektup bir iş mektubudur.
İş mektuplarında sayı, konu gibi bölümler yoktur.


23. ETKİNLİK
İncelediğiniz metinlerden hareketle resmî mektuplarla iş mektupları arasındaki farklılıkları belirtiniz.
Resmi Mektup
İş Mektubu
Sayı, konu gibi açıklamalar ve özellikler vardır.
Sayı,konu gibi özellikler yoktur. İş mektuplarında kullanılan dil resmi olsa da günlük konuşma diline biraz daha yakındır.








24. ETKİNLİK
İncelediğiniz iş mektubunun dil ve anlatım özelliklerini resmî ve özel mektupların dil ve anlatım özellikleriyle karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.
Resmi Mektup
İş Mektubu
Resmi, ciddi bir anlatım vardır. Üst makamdan alt makama gönderildiği için "rica ederim" ifadesiyle bitirilmiştir.
Ciddi bir dille yazılır. Dildeki resmiyet ve ciddiyet resmi mektuba göre daha azdır. Kişiden kuruma gönderildiği için "arz ederim" ifadesi kullanılmıştır.








25. ETKİNLİK
İncelediğiniz resmî mektup ve iş mektubunda hangi anlatım türüne başvurulduğunu belirtiniz. Kullanılan anlatım türü ve mektupların yazılış amaçları arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Hem resmi mektupta hem de iş mektubunda açıklayıcı anlatım türü kullanılmıştır. Bu mektuplarda bir görevi bildirme, bir siparişte bulunma gibi durumlar söz konusu olduğu için açıklayıcı anlatım türünün kullanılması gerekir.

26. ETKİNLİK
İncelediğiniz mektuplardan ve yaptığınız etkinliklerden hareketle iş mektuplarının özelliklerinin neler olduğunu belirtiniz.

28. ETKİNLİK
İş mektuplarında dil alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılır.


6. metin

Dilekçe




29. ETKİNLİK
Yukarıdaki mektubun göndericisini, alıcısını ve ne amaçla yazıldığını belirtiniz.
Mektubun göndericisi: Ahmet Element
Mektubun Alıcısı: ASKİ Müdürlüğü
Yazılış Amacı: Su borusunun patlaması üzerine oluşan problemin çözülmesi

30 ETKİNLİK:
Cevap için buraya tıklayarak sayfa 44'e bakınız!

31. ETKİNLİK:
İncelediğiniz dilekçede konu ve istek, kısa ve özlü bir şekilde anlatılabilmiş midir? Dilekçelerde konu ve isteğin kısa ve özlü anlatılması niçin önemlidir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Dilekçelerde istek kısa ve öz biçimde ifade edilmelidir. İsteğin ne olduğu, şikayetin konusu açık, yalın bir ifadeyle anlatılmalıdır.

33. ETKİNLİK:
Mektuplar yazılış amaçlarına göre özel mektup, resmi mektup ve iş mektubu olmak üzere üçe ayrılır.

34. ETKİNLİK
“Arızanın giderilmesi hususunda gereğinin yapılmasını arz ederim.” cümlesinde dil hangi işleviyle kullanılmıştır? Dilekçenin yazılma amacı ile metinde kullanılan dilin işlevi arasında nasıl bir ilişki olduğunu belirtiniz.
Burada alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılmıştır.

35. ETKİNLİK
Cemal Süreya'nın mektubu- öyküleyici anlatım
Azra Erhat'ın mektubu - açıklayıcı anlatım
Resmi mektup - açıklayıcı anlatım
İş mektubu - açıklayıcı anlatım
Dilekçe - açıklayıcı anlatım


Sayfa 39

ANLAMA VE YORUMLAMA
1. İncelediğiniz özel mektuplardan hangisini daha içten buluyorsunuz? Niçin? Konunun, metnin üslubunu etkileyip etkilemediğini açıklayınız.
Kendiniz cevaplayınız.

2. “Haydarpaşa garı, gri bir ev ödevi gibi.”, “ Aynı sapta tüveyçlerini birbirine dönmüş iki çiçek gibiyiz, bir de tomurcuğumuz var.” dizelerinde yazar hangi söz sanatlarına başvurmuştur?
tüveyç: çiçek tacı
Benzetme sanatı vardır. Haydarpaşa garı, gri bir ev ödevine benzetilmiş. İkinci cümlede yazar, kendisini ve seslendiği kişiyi çiçeğe benzetmiş.

3.
Cemal Süreya hakkındaki araştırmanızı sınıfla paylaşınız.

4. Cemal Süreya’nın şair olması dilini nasıl etkilemiştir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Cemal Süreya, mektupta günlük yaşam konularını şiirsel anlatımla yazmış.

5. “Yüzüğünden öperim.” , “Susunca seni sustuk. Uyuyunca seni uyuduk.” cümleleri gerçek anlam mı, yan anlam mı ifade etmektedir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Yan anlam ifade etmektedir.

6. “Epey çalıştım. Şimdi de o meşhur Fellows var ya, Xanthos’u soyup soğana çeviren, onun ilk yolculuğunun güncesiniçeviriyorum.” (Azra Erhat 1915-1982), “Adalet, bildiğin gibi. Şöyle bir sekiz senede Kafka’nın sevgilisi Milena’ya mektuplarını tercüme ediyordu.” (Ahmet Hamdi Tanpınar 1901-1962 ) cümlelerindeki altı çizili kelimeleri anlamları bakımından karşılaştırınız. Aynı yüzyılda yaşayan yazarların dil tercihindeki farklılıkları hangi nedenlerden kaynaklanabilir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Eş anlamlı sözcüklerdir. Aynı anlama gelen farklı sözcükleri kullanmaları yazarların kültürel ortamıyla ve çevresiyle ilgilidir.

7. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektubundaki “müsait, neşir, imkân, istida, müracaat, behemehâl, hâletiruhiyenin, izah, kabil, mesele, neşr, vasıta” kelimeleri yerine hangi kelimeler kullanılabilir? Ahmet Hamdi Tanpınar hakkında yaptığınız araştırmadan yola çıkarak onun dil tercihi ile zihniyeti arasında bir ilişki olup olmadığını açıklayınız.
müsait- uygun

imkan-olanak
neşir-yayın
istida- dilekçe
behemehal- mutlaka
kabil-mümkün
neşr-yayın
müracaat-başvuru
haletiruhiye-psikoloji, ruhsal durum
izah-açıklama
mesele-sorun
vasıta-araç
8. Tebrik, davetiye, teşekkür, taziye yazıları hangi mektup türü içerisinde değerlendirilebilir?
Düşüncelerinizi açıklayınız.

Özel mektup türü içinde değerlendirilebilir.
9. Mazeret sınavına alınmanız için okul idaresine bir dilekçe yazınız.

10. Aşağıdaki mektup üzerinde hitap, gövde, bağlama ve sonuç bölümlerini gösteriniz. Yay ayraç içerisinde verilen tarih ve gönderici adını mektubun uygun yerlerine yazınız (4 Temmuz 1958, Halikarnas Balıkçısı). Ayrıca mektupta adres kısmının nereye yazılması gerektiğini belirtiniz.
Merhaba canım canım canım, (hitap bölümü)
Çarçabuk çırpıştırıyorum. (...) “Romanı ver satayım şu sıkıntıdan kurtulayım, sana başka bir tane yazarım.” dedim. Ha meşe odununa konuşmuşsun ha ona. Avukat bir resmî ültimatom yazacaktı. Çünkü üç sene basmayınca editör haklarını kaybediyor. Adam kıvrandığımı görüyor, söylediğim de pek makul fakat oralı değil. Yine çatmak için dün matbaada odasına gittim, kimse yok. Dolapta da bizim roman. Romanı aldım, çıktım. Şimdi İstanbul’a geleceğim, birkaç gün sonra. Romanı satacağım. Ama hâlim fena, sıkıntıdan bütün gövdem ürtiker gibi bir şey oldu. Kaşınmaktan uyuyamıyorum. İstanbul’a beş altı gün sonra geleceğim. Sen gazetelere göz kulak ol. Roman yani “Yol Ver Deniz Uluç Ali Geliyor” cinsinin en iyilerindendir. On ila yirmi bin arasında alabilirim. Akşam’a bak, 200 tefrikalıdır, altı ay sürer. Hâlim ürtiker. Ha, Azra! Guide Blue (Gayd Blu)’yu benim için satın al. Gelince parasını veririm.
Seni çok öperim. (sonuç bölümü)
Hitap bölümünden sonraki paragraf gövde ve bağlama bölümü
yazılış tarihi sağ üst köşeye
göndericinin adı soyadı sağ alt köşeye
adres sol alt köşeye yazılmalıdır.


ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
A. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükler yazınız.

• Mektuplar yazılış amaçları bakımından ÜÇ  gruba ayrılır. Bunlar     özel mektuplar    mektuplar,
İŞ mektupları, RESMİ  mektuplar ve     edebi mektuplar      ayrı bir gruba alınabilir.
***( Edebi Mektuplar, özel mektplar içerisinde de sayılabilir. Bir de   açık mektuplar  vardır.)

• “Konu” ve “sayı” bölümleri    resmi    mektuplarda yer alır.

• Kişilerce çeşitli makamlara ya da dairelere bir dileği iletme amacıyla yazılan mektuplara    dilekçe   denir.

B. Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
• Asıl söylemek istediklerimiz, mektubu bize yazdıran nedenler mektubun gövde bölümünde
dile getirilir. (D)
• Mektubun dil ve anlatım özellikleri; mektuplaşanların yakınlıklarına, kişilik özelliklerine göre değişiklik gösterir. ( D )
• Dilekçelerde dil, alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılır. ( D )
• Dilekçeler alt makamdan üst makama yazılmışsa “... rica ederim.” ifadesiyle biter. ( Y)
• Özel mektuplarda dilin göndergesel ve heyecana bağlı işlevi genellikle bir arada kullanılır. (D )
• Özel mektuplar el yazısından ziyade bilgisayar veya daktilo gibi araçlarla yazılmalıdır. (Y )

C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.
1. Özel mektuplarla ilgili aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Kâğıdın sağ üst köşesine mektubun yazıldığı yer ve tarih yazılır.
B) Hitap bölümü, alıcıyla gönderici arasındaki yakınlığın derecesine göre değişebilir.
C) Hitap cümlesinden sonra satır başı yapılarak gövde kısmına geçilir.
D) Sonuç bölümünde sevgi, saygı ve iyi dilekler bildiren ifadelere yer verilir.
E) Kâğıdın sol alt köşesine göndericinin ismi yazılır ve imza atılır.
Cevap : E

2. Aşağıdakilerden hangisi mektupların dil ve anlatımını etkileyen hususlardan değildir?
A) Mektubun yazılış amacı
B) Alıcı ve gönderici arasındaki yakınlık
C) Mektubun konusu
D) Mektubun planı
E) Yazarın dil tercihi
Cevap : D


Sayfa 42 ile Sayfa 51 Arası Cevaplar
1. Türk veya dünya edebiyatından günlük türünde yazılmış metinler bulunuz. Beğendiğiniz metinleri sınıfınıza getiriniz.
2. Günlük türünün Türk ve dünya edebiyatındaki tarihsel gelişimini ve önemli temsilcilerini araştırınız.
3. İçe ve dışa dönük günlüklerin özelliklerini araştırınız.
4. İlhan Berk'in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bir araştırma yapınız.
----> Cevaplar için buraya tıklayarak Sayfa 52'ye bakınız...

İLHAN BERK (1918-2008)
♦ 1918'de Manisa'da doğmuştur, ilk ve ortaöğrenimini Manisa'da tamamlamış, 1939'da Balıkesir Necatibey Ilköğretmen Okulunu bitirerek öğretmen olmuştur. Yükseköğrenimini Fransızca Bölümünde tamamla¬yan, Ankara'da Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü Ya¬yın Bürosunda çevirmen olarak da çalışan sanatçı, 2008'de ölmüştür.
♦ İkinci Yeni şiirinin temsilcilerindendir. Bu akımın en yaşlı üyesidir.
♦ Hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerini ilk defa 1935'te kitaplaştıran İlhan Berk, sürekli denemelerle şiirin ya-pısını da değiştirmiştir.
♦ Çeşitli evrelerden geçen şair, adeta Cumhuriyet Dö-nemi şiirimizin gidişatına paralel bir yol izlemiştir, ön-celeri, Ahmet Haşim etkisinde yazmaya başlamış, daha sonra toplumcu gerçekçi, Garip ve İkinci Yeni çizgisinde ürünler vermiştir. Eski şiir anlayışını terk ederek yeni bir akımın öncüsü olmak, şiirde ender görülen durumlardandır.
♦ 1953 yılında yazdığı "Sen Antoine'in Güvercinleri" şiiri ile İkinci Yeni hareketinin kuruluşuna katılmıştır.
♦ Sürekli değişimi şiiri için ilke edinmiştir.
♦ 1954'ten sonra, şiirde "soyut bir yolculuk" a çıkmış ve "İkinci Yeni"nin öncüleri arasına girmiştir.
♦ Sanatçı, 1979'da "Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü, 1980'de "Behçet Necatigil Şiir ödülü'nü, 1983'te "Yeditepe Şiir Armağanfnı ve 1988de "Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü almıştır.
İlhan Berkin eserleri şunlardır:
Şiir:
Güneşi Yakanların Selamı
İstanbul
Günaydın Yeryüzü
Türkiye Şarkısı
Köroğlu
Galile Denizi
Çivi Yazısı
Otağ
Mısırkalyoniğne
Âşıkane
Taşbaskısı
Şenliknâme
Atlas
Kül
İstanbul Kitabı
Kitaplar Kitabı
Deniz Eskisi
Delta ve Çocuk
Galata
Güzel Irmak
Pera
Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum
Avluya Düşen Gölge
Şeyler Kitabı Ev
Çok Yaşasın Sayılar


SAYFA 44
1. ETKİNLİK
"Paris" adlı metni ve sınıfa getirdiğiniz güncelerden birkaç tanesini okuyunuz. Getirdiğiniz metinlerin yazılış amaçları, dil-anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak güncelerin ortak özelliklerini belirleyiniz. Belirlediğiniz özellikleri sınıf tahtasına yazınız.

GÜNLÜK ÖRNEKLERİ

TURGUT UYAR’DAN Günlük Örnekleri :

30.01.1956

Az konuşur olmayı, suskun olmayı erdem saymıyorum artık. Kendini kaçırmak, kendini gizlemek gibi geliyor bana.

27.02.1956

İzinliyim. Boşum, ilgisiz dolaşıyorum sokaklarda. Bu boşluk, bu kayıtsızlık ürküntü veriyor bana. Doğaya uygun, yapmacıksız bir yaşama özlüyorum. Kurtuluşumuz şiirden falan gelmeyecek, yaşamamızdan gelecek gelecekse.

3.1.1956

Nigâr Hanım’ın şiirlerini okudum. Elbette ilkel şiirler birçoğu. Ama birden düşünüyorum. “Gücenme, aslı harâbım senin fırâkında” dizesi, bir bakıma, bir şiir geleneğinin yenilenmesi döneminde, yeni bir duygu, yeni bir söyleyiş sayılamaz mı?

Geçmiş ozanları, duygularının, söyleyişlerinin cılızlığı yüzünden küçümsemek doğru mu? Duygular yeni, biçimler, duyarlanma yeni. Bugün bu şiirleri, dolayısıyla bu duyguları, ancak eski şiirler öyle yazıldığı için daha iyi anlıyoruz, öyleyse, iyi kötü bütün geçmiş ozanlara selam.

(Günlük)

OKTAY AKBAL'DAN :
28 Aralık Çarşamba

Ocak’ın 29’unda tam on yıl olacak. Ziya Osman Saba’yı karlı bir havada Eyüp’te toprağa vermiştik. Yıllar çabuk mu geçiyor belirli bir yaştan sonra? Çocuklukta günler, haftalar bitmezdi bir türlü. Ama yolun yarısına gelmeye gör, her şey kopuk bir film gibi akıveriyor... Ziya Osman’ı son görüşümde ince bir dosya çıkarmıştı çekmeceden. “Nefes Almak” yazıyordu üzerinde. Yeni kitabıydı, “ölümümden sonra çıkacak,” demişti. “Haydi haydi,” demiştim, “Okurları o kadar bekletmeye hakkın var mı?” Gülümsemişti. Birkaç hafta sonrasını mı düşünerek. Ben düşünememiştim o günden ötesini. Canlı bir insanın, hele bir dostun, bir sevilenin yok olabileceğini düşleyemiyoruz.

On yıl geçip gitmiş bile. Şiirlerini karıştırıyorum. Bilmeyen, Ziya Osman’ı yaşamı süresince ölümü özleyerek bekleyen biri sanır. Hep ölüm, hep ölüm düşünceleri. O ölümü değil, dünyada bulunamayacak bir çeşit “yaşam’’ı özlüyordu.

(Anılarda Görmek)


HİLMİ YAVUZ’DAN :

Sabah, 24 Mayıs

Bu kaldırımüstü açık hava kahvesini seviyorum. Sabahları güneş almıyor ve rüzgâr duyumsanabiliyor. İlkyaz sabahları bu kentte, bir ağaç hışırtısıyla, işte buradayım, bu kahvede çayımı içmeye hazırlanıyorken, birden, bir kokuyla, belirsiz, geliveriyor. Kağşamış gövdemi üşütmemeye çalışarak ve onunla, o yaşlı, atık gövdeyle, genç ilkyaz arasındaki karşıtlığı bilincimde kavrayarak; bilincimin, işte bir ince dilim limon koyup, gövdeyle ilkyazın bileşimi olduğunu düşünerek, içiyorum çayımı.

Eskiden, çok eskiden bir öykü yazmıştım. Malte gibi söyleyeyim: Ah, öyküler yazardım ben, genç kızların mavi kurdelelerinden söz açan, düz pabuçlu ve ince beyaz pardösüleri olan ve yağmurlardan; o öykülerden birinde, akşamları sokağa çıktığımda yüzüme menekşelerin atıldığını yazmıştım; ve ‘ah, cumartesiler başkadır, sokaklar başkadır’ diye yazmıştım. Şimdi burada, bu zarif kaldırımüstü kahvesinde, İstanbul’da, ondan asla kopamadığım için beni izlemeyen bu kentte, (şimdi neler çağrıştırıyor, bu kent, ‘polis seni izliyor’lardan, polis izliyor’a) bu cumartesi sabahı, limonlu çayımı bitirmek üzereyken ve nedense bir çay daha isteyerek gündelik yaşamımı inceltiyorum sanki.

(...)

(Geçmiş Yaz Defterleri)



CEMİL MERİÇ’TEN :

26.2.1963

Ağaç her gün meyve vermez. Konuşmayan ağaçlar da vardır. Ne dallarında çiçekler gülümser baharları, ne çiçeklerinde arılar dolaşır. Konuşmayan ağaçlarda var...

Zindanda söylenen şarkıyı kim dinler? Zindanda söylenen şarkı ölüm kokar, zincir kokar, küf kokar. Ölüm açacak kapısını bir sabah o zindanın, ardına kadar.

Kuşlar gibi geçiyor günler önünden, cıvıldamıyorlar. Günler tren, günler mavi ufuklarda eriyen birer ümit. Kanatlarından yakalayamıyorsun kuşları. Tren sessiz gidiyor rüya ülkelerine.
(Jurnal - Cilt 1)

Günlüklerin Ortak Özellikleri
• Birinci tekil kişili anlatım vardır.
• Günlük konuşma diliyle yazılır.
• Her gün için yazılan kısımların sağ üst köşesine o günün tarihi yazılır.
• Yazar kendisiyle ya da günlükle konuşuyor gibi yazar.
• Gerçekler olduğu gibi aktarılır.
• Anlatıcının amacına, bilgi ve birikimlerine göre dil ve anlatım özellikleri görülür.

SAYFA 45
2. ETKİNLİK
"Paris" ve "Gece Defteri" adlı metinlerde, yaşananların veya görülenlerin günü gününe mi yoksa üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra mı yazıldığını metinlerden örnekler vererek belirtiniz.

Her iki metinde de yaşananlar günü gününe yazılmıştır. Gece Defteri adlı günlükte olaydan çok düşünceler ön plandadır.


3. ETKİNLİK
İlhan Berk'in Paris ile ilgili gözlemleri nelerdir? Yazar gözlemlerini anlatırken kendi izlenimlerini de aktarmış mıdır? Metinden örnekler vererek düşüncelerinizi açıklayınız.

Yazarın Paris’le ilgili izlenimlerini yansıtan cümleler;

Paris’te Parisli pek az artık. Bir havaalanı sanki Paris. Salt buna yanıyor. Paris’te gökyüzü yok. Ben de olmayan gökyüzünü düşünüyorum... (Yazar, Paris’te binaların çok fazla ve yüksek olduğunu anlatmak istiyor. Paris'le ilgili gözlemlerinde kendi düşüncelerini de aktarmaktadır.)







• Salah Birsel ve Oktay Akbal’ın günlük türü ile ilgili açıklamalarında günlük tutmanın bir içtenlik ve cesaret iş olduğu anlatılmaktadır.

• Günlük türü yazarın kendisiyle hesplaşmasıdır, bir iç dökmedir. Bu nedenle günlük, okuyucuyla paylaşmak için yazılmaz. Günlük yazarı, okuyucu buna şunu der, şu tepkiyi verir diyerek de yazmaz. İçinden geldiği gibi yazar. Yazar günlüğünü yayımlamak istediğinde belki günlüğündeki bazı kısımları çıkarmak isteyebilir. Bu yazara bağlıdır bence. Okuyucuyu ilgilendiren kısımlarını günlüğe almak, diğerlerini çıkarmak isteyebilir.


SAYFA 53
1. Anı, kelimesinin sizde uyandırdığı çağrışımlar nelerdir?
2. Anılarınızı anlatmaktan veya başkalarının anılarını dinlemekten hoşlanır mısınız? Niçin?
3. Bir olayı, onu yaşayan kişinin ağzından dinlemek olayın inandırıcılığını etkiler mi? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Etkiler. Hem daha etkileyici hem de inandırıcı olur.
1. METİN
BİR GÖNÜL ADAMI
1. ETKİNLİK
Anı türünün özellikleri:
Sanat, bilim ve meslek dallarında ün yapmış kişilerin kendi hayatını, yaşadığı dönemde başından geçenleri veya tanık olduğu olayları kendi gözlem ve izlenimlerine bağlı kalarak anlattığı yazı türüdür. Anı yazma, insanoğlunun yaşadığı, geride bıraktığı olay ve olguları anlatma, başkalarıyla paylaşma ihtiyacından doğmuştur.
Anı Türünün Özellikleri
1 - Yaşanmakta olanı değil, yaşanmış bir konuyu anlatır.
2 - İnsan belleğinde iz bırakan olay ve olguları anlatır
3 - Tarihsel gerçeklerin öğrenilmesine katkı yaptığı için tarihçilere ışık tutar.
4 - Tanınmış, bilim, sanat ve politika adamlarının yaşamlarını çalışma ve
araştırmalarını anlatır.
5 - Yazarın unutulmasını istemediği gerçekleri kalıcı kılar.
6 - Geçmiş birinci kişinin ağzından kişisel yargılar ve yorumlarla verilir.
7-Yazar her türlü kaynaktan yararlanabilir.
8-Anlatıcı yazarın kendisidir.
      9-Açık sade içten bir anlatımı vardır.
Anı türünde kullanılan anlatım biçimleri nelerdir?
Öyküleyici, açıklayıcı, betimleyici anlatım
Anıda dilin hangi işlevleri kullanılır?
Göndergesel işlev, heyecana bağlı işlev.
Anılarda hangi anlatıcı vardır?
Kahraman anlatıcı


2. ETKİNLİK
Selim İleri “Bir Gönül Adamı” adlı anısında yaşadıklarını günü gününe mi yoksa aradan zaman geçtikten sonra mı yazmıştır? Bu yargıya nasıl vardığınızı metinden örnekler vererek açıklayınız.
Aradan zaman geçtikten sonra yazmıştır.
3. ETKİNLİK
“Bir Gönül Adamı” adlı anıda olaylar kimin etrafında meydana geliyor? Metindeki cümlelerden örnekler göstererek anlatıcının kim olduğunu belirtiniz. Metindeki anlatıcı ile metnin yazarının aynı kişi olup olmadığını söyleyiniz.
Bir Gönül Adamı adlı anıda olaylar Haldun Taner'in etrafında geçiyor. Yazar, Haldun Taner'i nerede, nasıl tanıdığını anlatıyor sonra eserlerini ve sanatçı kişiliğini tanıtıyor.
Metnin anlatıcısı yazarın kendisidir.


4. ETKİNLİK
İnsanın kendi bilgi ve izlenimlerini doğrudan doğruya aktarması ifadeye neler kazandırır? Düşüncelerinizi açıklayınız.
İnsanın kendi bilgi ve izlenimlerini doğrudan doğruya aktarması anlatılanın içten, gerçekçi ve inandırıcı olmasını sağlar.


5. ETKİNLİK
"Bir Gönül Adamı” adlı anıda yazarın, Haldun Taner ve dönemin özellikleri ile ilgili izlenimleri nelerdir? Sizce anılar yazıldıkları dönemle ilgili birer belge niteliği taşır mı? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.
Metne göre Haldun Taner, sanatçı dostlarını ziyaret eden ölçülü, ağırbaşlı ve nazik bir kişidir. Tiyatro türünde yazdığı eserlerle döneminde tanınmış bir yazardır. Dönemin önemli yazarları arasında Kemal Tahir; tiyatrocular arasında Muhsin Ertuğrul ve Ulvi Uraz gibi isimler vardır.
Anılar yazıldıkları dönemin sosyal ve siyasi özelliklerini yansıttıklarından belge niteliği taşır.

6. ETKİNLİK
Selim İleri "Bir Gönül Adamı” adlı anısında kendi gözlem ve izlenimlerinin dışında hangi kaynaklardan yararlanmıştır? Bu kaynaklardan yararlanarak Haldun Taner’le ilgili hangi bilgileri aktardığını belirtiniz.
Selim İleri, bu metni yazarken yararlandığı ilk kaynak kendi yaşantılarıdır.
Haldun Taner'le ilgili yazılardan yararlanmış. (anı, fıkra, biyografi,eleştiri)
Haldun Taner'in yakın çevresindeki insanlardan yararlanmış.
Dönemin yazar ve edebiyatçılarından alıntılar yapmış.
Haldun Taner'le ilgili verilen bilgiler:
Kemal Tahir'in yakın arkadaşıdır.
Döneminde tanınmış bir tiyatro yazarıdır.
yazarlar tarafından beğenilir.
Dedikoduyu sevmeyen, ölçülü, zarif bir insandır.
Hoşsohbettir.
Ömrünün sonlarında yeniden öykü yazmayı denemiştir.
1966'da vefat etmiştir.


7. ETKİNLİK
Anı yazarlarının anlattıkları olay kişi ve zamanla ilgili olarak hangi kaynaklardan yararlanabileceklerini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.
Öncelikle kendi yaşantısı, gözlem ve izlenimleri
Yazar, anılarını yazarken, anlattığı dönemle ilgili tüm yazılı kaynaklardan yararlanır.
Canlı kaynaklardan yararlanır.
Fotoğraf... gibi belgelerden yararlanır.
Anı türündeki bir yazı tarih bilimine de kaynaklık eder; fakat yazar, yazdıklarını yüzde yüz belgelendirmek zorunda değildir.
Sayfa 62
8. ETKİNLİK
"Cephe Yarıldıktan Sonra Büyük Komutanın Verdiği Karar” ve “Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Millî Hudut Tespit Edilirken Türk Süngüsünün İşaret Ettiği Hat” adlı anılardan hareketle Atatürk'ün kişilik özellikleri hakkında neler öğrendiğinizi belirtiniz. Metinde dönemin hangi özelliklerinin anlatıldığını açıklayınız.
Bu metinlerde Atatürk'ün şu kişilik özellikleri öne çıkmıştır:
İleri görüşlü
Risk almayı sever.
Olayların nedenini ve olası sonuçlarını çok iyi tahmin eder.
En kötü durumda bile umutsuzluğa kapılmaz.
Vatanını ve milletini sever ve korur.
Bu metinde anlatılanlardan o dönemde Anadolu'da bir milli mücadele sürecinin yaşandığını görüyoruz. Metinlerde dönemin siyasi ve sosyal gelişmeleri yansıtılmıştır.
10. ETKİNLİK
“Bir Gönül Adamı”, “Cephe Yarıldıktan Sonra Büyük Komutanın Verdiği Karar”, “Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Millî Hudut Tespit Edilirken Türk Süngüsünün İşaret Ettiği Hat” adlı metinlerde yazarların; anlattıklarını belgelerle ifade etme, kanıtlama gayreti içine girip girmediklerini belirtiniz. Anı yazarlarının anlattıklarını kanıtlamak zorunda olup olmadıklarını tartışınız. Ulaştığınız sonucu açıklayınız.
• İncelediğiniz metinlerden hareketle anı yazılarının öğretici, bilgi verici metinler içerisinde yer alıp almadığını belirtiniz.
Bu metinlerde anlatılan olaylarla ilgili yer, zaman ve kişiler belirtilmiş. Yer, zaman ve kişiyi belirtmek anının inandırıcı olması bakımından önemlidir. Anılar dönemin siyasi ve sosyal olaylarını yansıttığı için belge niteliği kazanır; ancak anı yazarı anlattıklarını kanıtlamak zorunda değildir.
Anılar, öğretici metinler içinde yer alır.
Anı ( Hatıra ) Türü Özellikleri :
1 - Yaşanmakta olanı değil, yaşanmış bir konuyu anlatır.
2 - İnsan belleğinde iz bırakan olay ve olguları anlatır
3 - Tarihsel gerçeklerin öğrenilmesine katkı yaptığı için tarihçilere ışık tutar.
4 - Tanınmış, bilim, sanat ve politika adamlarının yaşamlarını çalışma ve
araştırmalarını anlatır.
5 - Yazarın unutulmasını istemediği gerçekleri kalıcı kılar.
6 - Geçmiş birinci kişinin ağzından kişisel yargılar ve yorumlarla verilir.
12. ETKİNLİK
“Bir Gönül Adamı” ve “Cephe Yarıldıktan Sonra Büyük Komutanın Verdiği Karar” adlı anılarda hangi anlatım türlerinin kullanıldığını belirtiniz. Bu anlatım türlerinin metnin yazılma amacıyla ilişkisini açıklayınız.
Bu metinlerde öyküleyici ve açıklayıcı anlatım türlerine ağırlık verilmiştir.
14. ETKİNLİK
Metnin yazılış amacını da dikkate alarak incelediğiniz anılarda dilin hangi işleviyle kullanıldığını belirtiniz.
Bu metinlerde dil ağırlıklı olarak göndergesel işlevde kullanılmıştır.
Anı ve günlük türlerinin benzer ve farklı yönlerinin tartışınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.

ANI İLE GÜNLÜĞÜN BENZER VE FARKLI YANLARI
1 - Anı da günlük gibi bir kişinin başından geçen gerçek yaşantılardan kaynaklanan yazı türüdür
2 - Günlük yaşanırken anı ise yaşandıktan sonra yazılır
3 - Anılar, yazarların yaşlılık çağlarında yazdıkları ve yaşamları boyunca karşılaştıkları olayları nesnel bir şekilde ortaya koyan yazılardır Günlükler ise daha öznel, derin, içten ve ruhun derinliklerinden kopup gelen Anlık duygu ve düşünceler hakimdir.
4 - Anı yazılarının anlatım açısından kurgusal niteliklere sahip olduğunu da söyleyebiliriz Günlükler ise kurgudan uzak yoğun düşüncelerin toplamıdır.


Sayfa 64
ANLAMA, YORUMLAMA
6.
Haldun Bey ağırbaşlıydı, ölçülüydü, zarifti.
Kişi adı ile birlikte kullanılan unvanlar büyük harfle başlar.
……aktörlük için yazılmış bir başyapıttır.
Baş ile başlayan sıfat tamlaması yoluyla yapılan birleşik isimler bitişik yazılır.
Haldun Bey tiyatroyu galiba yazı sanatları içinden en yakını hissediyordu kendine.
Ses türemesi olan birleşik sözcükler bitişik yazılır.
Kendisi de duygusallığına matematiğin sıkı düzenini denek taşı yaptı
Bazı birleşik sözcükler bitişik yazılır.
Galatasaray Lisesinde Parasız yatılı okudum
Kurum ve kuruluş isimleri büyük harfle başlar, sununa getirilen ekler kesme işareti ile ayrılmaz.
Ardından Almanya’da ekonomi ve siyasal bilimler konusunda yükseköğrenim çabası
Öğretim ve öğrenim sözcükleri ile yapılan birleşik isimler bitişik yazılır.
Olumsuzlukları elbette göz ardı etmiyordu.
Göz ardı, kulak ardı gibi kalıplaşmış ifadeler ayrın yazılır.
Yirmi altı yaşındaydım
Sayı isimleri ayrı yazılır.
Bir gün Elmadağ’da Divan’ın önünde karşılaşmıştık.
Kurum ve kuruluş adları büyük harfle başlar, sonuna getirilen ekler kesme işareti ile ayrılır.
“Zilli Zarife”yi Elhamra’da…
Lakaplar büyük harfle yazılır.
16 Mart 1916’da dünyaya gelmiş, İstanbul’da
Belirli bir tarihi belirten ay ve gün isimleri büyük harfle başlar.
…maneviyatı kalmamış birtakım insanlardan başka, kuvvet denecek kimse kalmamış.
 Birtakım, birkaç, birçok gibi belgisiz sıfatlar bitişik yazılır.
Malumunuzdur ki Misak-ı Milli’yi en nihayet Ankara ‘da tespit ettim
Kongre isimleri büyük harfle başlar.
Kazım Paşa derhal Limon Von Sonders’le…
Özel isme bağlı unvanlar büyük harfle başlar
Bunlar askeri kıyafet taşıyan urban ve Bedevilerdi
Topluluk isimleri büyük harfle başlar.
Gayriihtiyari çekildiler, emrettim.
Kalıplaşmış bazı sözcükler bitişik yazılır

SAYFA 65

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
A. Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
• Anılarda anlatıcı ile yazar aynı kişidir. (D )
• Anılarda dil göndergesel işleviyle kullanılır. (D )
• Anı yazılarında yazar nesnel olmak zorundadır. ( Y)
• Anı yazarı anlattıklarını belgelemek zorundadır. ( Y)
B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.
1. Yaşanmakta olanı değil, yaşanılmışı anlatır anıcılar. İster istemez belleklerinde kalanı yansıtırlar. Bunun için de geçmişin tanıklığını yapar anılarını yazan kişiler. Anılarla tarih kesişir. Yalnız tarih değil anıların yaşam öyküleriyle günlüklerle de iç içe girdiği durumlar vardır. Ancak bu türlerden belirleyici yönleriyle ayrılır anı. Söz gelimi tarihlerde gördüğümüz nesnellik, bilimsel doğruluk, anlatılan yer, zaman ve tarih göstererek yüzde yüz kanıtlama gibi bir kaygı yoktur anılarda. Salt anlatıcısının yaşam serüveni içine sıkışıp kalmamış, onun dışına çıkıp o dönemi yansıtmasıyla da yaşam öyküsü ve öz yaşam öyküsünden ayrılır. Güncelere gelince günlüğün oluşması; günü gününe saptanan olaylara, düşüncelere duygulara bağlıdır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Günlüklerin günü gününe yazıldığına
B) Anı yazarının geçmişe tanıklık yaptığına
C) Anılarda anlatılanların belgelenmek zorunda olmadığına
D) Anıların yaşanılan dönemi yansıttıklarına
E) Anı yazarının farklı kaynaklardan yararlandığına
2. (I) Hep pencereden içeri bakıyorum. (II) Duvarda resimler. (III) Resimler eni konu etkiliyor. (IV) Aslında resimler mi renkler mi? (V) Renkler fırtına gibi esiyor.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde mecazlı anlatım vardır?
A) I    B)  II      C)  III      D) IV        E) V
3. Üstadı başında lacivert bir bere, sırtında kaşmir bir ceket, elinde makas, bahçesinde bulurduk. Bir dal, bir gül keserken... Telaşsız, yumuşak adımlarla gelir, pek ölçülü bir nezaketle misafirlerini karşılardı. Birinci katta pencerelerine yapraklar değen büyük bir odada toplanırdık. Hayal ötesi bir çay masası kurulurdu. Fakir mahallelerin sulh günlerinde bile tatmadığı, zengin konakların artık unutmaya başladığı dünya nimetlerine kavuşurduk burada. Çay, süt, sütlü kahve, kakao... Sonra peynirlerin her çeşidi. Reçeller, reçeller, reçeller... Çilek, muz, menekşe kokulu fondanlar... Pastalar, şokolalı, kremli, meyveli pastalar...
Yukarıdaki parçada kullanılan anlatım türleri seçeneklerin hangisinde doğru verilmiştir?
A) Öyküleyici anlatım- betimleyici anlatım
B) Öğretici anlatım- betimleyici anlatım
C) Açıklayıcı anlatım- öğretici anlatım
D) Öyküleyici anlatım- öğretici anlatım
E) Tartışmacı anlatım- açıklayıcı anlatım
C. Aşağıdaki soruları sözlü olarak yanıtlayınız.
1. Anı ve günce türleri arasındaki farklılıkları açıklayınız.
2. Anı türünde anlatıcının kim olduğunu belirtiniz.
3. Anı yazarı anlattıklarını belgelerle kanıtlamak zorunda mıdır? Niçin?
CEVAPLAR:
1. Anıda yaşananlar aradan belli bir zaman geçtikten sonra yazılır. Günlüklerde ise yaşananlar sıcağı sıcağına aktarılır.
Anıda, yaşananlar sıcağı sıcağına anlatılmadığı için yazar, duygusallıktan uzak bir tavır alır. Olayları daha geniş boyutuyla değerlendirir. Bu bakımdan gerçeğe daha yakındır. Anıda ise anlatılan olayların üzerinden fazla bir zaman geçmediği için yazar, duygusal bir tavır takınır. Anlattıklarına kişisel yargılarını fazlaca yansıtabilir.
2. Anı türünde anlatıcı yazarın kendisidir.
3. Yazar, anlattıklarını belgelerle kanıtlamak zorunda değildir. Yazar, belgelere, canlı tanıklara başvurur ancak anlattıklarını kanıtlamak zorunda değildir. Kendi gözlem ve izlenimlerini yansıtır.
 
Sayfa 66 ile Sayfa 80 Arası Cevaplar
Biyografi

ÖN HAZIRLIK
1.    Çalıştığı alanda ün yapmış kişiler hakkında yazılmış biyografiler bulup okuyunuz.
2.    Atatürk ve Halil İnalcık hakkında yazılmış birer biyografi bularak okuyunuz.
3.    Siyaset, askerlik, bilim, sanat, edebiyat, spor alanlarında tanınmış kişilerin hayatını konu alan bir film izleyiniz (“Akıl Oyunları”, “Piyanist”, “Çağrı”, “Ali” vb.).
4.    Bulunduğunuz çevrede biyografisini yazabileceğiniz bir kişi belirleyiniz. Biyografisini yazmaya karar verdiğiniz kişi hakkında bilgi ve belgeler toplayınız.
5.    Biyografilerin kültür tarihindeki yerini ve önemini araştırınız.
Biyografilerde yaşamları öğrenim hayatları, mücadeleleri anlatılan örnek, tanınmış kişiler kendilerinden sonra gelen kuşaklara örnek olacaktır.Böylece yeni nesiller bu insanların hayatlarından ders alacak ve hayatlarına daha doğru bir şekilde yön vereceklerdir.
6.    Monografi türünün özelliklerini araştırınız.

Ünlü bir kimsenin hayatını, kişiliğini, eserlerini, başarılarını ayrıntılarıyla ele alan veya bilimsel bir alanda özel bir konu ya da sorun üzerine yazılan inceleme yazısına monografi (tek yazı) denir.
Monografi ya da monograf Türkçe'ye Fransızca monographie sözcüğünden geçmiş olup, bilimsel alanlarda özel bir konu, sorun ya da kişi üzerine yazılmış, kendi başına bir bütün oluşturan kitaplara verilen isimdir.
Herhangi bir kimsenin yaşamının başkaları tarafından benimsenmesinde bir sakınca görülmeyen özel taraflarını, bir sanat anlayışını, bir eserin veya şeyin yalnızca bir yönünü anlatan yazılara "monografi" denir.
Monografıde herhangi bir yer, bir eser, bir yazar, tarihî bir olay, bilimsel bir alana ait sorun özel bir görüşle veya bakış açısıyla değerlendirilebileceği gibi, bir konu üzerinde derinlemesine bir inceleme de yapılabilir.
Monografilerde kişi veya eser her yönüyle incelenir; araştırılır. Ancak bu şekilde ele alınan konunun o ana kadar gizli kalmış yönleri, tarafları belirlenir ve ortaya konur. Ayrıca sanatçı inceleniyorsa o sanatçıyı diğer sanatçılardan ayıran özel bilgilere ulaşılmış olur.
HAZIRLANALIM
1.    Hazırlık amacıyla izlediğiniz filmin konusunu, filmdeki olayların kimin hayatı etrafında meydana geldiğini belirtiniz.
2.    (...)
Ağaca bir taş attım.
Düşmedi taşım.
Düşmedi taşım.
Taşımı ağaç yedi.
Taşımı isterim.
Taşımı isterim.
Nurullah Ataç, bu şiiri şöyle değerlendirir. “Giriştiği işi başaramamış, umutları boşa çıkmış bir kişinin perişanlığını duyuyorum o şiirde, o duygu bence çok iyi anlatılmış.”
“Ağaç” şiirinin dizelerinin arkasındaki öykü şudur: Necip Fazıl Kısakürek, çıkardığı dergi için şiir ister Orhan Veli ve Oktay Rifat’tan. İki arkadaş birer şiir verirler Kısakürek’e. Ne var ki şiirlerinin yayımlanmadığını görürler. Bunun üzerine kafa kafaya verip söz konusu şiiri kaleme alırlar. Şiirin başlığının “Ağaç” olmasının nedeni, Kısakürek’in dergisinin bu adı taşımasıdır.
Sunay Akın
“Bir insanın hayalini hiç kimse kendi gibi anlatamaz çünkü gerçek iç yaşantısını ancak insan kendi bilir.”
Jean Jacquez Rousseau (Jan Jak Russo)
Yukarıdaki metin ve özdeyişte yazarların dile getirmek istedikleri sizce nedir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
3. Başarılı, tanınmış kişiler hakkında yazılmış biyografiler okumanın yaşamımıza nasıl katkısı olabilir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
·                     Başarılı insanların hayatlarından etkilenebiliriz.Onların bu başarı öyküleri bize örnek teşkil eder, hedeflerimizi büyütmemizi, daha azimli ve gayretli çalışmamızı sağlar.
·                     Başkalarının yaşam öyküsünü bilenler onların hayattan edindikleri tecrübeler, aldıkları dersler sayesinde kendi hayatlarına yön verebilirler...


1. ETKİNLİK
Dört beş kişilik gruplar oluşturunuz. “Dünyaca Tanınmış Tarihçimiz Halil İnalcık” adlı metnin ve sınıfa getirdiğiniz biyografilerin yazılış amaçları, dil-anlatım ve şekil özelliklerini grupça inceleyiniz. Grup içinde tartışarak bu tür metinlerin ortak özelliklerini problem çözme yöntemiyle belirlemeye çalışınız. Tespit ettiğiniz özellikleri bir rapor hâlinde yazınız. Grup sözcünüzü belirleyiniz. Sözcünüz aracılığıyla çalışmanızı sınıftaki arkadaşlarınıza sununuz.


Biyografinin yazılış amacı:
Tanınmış kişilerin çektikleri sıkıntıları, karşılaştıkları engelleri, başarıya ulaşmada gösterdikleri gayretleri anlatmaktır. Okuyucunun, topluma örnek olan bu kişileri yakından tanıma imkanı bulması, bu insanların başarı öykülerinden hareketle kendi koşullarını en iyi şekilede değerlendirme yolunu seçmesi amaçlanır.
Biyografilerde dil göndergesel işlevde kullanılır.
Biyografiler nesnel olmalıdır.
Biyografilerde gereksiz ayrıntılara girilmez.
Biyografiler açık, yalın, duru bir dille yazılır.
Biyografilerde daha çok açıklayıcı anlatıma başvurulur. Konuya göre öyküleyici ve betimleyici anlatımlara da başvurulabilir.
2. ETKİNLİK
“Dünyaca Tanınmış Tarihçimiz Halil İnalcık” adlı metinden hareketle yazarın Halil İnalcık ile ilgili biyografiyi yazmadan önce ne tür hazırlıklar yaptığını, hangi bilgi ve belgelerden faydalandığını belirtiniz. Bir biyografi yazmak için ne tür ön hazırlıklar yapılabileceğini, hangi kaynaklardan yararlanılabileceğini tartışınız. Ulaştığınız sonucu açıklayınız.
Yazar, Halil İnalcık'ın hayat hikayesini yazmadan önce araştırma yapmıştır. Halil İnalcık'ın babası hakkında bilgi edinmiştir. Tarih kitaplarını, Halil İnalcık'ın kendi hayatıyla ilgili yazılılarını incelemiştir.
Biyografi yazmadan önce yaşam öyküsünü yazacağımız kişiyle ilgili kütüphane ve internette araştırma yapmalıyız. Biyografisini yazacağımız kişinin ailesi, yakın çevresi, iş arkadaşları ile görüşmeliyiz, o kişiyle ilgili yazılı ve görsel kaynak bulunduran kişilerle görüşmeliyiz.
3. ETKİNLİK
“Dünyaca Tanınmış Tarihçimiz Halil İnalcık” adlı metinden hareketle Halil İnalcık'ın ne zaman doğduğunu, çocukluğunun nasıl bir çevrede geçtiğini; mizacı ve kişisel özelliklerini belirtiniz. Yetiştiği aile ve çevrenin onun kişiliğinin oluşmasında etkili olduğunu düşünüyor musunuz? Size göre metinde bu bilgilerin verilme amacı nedir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Halil İnalcık 26 Mayıs 1916'da doğmuştur.
Çocukluğu, savaş ve kargaşanın yaşandığı bir döneme denk gelir.
İlkokulda okurken Latin harfleriyle tanışır.
Çocukluğunda Arapça ve Farsça eğitimini almıştır.
Ailesinin, yakın çevresinin desteği ve Abdülbaki Gölpınarlı, Fuat Köprülü gibi tarih ve edebiyat ustalarının katkılarıyla büyük bir tarihçi olmuştur.
Araştıran, çalışan, üreten bir insandır.
Tarih yazarlarının kanıtlarla hareket etmesi gerektiğini savunur.
Türk tarihi hakkında uydurulan birçok yalanın, aksi yöndeki kanıtlarla ortadan kaldırılabileceğine inanır.
4. ETKİNLİK
“Atatürk (Kişiliği, İlkeleri, Düşünceleri)” adlı biyografiden alınan yukarıdaki bölümden haraketle Atatürk'ün kişisel özellikleri ve düşünce hayatıyla ilgili çıkarımlarınızı belirtiniz.
Atatürk'ün kişisel özellikleri:
Vatanını ve milletini sever.
Zorluklardan yılmaz, çözüm yolu arar.
Kararlı ve cesurdur.
Akıl ve sağduyu ile hareket eder.
Birleştiricidir.
Milletin psikolojisini ve içinde bulunduğu şartları çok iyi bilir.
İleri görüşlüdür.
Millete ve orduya güvenir.
Milletin bağımsızlığını her şeyin üstünde görür.
5. ETKİNLİK
Sınıfınızda dört beş kişilik gruplar oluşturunuz. Sınıfa getirdiğiniz, Atatürk hakkında yazılmış biyografileri grup arkadaşlarınızla inceleyiniz. Metinlerden hareketle Atatürk'ün kişilik özellikleri ve düşünce hayatını konu alan bir metin hazırlayınız. Hazırladığınız çalışmayı sununuz.
6. ETKİNLİK
Halil İnalcık hakkında okuduğunuz biyografilerde verilen bilgiler ders kitabınızda yer alan bilgilerle örtüşüyor mu? “Dünyaca Tanınmış Tarihçimiz Halil İnalcık” adlı biyografide verilen bilgilerle sizin araştırdığınız metinlerdeki bilgiler arasında çelişkiler olup olmadığını belirtiniz. Yaptığınız etkinlikten hareketle biyografilerde bazı gerçekleri gizlemenin, kurmaca-ya yer vermenin nasıl sonuçlar doğurabileceğini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.
Halil İnalcık hakkında okuduğunuz biyografilerde verilen bilgiler ders kitabınızda yer alan bilgilerle örtüşmektedir.
Çelişki yoktur.
Biyografilerde kurmacaya yer verilmez.
Biyografiler gerçekleri yansıtır, yansıtmalıdır.
Biyografide gerçekler gizlenirse biyografisi yazılan kişi hakkında yanlış bilgi edinilir.
7. ETKİNLİK
Dört beş kişilik gruplar oluşturunuz. Grup arkadaşlarınızla “Dünyaca Tanınmış Tarihçimiz Halil İnalcık” adlı metnin paragraflarının konusunu bulunuz. Konuların birbirleriyle ilişkişini belirleyiniz. Yaptığınız çalışmayı sınıfa sununuz.
8. ETKİNLİK
İncelediğiniz metinlerden ve ön hazırlıkta yaptığınız araştırmadan hareketle biyografilerin kültür tarihindeki yerini ve önemini açıklayınız.
Biyografi türünün ilk örneğinin eski Yunan'da  Plutarkhus'un "Hayatlar" adlı eseri olduğu kabul edilir.
Diğer ilk örnekler:
17. yüzyılda İngiltere'de William Roper'in Thomes More hakkında yazdığı biyografi
18. yüzyılda Samuel Johnson'un James Boswell'in hayatını yazdığı biyografi
20. yüzyıla kadar yazılan biyografilerde biyografisi yazılan kişinin hayatının yanı sıra erdemleri, ahlaki özellikleri de veriliyordu.
20. yüzyılda başlayan modern biyografide ise nesnel bir yaklaşım görülür.
Türk edebiyatında biyografiye yakın türler:
Siyer kitapları: Hz. Muhammed'in hayatı
Kısas- enbiyalar: Peygamber kıssaları
Tezkiretü'l Evliyalar: Evliyaların yaşamını anlatan eserler
Şairler tezkireleri: Şirlerin hayatını anlatan eserler.
Tezkireler biyografi türünün edebiyatımızdaki ilk örnekleridir. Türk edebiyatında ilk şairler tezkiresi Ali Şir Nevai'nin Mecalisü'n Nefais adlı eserdir.
Anadolu'da yazılan ilk şairler tezkiresi Heşt Behişt (Sehi Bey)  adlı eserdir.
16. yüzyıld Latifi'nin yazdığı Tezkiretü'ş Şuara da önemli bir eserdir.

9. ETKİNLİK
•    “Dünyaca Tanınmış Tarihçimiz Halil İnalcık”, “Mustafa Kemal Anadolu'da” ve “Paris Pişmiş” adlı metinlerde anlatıcının kim olduğunu belirtiniz. Anlatıcının biyografiyi hazırlayan kişiyle ilişkisini açıklayınız.
“Dünyaca Tanınmış Tarihçimiz Halil İnalcık”, “Mustafa Kemal Anadolu'da” adlı metinlerde anlatıcı 3. tekil kişidir.  Pariş Pişmiş adlı metinde ise anlatıcı yazarın kendisidir. Cümleler 1. tekil kişi ağzından kurulmuştur.
•    “Dünyaca Tanınmış Tarihçimiz Halil İnalcık” ve “Paris Pişmiş” adlı metinleri yazılış amaçları ve anlatıcıları bakımından karşılaştırınız. Metinlerden hareketle biyografi ve otobiyografi aracındaki benzerlik ve farklılıkları belirtiniz.
Paris Pişmiş adlı metnin yazılış amacı yazarın kendisini tanıtma isteğidir. Diğer metinlerde ise başka birinin hayat hikayesini aktarma isteği vardır.
Sayfa 80
A. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükler yazınız.
OTOBİYAOGRAFİ .bir düşünürün, bir sanatçının kendi yaşam öyküsünü anlattığı eserlerdir.
•             BİYOGRAFİ siyaset, edebiyat, spor, sanat gibi alanlarda başarı göstermiş kişilerin yaşamının anlatıldığı metinlerdir.
•             Biyografisi yazılacak kişinin hayat hikâyesi KRONOLOJİK bir sıraya göre verilmelidir.
B.            Aşağıdaki cümlelerde yargılar doğru ise yay ayraç içerisine “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
•             Biyografilerde anlatılanlar bilgi ve belgeye dayandırılır. ( D)
•             Biyografilerin edebiyatımızdaki ilk örnekleri mesnevilerdir.        ( Y )
•             Biyografi yazılarında anlatıcı ile yazar aynı kişidir.              (Y  )
•             Biyografilerde kurmacaya yer verilmez.               ( D)
•             Anlatıcı, biyografisini yazacağı kişiyi tanımak zorundadır.              ( D )
•             Biyografilerde nesnel anlatım kullanılır.                ( D )
C.            Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.
..........kişisel yaşantının bütünü ya da belli bölümlerini ya da gözlemleri dile getirmek
amacıyla yazılmış edebî metinler ya da kayıtlardır. Otobiyografi ile karıştırılabilen bu tür, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır...........kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu
edinirken..........yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış ya da bu olayların
yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir. Bu kişilerin yaşadığı şeyleri bir defter ya da bir kâğıda aktarmasıdır.
1. Yukarıdaki paragrafta otobiyografiyle karşılaştınlan metin türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Deneme        B) Anı   C) Günlük           D) Biyografi        E) Gezi yazısı
2.  Ayasofya'nın muhteşem kubbesinin tam tepesinde, devasa gümüş hilalin dibinde, akşama şeyhine anlatmak için çevresinde olanları gözleyip en ufak ayrıntıyı bile aklına yazan Haşan Efendi, yeşil sarığı ve uzun siyah cüppesiyle bir heykel gibi hiç kımıldamadan tek başına dikiliyor, göğe çizilmiş siyah bir silüet gibi en yüksekteki yalnız duruşuyla belki kalabalığın kendisinden bile daha etkileyici gözüküyordu.
Yukarıdaki paragrafta hangi anlatım türü kullanılmıştır?
A) Betimleyici anlatım B) Açıklayıcı anlatım        C) Öyküleyici anlatım
D) Kanıtlayıcı anlatım     E) Öğretici anlatım
D) Aşağıdaki soruları sözlü olarak yanıtlayınız.
1.            Anı ve biyografi türlerini karşılaştırarak benzer ve farklı yönlerini söyleyiniz.
Anı ve günce yazılarında kahraman anlatıcı vardır.Yani metnin kahramanı yazarın kendisidir.Birinci ağızdan anlatım vardır.Biyografilerde ise metnin kahramanı ile anlatıcı farklı kişilerdir.Üçüncü ağızdan anlatım vardır.Kısaca anılarda ve güncelerde doğrudan anlatım , biyografilerde ise dolaylı anlatım vardır.
2.            Biyografilerin kültür hayatımızdaki yerini açıklayınız.
Yukarıda açıklandı…


Sayfa 81 ile Sayfa 92 Arası Cevaplar
Gezi yazılarının Türk ve dünya edebiyatındaki tarihî gelişimini araştırınız.
Gezi Türünün Tarihi Gelişimi
Gezi türünün uzun bir geçmişi vardır Bugünkü tanımına ve niteliğine tam uymasa da çok eski çağlarda gezi türünden sayılabilecek örneklerin bulunduğu bilinmektedir Eski Yunanistan’dan başlayarak günümüze kadar çeşitli ülkelerden birçok gezgin, elçi, şair ve yazar gezip gördükleri yerleri anlatan eserler yazmışlardır.
Başka ülkelere yapılan yolculuklarla ilgili ilk gezi yazılarına örnek olmak üzere MS 448′de Hun hükümdarı Atilla’ya gönderilen elçilik heyetinde görevli Tarihçi Priskosun eseri ile MS 568 de Kilikyalı Zemarkhos’un Göktürkler ülkesinde Bizans İmparatorluğu elçisi iken tuttuğu notları gösterebiliriz
İranlı şair ve din adamı Nasır Hüsrev ‘in hac maksadıyla yaptığı Mekke gezisini ve bu arada Mısır ve anadolu’nun doğusunda gördüklerini anlatan ’sefername’ adlı eserini de ilk gezi kitapları arasında sayabiliriz
Gezi türünün ilk önemli eselerini verenlerin başında şüphesiz Venedikli ünlü gezgin Marco Polo ile yine ünlü Arap gezgini İbn-i Batuta’yı anmamız gerekir
Marco Polo, Yakın Doğu ve Orta Asya ülkelerini kapsayan uzun bir yolculuğa çıkmış ve bu yolculuğunda gezip gördüğü yerleri anlatan bir eser yazmıştır Birçok dile çevrilen bu eser gezi edebiyatının ilk klasik örneklerinden biri sayılır Arap gezgini İbn Batuta da anadolu, Harezm, Maveraünnehir ve Horasan’ı dolaşarak oralarda yaşayan Türklerin teknik ve toplumsal özelliklerini anlatan bir kitap yazmıştır
Önceleri daha çok Tarihçilerin ilgi gösterdikleri bu eserler, sonradan edebiyatçıların da dikkatini çekmiştir Ele alınan konular, kullanılan dil, yazarların gözlem ve anlatım özellikleri bakımından gezi yazı ve kitapları artık edebiyatın bir kolu, bir başka deyişle bir yazı türü özelliği kazanmıştır...

Türk Edebiyatında Gezi Yazıları
Bugünkü bilgilerimize göre Türkçe yazılan ilk gezi kitabı, tanınmış denizcilerimizden Seydi Ali Reis'in Miratül-Memalik adlı eseridir. Eser Portekizlilere karşı savaşırken Hint denizinde fırtınaya yakalanıp Gücerat'ta karaya çıkan Seydi Ali Reis'in Hindistan, Afganistan, Buhara ve Maveraünnehir yoluyla Edirne'ye dönüşü sırasında başından geçen serüvenleri kapsar.
Ünlü bilginlerimizden Kâtip Çelebi'nin Cihannüma adlı eseri de gezi yazılarında rastlanan birtakım özellikleri içermektedir. Kâtip Çelebi, Osmanlı ülkesinin birçok yerini dolaşmış ve eserinde gördüğü bu yerlerle ilgili ayrıntılı bilgiler vermiştir.
Edebiyatımızda gezi türünde ilk büyük ve önemli eserin yazarı Evliya Çelebi'dir. Tarih-i Seyyah adını taşıyan on ciltlik eserinde Evliya Çelebi, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde ve dışında gezip gördüğü yerleri anlatır. Bu yerler arasında Bursa, İzmir, Trabzon gibi şehirlerimiz yanında Avusturya, Hicaz, Mısır, Habeşistan ve Dağıstan gibi yabancı ülkeler de bulunmaktadır. Evliya Çelebi'nin gezi kitabından XVII. yy. toplumumuzun zengin kültür özelliklerini öğrenmek mümkündür. Anlatımdaki sadelik, içtenlik ve söyleşi havası da eser için ayrı bir üstünlük sayılır.
XVII. yy'da Hac yolculuklarını anlatan bir takım gezi kitapları ile birlikte Avrupa ve Yakın Doğu ülkelerine gönderilen elçilerimizi yazdıkları 'sefaretname'leri de birer gezi eseri sayabiliriz. Bu eserler arasında gezi türünün özelliklerini en belirgin biçimde taşıyanı Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi'dir. Yazar bu eserinde Lale Devri'nde Fransa'da elçilik yaparken gördüklerini tatlı bir dille anlatmıştır.
Edebiyatımızda gezi türünden yazılara ilginin arttığını daha çok XIX. yy'da görüyoruz. Bir takım denizcilerimizin, ülke dışındaki Müslümanların eğitilmesi için görevlendirilmiş din adamlarımızın ve gezginlerimizin görevle ve ya kendi istekleri ile gezip gördükleri yerleri anlatan eserlerini burada anmak gerekir. Bu eserlerde Orta Asya, Uzak Doğu, Afrika, Güney Amerika üzerinde ilginç gözlem ve izlenimlere dayalı bilgiler sergilenmiş bulunmaktadır.
Tanzimat'tan Sonraki Gelişmeler
XIX. yy'nin sonlarında yayımlanan ve gerçek bir gezi yazısı niteliği taşıyan eser Ahmet Mithat Efendi'nin Avrupa'da Bir Cevelan adlı kitabı olmuştur. Yazar bu eserinde İstanbul'dan Stockholm'e kadar yaptığı tren yolculuğuna ve dönüşünde uğradığı birçok Avrupa kentlerine ilişkin gözlem ve izlenimlerini anlatır. Ali bey'in Seyahat Jurnali adlı kitabı da bu yüzyılın önemli gezi eserleri arasında sayılır.
1908'den sonra gezi türünden eserlerin sayısında önemli bir gelişme görülmektedir. Bunda okur sayısının artışı yanında yabancı gezi kitaplarının Türkçeye çevrilmesinin etkisi büyük olmuştur. Bu dönemin tanınmış şair ve yazarlarından Cenap Şehabettin'in Hicaz yolculuğunu anlatan Hac Yolunda Suriye ve Irak'tan söz eden Afak-ı Irak ve bir Avrupa gezisinde gördüklerini yansıtan Avrupa Mektupları adlı eserlerini Türkçe gezi türünün başarılı örnekleri arasında gösterebiliriz.
Cumhuriyet Döneminde ve Günümüzde Gezi Yazıları
Cumhuriyet döneminde edebiyatımızda gezi türünde nicelik ve nitelik yönünden büyük bir ilerleme sağlanmıştır. Bu dönemin tanınmış gezi yazarları arasında önce Falih Rıfkı Atay'ı anmamız gerekir. Atay'ın Denizaşırı, Taymıs Kıyıları, Bizim Akdeniz, Tuna Kıyıları, Hind, Yolcu Defteri, Gezerek Gördüklerim ele alınan konular ile gerek gözlem gerekse anlatım ustalığı bakımından ilginç ve değerli eserlerdir.
Cumhuriyet döneminde gezi türünde eser veren diğer yazarlar arasında İstanbul'dan Londra'ya Şileple Yolculuk ve Akdenizde Bir Yaz Gezintisi adlı kitaplarıyla Saik Sabri Duran'ı, Finlandiya adlı kitabıyla Şükufe Nihal'i, Bir Vagon Penceresinden ve Ankara-Bükreş adlı kitaplarıyla Sadri Ertem'i, Tuna'dan Batıya ve Anadolu Notları adlı iki ciltlik kitabıyla Reşat Nuri Güntekin'i, Anadolu Manzaraları adlı kitabıyla Hikmet Birand'ı, Gezi Günlüğü ve Avusturya Günlüğü adlı kitaplarıyla Burhan Arpad'ı sayabiliriz.
Son yıllarda gezi edebiyatımız yeni eserlerde daha da zenginleşmiştir. Yabancı ülkelerle kültürel ilişkilerin artması ve bireysel gezi imkanlarının çoğalması sonucu olarak bu türde eser yazanları sayısında da bir artış görülmektedir.
Günümüz yazarları arasında gezi yazı ve kitaparıyla ün yapmış olanlar arasında Mavi Yolculuk ve Mavi Anadolu isimli eserleriyle Azra Erhat'ı, Düşsem Yollara Yollara adlı eseriyle Haldun Taner'i, Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Bulgaristan, Macaristan adlı eseriyle Melih Cevdet Anday'ı, Sam Amcanın Evinde ve Bir Garip Ada adlı eserleriyle Badii Faik Akın'ı, Canım Anadolu adlı eseriyle Bedri Rahmi Eyüboğlu'nu, Şu Bizim Rumeli adlı eseriyle Yılmaz Çetiner'i ve Almanya Beyleri İle Portekiz'in Bahçeleri adlı eseriyle Nevzat Üstün'ü sayabiliriz.
Gezi yazılarının Türk ve dünya edebiyatlarındaki tarihi gelişimi
Gezginlerin gezip gördükleri yerlerle ilgili izlenimlerini anlatmalarının amacı neler olabilir?
Gezginler, gezip gördükleri yerlerin doğal ve tarihi güzelliklerini, kültürel özelliklerini okuyucuyla paylaşmak istedikleri için gezi yazısı yazarlar.

SAYFA 86
1. ETKİNLİK
Sınıfa getirdiğiniz gezi yazılarından birkaç tanesini okuyunuz. Getirdiğiniz metinlerin yazılış amaçları, dil-anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak gezi yazılarının ortak özelliklerini belirleyiniz. Bu özellikleri sınıf tahtasına yazınız.
Gezi türü ve özellikleri
·                     Gezi yazılarının ortak yönleri:
·                     Gezilip görülen yerlerle ilgili bilgi ve gözlemler anlatılmıştır.
·                     Gezilip görülen yerlerin tarihi, sosyal,ekonomik, kültürel yaşantısı yansıtılmıştır.
·                     Dil açık,sadedir.
·                     Genelde göndergesel işlev kullanılmıştır.
·                     Öyküleyici, betimleyici, açıklayıcı, öğretici anlatım türleri kullanılmıştır.
·                     Yazarlar kendi yorumlarını da katmışlardır.
Gezi yazılarında hangi anlatım biçimleri kullanılır?
Gezi yazılarında açıklayıcı anlatım, öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım kullanılır. Bunların dışında tartışmacı anlatıma yer verilebilir. Ayrıca okuyucuya değişikliği gösterebilmek için örnekleme, tanık gösterme, karşılaştırma gibi düşünceyi geliştirme yollarına başvurulabilir.

2. ETKİNLİK
“Küçük Tibet Ladakh” adlı gezi yazısında yazarın Ladakh ile ilgili gözlemleri ve izlenimleri nelerdir?
Yazarın Ladakh ile ilgili izlenimleri:
•    Ladakh deniz seviyesinden 3500 metre yüksekliktedir. Burada oksijen az olduğu için şiddetli baş ağrıları yaşanabilir.
•    Ladakh, Tibet kökenli göçebelerin ilk yurtlarındandır. Bu nedenle bütün dünyada “Küçük Tibet” olarak bilinir. Dünyanın en yüksek karayolu geçitleri burada yer alır.
•    Ladakhlı erkek ve kadınlar, taşların gizemli olduğuna inanırlar. Burada Budizm inancı yaygındır.
•    Yazar, Turkuaz taşı veya lacivert taş olarak bilinen taşların kaynağını görmek amacıyla Ladakh'a gitmiştir.
3. ETKİNLİK
Yazarın Ladakh'a gitme nedenini belirtiniz. Metinde Ladakh'ın üzerinde en çok durulan özelliği nedir? Bunun metnin yazılış amacıyla ilişkisini açıklayınız.
Yazar, Ladakh'a oradaki değerli taşları incelemek (Turkuaz taşı veya lacivert taş), Ladakh'taki insanların bu taşlarla ilgili inanış ve geleneklerini yakından görmek amacıyla gitmiştir.
4. ETKİNLİK
“Ladakh-Brokpa Kabilesi” adlı metinde Ladakh ile ilgili üzerinde en çok durulan konu nedir? Yazarın ele aldığı konu ile Ladakh'a gidiş amacı örtüşmekte midir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Ladakh'ın nasıl bir yer olduğu, insnaların inanışları ele alınıyor. Ladakhlı kadınların oldukça hoşgörülü ve misafirperver olduğu belirtiliyor. Yazarın Ladakh’a gidiş amacı Ladakhlı kadınları (çiçek kadınları) yakından incelemek, onlar hakkında bilgi toplamaktır. Bu yönden yazarın ele aldığı konu ile Ladakh’a gidiş amacı örtüşmektedir.
5. ETKİNLİK
Aynı yeri konu alan “Ladakh-Brokpa Kabilesi” ve “Küçük Tibet Ladakh” adlı gezi yazılarında yazarların ortak gözlem ve izlenimleri nelerdir?
Yazarların ortak gözlem ve izlenimleri:
•    Ladakh çok yüksek bir tepededir.
•    Bu bölgeye gelen yabancılarda yüksekliğe bağlı olarak şiddetli baş ağrısı ve halsizlik görülür.
•    Ladakhlılar Budisttir.
•    Küçükbaş hayvancılık başlıca geçim kaynağıdır.
•    Çay önemli bir içecektir.
•    Doğaya ait unsurların manevi bir güç ve uğur getirdiğine inanılır (turkuaz taşı ve çiçekler).

6. ETKİNLİK
“Küçük Tibet Ladakh” ve “Ladakh-Brokpa Kabilesi” adlı metinlerde yazarların aynı yerle ilgili farklı gözlem ve izlenimlerini belirleyiniz. Metinler arasındaki farklılığın hangi nedenlerden kaynaklanabileceğini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.
“Küçük Tibet Ladakh” metni ile “Ladakh Brokpa Kabilesi” metni aynı bölgede yapılan gezilerin gözlem ve izlenimlerini farklı kişiler tarafından aktaran yazılardır. Yazarların buraya geliş amaçları farklıdır.
Özcan Yüksek daha çok dağlık kesimlere, Budist saraylara ve kiliselere, Ladakh çobanlarına yer verir.
Meltem İnan ise genellikle Ladakh kadınlarını anlatır.
Özcan Yüksek Ladakh gezisini maddi bir araştırma amacıyla yapmıştır.  Meltem inan ise kültürel bir amaçla yapmıştır.
7. ETKİNLİK
Sınıfça yaptığınız geziyle ilgili gözlem ve izlenimlerinizi anlatınız. Gözlem ve izlenimleriniz arasında farklılıklar olup olmadığını belirleyiniz. Kişisel seçiciliğinizin gözlem ve izlenimleriniz üzerinde etkili olup olmadığını belirtiniz.
8. ETKİNLİK
“Gizemli ve yüksek topraklara geliş amacım, değerli taşların gizemlerinin kaynağına bir yolculuk yapmak aslında. Leh kentinin sokaklarında, çobanlarda, çadırların içinde ya da başka yerde, özellikle kadınların gerdanlarında en çok gördüğüm renk Turkuaz. AvrupalIların la-pis lazuli dediği, bizde lacivert taşı olarak da bilinen yarı değerli Turkuaz taşının rengi. Aslında bir mineral değil sodalı ya da bizde ottaş veya pirit diye bilinen kimi boyayıcı kristallerle muhteşem rengini kazanmış bir taş.”
•    “Küçük Tibet Ladakh” adlı metinden alınan yukarıdaki paragrafta tanımlama yapılan cümleleri gösteriniz. İncelediğiniz gezi yazılarında tanım cümlelerine yer verilmesinin nedenlerini belirtiniz.
Metindeki tanımlama cümlesi şudur:
AvrupalIların lapis lazuli dediği, bizde lacivert taşı olarak da bilinen yarı değerli Turkuaz taşının rengi. Aslında bir mineral değil sodalı ya da bizde ottaş veya pirit diye bilinen kimi boyacıyı kristallerle muhteşem rengini kazanmış bir taş.”
Gezi yazıları öğretici metinlerdendir. Öğretici metinlerde okuyucunun bilgi edinmesi için tanımlamalara başvurulabilir.
9. ETKİNLİK
•    “Ladakh-Brokpa Kabilesi” ve “Küçük Tibet Ladakh” adlı gezi yazılarından alınan aşağıdaki bölümlerde ağırlıklı olarak hangi anlatım türlerinin kullanıldığını belirtiniz.
Metinler
Metinlerden Alınan Parçalar
Anlatım Türü
Küçük
TibetLadakh
Ladakh, Tibet kökenli gezgin göçebelerin ilk yurtlarından biriydi. Bu yüzden bütün dünya­da Küçük Tibet olarak da bilinir. Dünyanın en yüksek birinci ve ikinci kara yolu geçidinin bulunduğu yer Ladakh. Bir zamanlar Tibet Platosu üzerinde, Baltistan ve Aksay Çin’in de içinde yer aldığı Budist bir krallıktı. Bugün Baltistan, Pakistan sınırları içinde kalmış, Aksay Çin ise Çin’in sınırları içerisinde. Aksay sözcüğünün Türkçe olabileceğini tahmin etmek güç değil. Ak geçit anlamına geliyor. Say sözcüğü Anadolu’da, Toroslar’da yaşıyor. Aksay Çin’in en büyük nehrinin adı da Karakuş (Kartalın Orta Asya’daki adı.).
Açıklayıcı
Anlatım

Biz İndus diyoruz ama Tibetliler Singe Kabab diyor yani Aslan Ağzı. Kaynağı pek uzak değil, Tibet topraklarında. Artık yükseliyoruz. Yükselmek kıvranmaktır. Yol kıvrımlaşıyor. Daralıyor. Bazen çıkışımız, inişe dönüşüyor. Bayağı bir inişe. Ama yanımızdan akan ince dere ters yönde, şimdi yokuş yukarı akmaya devam ediyor, tavrını değiştirmiyor. Ve ok­yanusu çekilmiş yamaçlar solumda, oluk oluyor. Rüzgârdan çok suyun marifeti gibi gö­züküyor.
Öyküleyici
Anlatım,
Betimleyici
Anlatım

Brokpalar bu bölgeye bin yıl önce Karakurum Dağları’ndan göç ederek yerleşmiş. Gil- gitlerin torunları olan bu kavim, Tibet Budizm’ine inanıyor. Zaten o nedenle Budistlerin çevirdiği dua çemberlerine, burada da rastlamak mümkün ya da cenaze törenlerine bir göz attığınızda, bunların tipik bir Budist cenazesi olduğunu hemen anlayabilirsiniz. Me­zarlıklar, bizim bildiğimiz mezarlardan değil, ölüler gömülmüyor, yakılıyor.
Açıklayıcı
Anlatım
Öyküleyici
Anlatım
Ladakh  Brokpa
Kabilesi
Sabahleyin, erkenden uyanıp arabayı yüklüyoruz. Eşyalarımızı koymak için çok fazla yer yok çünkü şoförümüz Tsering, benzini de yanında götürüyor ve yakıtla dolu bidonlar oldukça fazla yer kaplamış. Anlaşılan gideceğimiz mesafe oldukça uzak ve yolda tek bir benzinci bile yok. Yanımızda götürmeyi planladığımız eşyalardan bir kısmını otelde bırakıyor ve yola çıkıyoruz. Yol boyunca tek bir ağaç ve tek bir insana bile rastlamıyoruz neredeyse.
Öyküleyici
Anlatım
Betimleyici
Anlatım
• “Küçük Tibet Ladakh” ve “Ladakh-Brakpa Kabilesi” adlı metinlerde bunlardan farklı anlatım türlerinin kullanılıp kullanılmadığını tespit ediniz. Gezi yazılarında öyküleyici, betimleyici ve açıklayıcı anlatımların rolünü belirtiniz.

10. ETKİNLİK
“Küçük Tibet Ladakh” ve “Ladakh Brokpa Kabilesi” adlı gezi yazılarında Ladakh'ın coğrafi, tarihî ve kültürel özellikleri vb. hakkında neler öğrendiniz? Bu bilgilerin okuyucuya nasıl yararlar sağlayabileceğini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları liste hâlinde tahtaya yazınız.
Metinlerden Ladakh’ın coğrafi, tarihi ve kültürel özellikleri hakkında öğrendiklerimiz:
•    Ladakh Himalaya Dağları’nın güneyinde, Hindistan ile Çin arasında bir bölgedir.
•    Denizden yüksekliği yaklaşık 4000 metredir.
•    Kuraktır ve bozkır bitki örtüsüne sahiptir.
•    Yüksekliğinden dolayı kış mevsiminde -40 dereceye varan soğuklar yaşanır.
•    Küçükbaş hayvancılık yaygındır. Paşmina keçisi meşhurdur.
•    Kadınlar ve erkekler başlarına, kıyafetlerine çeşitli taşlar, çiçekler takarlar; birçok doğal unsur manevi bir değer taşır.
•    Kadınlar ve erkekler süslemecilik ve dokumacılıkta oldukça beceriklidir.
•    Çay ve keçi sütü en yaygın içeceklerdir.
•    Halk Budisttir. Birçok tepeye Budizm’in bayrakları asılmıştır.

11. ETKİNLİK
Okuduğunuz gezi yazıları sizde, bu yerleri gezip görme isteği uyandırdı mı? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.

12. ETKİNLİK
Gezmeyi düşündüğünüz bir yere gitmeden önce o yeri tanıtan bir gezi yazısını okumanız veya bölgenin özelliklerini önceden araştırmanız size nasıl yararlar sağlar? Verdiğiniz cevapları da dikkate alarak gezi yazılarının okuyucu üzerinde etkili olup olmayacağını belirtiniz.
Gezmeyi düşündüğümüz bir yere gitmeden önce o yeri tanıtan bir gezi yazısını okumamız veya bölgenin özelliklerini önceden araştırmamız, o yeri daha iyi tanımamızı sağlar. Gideceğimiz yerle ilgil bilgi sahibi oluruz ve gezimizi bilinçli bir şekilde yaparız. Bir bölgenin tarihi, kültürel özelliklerini araştırmakla, o yöreiyi tanıtan gezi yazılarıyla öğreniriz.

13. ETKİNLİK
Gezi yazılarının yazılış amaçlarını da dikkate alarak incelediğiniz metinlerde dilin hangi işlevde kullanıldığını belirtiniz.
Dil göndergesel işlevde kullanılmıştır.

14. ETKİNLİK
İncelediğiniz metinlerden ve yaptığınız etkinliklerden hareketle gezi yazılarının özelliklerini aşağıda verilen alana yazınız.
GEZİ YAZILARININ ÖZELLİKLERİ
Gezi yazılarında hangi anlatım biçimleri kullanılır?
Gezi yazılarında açıklayıcı anlatım, öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım kullanılır. Bunların dışında tartışmacı anlatıma yer verilebilir. Ayrıca okuyucuya değişikliği gösterebilmek için örnekleme, tanık gösterme, karşılaştırma gibi düşünceyi geliştirme yollarına başvurulabilir.
15. ETKİNLİK
İncelediğiniz gezi yazılarını anlatım özellikleri, yazılış amaçları, kullanılan anlatım türleri, dilin işlevi ve tür özellikleri yönünden anı türüyle karşılaştırınız. Benzer ve farklı yönlerini belirtiniz.
GEZİ YAZISI-ANI KARŞILAŞTIRMASI:
BENZER YÖNLER:

·                     İki türde de açık, sade, anlaşılır, içten bir dil kullanılır.
·                     İki türde de dil göndergesel işlevde kullanılır.
·                     Her iki türde de açıklayıcı, betimleyici, öyküleyici anlatım türleri kullanılır.
·                     Her iki tür de başka bilim dallarına kaynaklık edebilir.
FARKLI YÖNLERİ:
·                     Anılarda amaç yazarın yaşamından ilgi çekici olayları anlatmakken gezi yazıları gezilip görülen yerler hakkında okuyucuya bilgi vermek için yazılır.
·                     Gezi yazılarında gözlem önemli bir yer tutar, anılarda ise yazarın kendi yaşamına dair izlenimleri vardır.
·                     Anılarda çevreye ait bilgiler gezi yazısı kadar ayrıntılı değildir. 


ANLAMA YORUMLAMA

1.    Ürgüp bölgesiyle ilgili bulabildiğiniz gezi yazılarını sınıfta okuyunuz. Sınıfa getirdiğiniz belgesel filmi izleyiniz. Okuduğunuz gezi yazıları ile izlediğiniz belgeseli anlatım yönünden karşılaştırınız. Hangisinde nesnel anlatımın ağırlıklı olarak kullanıldığını belirtiniz.
2.    Ürgüp bölgesiyle ilgili araştırmayı sınıfınızda sununuz. Ürgüp'le ilgili izlediğiniz belgesel film ve okuduğunuz gezi yazılarında anlatılanların, araştırdığınız bilgilerle örtüşüp örtüş-mediğini söyleyiniz.
3.    Düzenlediğiniz gezi sırasında tuttuğunuz notlardan yararlanarak bir gezi yazısı yazınız.
4.    “Küçük Tibet Ladahk” adlı metni yazım, noktalama, akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık bakımından incelemek amacıyla sınıfınızda on grup oluşturunuz. Gruplar arasında aşağıda verilen görev dağılımı yapınız. “Küçük Tibet Ladahk” adlı metni belirlenen görev açsından inceleyiniz. İncelemelerinizi tamamladıktan sonra grup sözcüleriniz aracılığıyla yaptığınız çalışmaları sırasıyla sınıfınızda sununuz.
1.    grup: Özel isimler ve yazılışı
Kafkaslar, Himalayalar, Hindukuşlar (özel adlara gelen çokluk eki bir millet veya coğrafi bir yer adı yapıyorsa bitişik yazılır.)
Müslüman, Budist (Din ve inanç adları özel ad sayılır.)
Güney Tibet, Orta Asya, Güney Amerika (Özel ada bağlı olan yön adları da özel ad sayılır.)
Mücevher Yolu, Kokça Nehri, Elmas Vadisi ... (Özel ada bağlı coğrafi yer adları da özel ad sayılır.)
Tibetli, Ladakhlı (Mensubiyet bildiren -li yapım eki özel ada bitişik yazılır ve bu ekten sonra getirilen çekim ekleri de bitişik yazılır. Tibetliler, Ladakhlıyı gibi)
Tibetçe, Latince, Farsça, Arapça (Dil adları özel addır.)
Sey Sarayı, Tiksey Manastırı (Yapı adları özel ad sayılır.)
Küçük Tibet (özel adla birlikte söylenen sıfatlar da özel ad sayılır.)
2.    grup: Birleşik kelimelerin yazılışı
Birleşik
Ad
Bileşik Fiil

Kurallı Bileşik Fiil
Yardımcı Fiille Kurulan Bileşik Fiil
Deyimlerle kurulan bileşik fiil
sıradağ
birkaç
yapılabiliyor
gelebilir
olabilir
anlayabiliyorsunuz
beklenebileceği
zannederek
tarif etmek yer almak farkında olmak teşekkür etmek şahit olmak sohbet etmek
yola çık­mak
iyi gelmek
izin almak
huzura er­mek
  • 3.    grup: Noktalama işaretlerinin kullanıldığı yerler
  • 4.    grup: Sayılar, tarihler, soru eki, bağlaçlar ve edatların yazılışı
  • Sayılar: 50 yıl, 3 bin 500 metre, 3 bin 800 metre, 1000 metre, 7. Yüzyıl, 10 yıl, 5 bin 325 metre, 4 bin metre, saat 06.00’da, 60 kilometre...    Tarihler : 7. Yüzyıl
Bağlaçlar ve Edatlar: de, ile, ve, ama, çünkü, kadar, için, gibi, daha, diye, göre, üzere...
  • 5.    grup: Bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık (1, 2, 3 ve 4 paragraflar incelenecek.)
  • 6.    grup: Bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık (5, 6, 7 ve 8 paragraflar incelenecek.)
  • 7.    grup: Bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık (9,10,11 ve 12 paragraflar incelenecek.)
  • 8.    grup: Bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık (13,14,15 ve 16 paragraflar incelenecek.)
  • 9.    grup: Bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık (17,18,19 ve 20 paragraflar incelenecek.)
  • 10.    grup: Bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık ( 21, 22, 23, 24 ve 25 paragraflar incelenecek.)
5.    Dörder kişilik gruplar oluşturunuz. Grup arkadaşlarınızın yazdığı metinleri sırasıyla yazım, noktalama, bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık bakımından 4. soruda yaptığınız çalışmaları da dikkate alarak inceleyiniz. İncelediğiniz metinlerde yazım, noktalama, akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık hataları bulunup bulunmadığını belirleyiniz. Çalışma sonunda arkadaşlarınızın öğrenci ürün dosyanızda bulunan raporları da inceleyerek onların hangi konularda ilerleme kaydettikleri, hangi konularda hata yapmaya devam ettiklerini bir rapor halinde A4 kâğıdına yazınız. Yazdığınız gezi yazısını ve metninizle ilgili hazırlanan raporu öğretmeninizin değerlendirmesi amacıyla öğrenci ürün dosyanızda saklayınız.
KEFKEN ADASI
Kocaeli'nin Kandıra ilçesine 20 kilometre uzaklıktaki Kefken yerleşimi açıklarındaki Kefken Adası'mn yüzölçümü 0.11 kilometrekare, kıyı uzunluğu 1.7 kilometre.
Balıkçıların uğrak yeri olan adada iki uzun dalgakıranın tekneleri dalgalardan koruduğu büyük bir liman var.
Karadeniz'de kötü hava koşullarında çaresiz kalan gemiler için ideal bir sığınak olan limanı balıkçılar da kullanıyor. Kefken Adası amatör sualtı avcılarının da uğrak yeri.
Cenevizlilerden kalma kale surları ile Roma ve Bizans dönemlerinden kalma mimari öğelerin yanı sıra birçok antik su kuyusunun bulunduğu Kefken Adası 1. derece tarihî sit alanı.
Çam ağaçlarıyla yeşil bir görünüme sahip adada 1800'lü yıllarda kurulan bir de deniz feneri var. Kefken Adası'nın nüfusu her ne kadar deniz feneri ve salı il güvenliği görevlilerinden oluşsa da Türkiye'nin Karadeniz'deki üzerinde yerleşim olan tek adası.
Kefken Adası 2000'li yılların başında ilginç bir haberle basına konu olunca adı duyuldu. Kefkenli amatör telsizcilerin telsiz anonslarıyla Kefken Adası'nı dünyaya tanıtma çabaları meyvesini verdi ve ada "Dünya Adalar Birliği Merkezi"nce Asya ülkelerindeki 159. ada olarak tescil edildi.
Kefken'in Cebeci köyü sahilinden tekne ile yaklaşık beş dakikada ulaşılabilen adada denize girilebilecek pek çok koy olmasına karşın turistik bir etkinlik ya da düzenli bir tekne ulaşımı yok.
6.    “Kefken Adası” adlı metni okuyup verilen fotoğrafları inceleyiniz. Yukarıdaki metinde verilen bilgilere kendi izlenimlerinizi de katarak gezi yazısı türünde bir metin oluşturunuz.
7.    “Küçük Tibet Ladakh” adlı gezi yazısından hareketle kısa bir öykü kurgulayarak yazınız. Yazdığınız metinleri sınıfınızda okuyunuz.

Şevket Rado hakkında bir araştırma yapınız.
ŞEVKET RADO (21 Nisan 1913 Üsküp)


Türk gazeteci ve yazar. Şiir ve hikaye ile edebiyat hayatına giren Şevket Rado, fıkra ve sohbetleriyle tanınmıştır. Gençliğinde Şevket Hıfzı adını kullanarak şiirler yazan sanatçı, sohbet, deneme, radyo konuşmaları, gezi notları, fıkra türlerinde eserler vermiştir. İstanbul Radyosu’nda 5 yıl süreyle haftalık aile sohbetleri programı yapmıştır. Sohbetlerinde gençlere çoğunlukla gençlere seslenmiş, yaşama sevinci aşılayan bir anlatımla gençlerin hayat yolunda karşılaşacakları güçlükleri iyimser bir görüşle yorumlamıştır. Dili oldukça sadedir.

Eserleri
Şiirler (şiir)

Hayat Böyledir
Tatlı Dil
Aile Sohbetleri
Saadet Yolu
Eşref saat
Ümit Dünyası (Sohbet Kitapları)
50. Yılında Sovyet Rusya
Amerikan Rüyası (Seyahat)
Türk Matbaacılık Tarihi (İbrahim Müteferrika Matbaasında basılmış eserleri ve sonrasını anlatır)
Türk Hattatları (Türk Hat Sanatı ile ilgili ilk ansiklopedi tarzında bir eserdir)

Edebî metinlerde kullanılan dilin, günlük konuşma dilinden farklılıklarını araştırınız.
Edebi metinlerde dil, sanatsal ve coşku ve heyecana bağlı işlevde kullanılır. Günlük konuşma dilinde dilin sanatsal işlevine yer verilmez. (sorucenneti.net- alıntılarda kaynak gösteriniz.)
Edebi metinlerde estetik ve söyleyiş güzelliği ön plandadır. Günlük konuşma dilinde estetik kaygısı yoktur.
Edebi metinlerde sözcüklerin yan ve mecaz anlamlarına ağırlık verilir. Günlük konuşma dilinde mecazlı anlatımlara zaman zaman yer verilebilir.
Edebi metinlerde öğreticilik ve bilgilendireme değil, çeşitli duyguları yaşatma amacı vardır.
Edebi metinlerde gerçeğin kurgulanmış biçimi anlatılır. Günlük konuşma dilinde kurguya pek yer verilmez.
Sinema, tiyatro ve roman gibi sanatlarda, mahallî söyleyişlere neden yer verildiğiyle ilgili düşüncelerinizi açıklayınız. Sizce mahallî söyleyişler anlatıma neler kazandırır?
Mahalli söyleyişlerin olması anlatımın doğal olduğunu gösterir. Toplum içindeki farkı insanların gerçekçi bir şekilde yansıtılmasını sağlar.


Metin
HAKİKAT NEDEN ACIDIR?

“Hakikat Neden Acıdır?” adlı metni ve sınıfa getirdiğiniz söyleşilerden birkaç tanesini okuyunuz.
Bu metinlerin dil-anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak söyleşilerin ortak özelliklerini belirleyiniz.

SOHBET (SÖYLEŞİ)
Bir kişisel görüşlerini fazla derinleştirmeden, karşısındakiyle konuşuyormuş hissini verecek bir üslupla makale planında yazdığı fikir yazısına sohbet (söyleşi) denir.

Sohbet (Söyleşi) Türünün Özellikleri
1. Düşünceleri fazla derinleştirmeden, bir konuşma havası içinde anlatan yazı türüdür.
2. Her konuda yazılabilir. (sorucenneti.net- alıntılarda kaynak gösteriniz.)
3. Konu, tez ve savunma amacı güdülmeden; karşılıklı konuşma havası içinde, sıcak bir dille yazılır.
4. Sohbet, makaleden üslup yönüyle ayrılır. Çoğunlukla günlük konuların işlendiği sohbet yazılarında senli benli bir anlatım yolu seçilir, hatıralardan halk fıkralarından, nüktelerden, özlü sözlerden yararlanılır.
5. Söyleşi türünün Türk edebiyatındaki önemli temsilcileri şunlardır: Ahmet Rasim "Ramazan Sohbetleri", Suut Kemal Yetkin "Edebiyat Söyleşileri", Şevket Rado Eşref Saati Melih Cevdet Anday "Dilimiz Üzeri¬ne Söyleşiler, Nurullah Ataç "Karalama Defteri"... Ayrıca Cenap Sahabettin, Refik Halit Karay, Hasan Ali Yücel gibi yazarlarımız da bu türde eserler vermişlerdir.
NOT: Sohbet (söyleşi) türüyle deneme türü arasındaki temel fark şudur: Sohbet türünde yazar karşısındakiyle konuşuyormuş gibi (senli benli anlatım) yazar. Deneme türünde yazar kendisiyle konuşuyormuş, gibi benli anlatım) yazar.

“Hakikat Neden Acıdır?” adlı metnin ve okuduğunuz, dinlediğiniz söyleşilerin konusunu
ve yazılma amaçlarını belirtiniz.

CEVAP : Eserin yazılma amacı, hakikat konusuna yazarın bakış açısına göre bir açıklama getirmek, okuyucunun düşüncelerini etkilemektir.

“Siz uzaktan gördüğünüz bir kadını veya bir erkeği yıllardır hasretini çektiğiniz, canınız kadar sevdiğiniz birine benzetir de kucaklamak için üzerine doğru koşarsanız sonra da yanına geldiğiniz zaman onun sizin sevdiğiniz insan olmadığını görürseniz uğradığınız hayal sükûtunda o insanın ne kabahati vardır? Onu suçlayabilir misiniz? Onu çirkin, kaba, adi, kötü hatta ’acı’bulmaya kalkarsanız haksızlık etmiş olmaz mısınız?”

CEVAP : 
• “Hakikat Neden Acıdır?” adlı metinden alınan yukarıdaki bölümde, çekimli eylemleri bulunuz.
Eylemlerin hangi şahsa göre çekimlendiğini belirtiniz. Sınıf tahtasına metinle ilgili bir iletişim tablosu çizerek gönderici, alıcı, kanal, kod ve iletiyi belirleyiniz. Eylemlerin çekimlendiği kip ile alıcı arasında nasıl bir ilgi olduğunu açıklayınız.

Koşarsanız- 2. Çoğul kişi (siz)
Görürseniz – 2. Çoğul kişi (siz)
Suçlayabilir misiniz? – 2. Çoğul kişi (siz)
Olmaz mısınız? 2. Çoğul kişi (siz)

İLETİŞİM TABLOSU
Gönderici
Yazar
Alıcı
Okuyucu
Kanal
Yazı
Kod
Sözcükler
İleti
Hakikat ve hayal

“Onu suçlayabilir misiniz? Onu çirkin, kaba, adi, kötü hatta ’acı’ bulmaya kalkarsanız haksızlık etmiş olmaz mısınız?”cümlelerini anlamları bakımından inceleyerek ne tür cümleler olduğunu belirtiniz. Bu tür cümlelerin, metnin dil ve anlatımını nasıl etkilediğini açıklayınız.
CEVAP : “Onu suçlayabilir misiniz? Onu çirkin, kaba, adi, kötü hatta ’acı’ bulmaya kalkarsanız haksızlık etmiş olmaz mısınız?” cümlelerinde ikinci çoğul kişiye seslenilmiş, cevap beklenmeyen, düşünceyi vurgulamayı amaçlayan soru cümleleri kurulmuş. Bu cümlelerle yazar okuyucuyla konuşuyormuş tarzda bir anlatım kullanmış. Senli benli, içten bir anlatımla okuyucuyla düşüncelerini paylaşmak istemiş. Okuyucuya yazının sıcaklığını duyurmak istemiş.

SAYFA 101
• “Atatürk’ün Evrenselliği” adlı makaleyi ve “Hakikat Neden Acıdır?” adlı söyleşiyi dil ve anlatım özellikleri bakımından karşılaştırınız. Hangi metinde daha samimi bir dil kullanıldığını belirtiniz. (sorucenneti.net- alıntılarda kaynak gösteriniz.)

“Hakikat Neden Acıdır?” adlı metnin dil ve anlatım özellikleri: Samimi, içten, doğal bir anlatım var. Yazar okuyucuyla konuşuyormuş tarzda yazmıştır.
“Atatürk’ün Evrenselliği” adlı metnin dil ve anlatım özellikleri: Ciddi, resmi bir anlatım vardır.

• “Atatürk’ün Evrenselliği” ve “Hakikat Neden Acıdır” adlı metinlerin hangisinde yazar konuşma tavrı ve edasıyla düşüncelerini derinleştirmeden aktarmıştır? Metinden örnekler vererek düşüncelerinizi açıklayınız.

“Hakikat Neden Acıdır?” adlı metinde yazar konuşma tavrı ve edasıyla yazmış, dile getirdiği düşüncelerde ısrarcı değil, ben böyle düşünüyorum, ama siz benim düşünceme katılır ya da katılmazsınız zorlayıcı olmam, tavrındadır.

“Atatürk’ün Evrenselliği” adlı metin bir makale. Bu yazıda ciddi, resmi bir anlatım var. Yazıda düşünceyi geliştirme yollarına başvurulmuş.

4. Paragraf
Hakikatin acı olma nedeni insanın ger­çek olmayana, hayallere körü körüne bağlanmasıdır.
5. Paragraf
Hedefe ulaşamama durumunda ger­çek, kendini acı bir şekilde gösterir.
6. Paragraf
insandaki hayal kırıklığı bir hayale ka­pılıp sonra gerçeğin üzerine düşmesi­dir.
7. Paragraf
Gerçek ne acı ne tatlıdır. İyi de olsa kötü de olsa gerçek gerçektir.
8. Paragraf
insanın kendini mutlu hissetmesinde gerçekler kadar hayallerin de katkısı vardır.
9. Paragraf
Ümit etmek ve geleceğe dönük hayal kurmak gerek. Ancak hayaller gerçe­ğe aykırı olmamalıdır.
10. Paragraf
İnsan her şeyin en güzeline layıktır.
11. Paragraf
İnsan hayal ederken mümkün olanla olmayanı ayırt etmelidir.
12. Paragraf
İnsan hayal ederken mümkün olanla olmayanı ayırt etmelidir.
13. Paragraf
Hayal ile gerçeği karıştırmamak gerekir.

Metnin iletisi : Gerçek her zaman güçlüdür ve mutlaka ortaya çıkacaktır. Hayal ise mantıklı ve gerçekçi olduğu sürece insana mutluluk verir.

SAYFA 103
8. ETKİNLİK

Aydın Boysan’ın söyleşide mahallî söyleyişlere yer vermesi anlatımını nasıl etkilemektedir?
Mahalli söyleyişlere yer verilmesi metne akıcılık, doğallık ve içtenlik katmıştır. Bu mahalli unsurlar aynı zamanda anlatıma mizahi bir özellik de katmıştır.

SAYFA 104
“Onun için ümit etmekten ve ümitlerimizi süsleyen hayalleri kurmaktan sakın vazgeçmeyiniz!
Yalnız, hayalinizi işletirken biraz temkinli olunuz. Hayal kurarken ayaklarınızın yerden kesilmemesine dikkat ediniz! Daha açık söylemek lazım gelirse nasıl bir dünyada yaşadığınızı büsbütün unutup kendinizi tamamen hayallere kaptırmayınız. O zaman hakikatlerden çok uzaklaşırsınız. Hakikatlerden fazla uzaklaşmanın ise birtakım tehlikeleri vardır.
Bu tehlikeler her şeyden ziyade sizin saadetinizi tehdit eder.”
“Hakikat Neden Acıdır?” adlı söyleşiden alınan yukarıdaki paragrafta hangi anlatım türünün kullanıldığını belirtiniz. Metinde farklı anlatım türleriyle oluşturulmuş paragraflar olup olmadığını açıklayınız.
Bu parçada emredici anlatım kullanılmıştır. Metinde söyleşmeye bağlı anlatım, açıklayıcı anlatım, emredici anlatım bir arada kullanılmıştır.

“Hakikat Neden Acıdır?” adlı söyleşide dilin hangi işlevde kullanıldığını belirtiniz.
“Hakikat Neden Acıdır?” adlı metinde dil hem göndergesel, hem de alıcıyı harekete geçirme işlevinde kulla­nılmıştır.

ANLAMA-YORUMLAMA
1. “Hakikat Neden Acıdır?” adlı söyleşide “ama”, “işte”, “şüphesiz” gibi kelimelerle başlayan paragraflardan bu kelimeleri çıkarınız. Metnin anlamında değişme olup olmadığını belirtiniz. Paragrafların bu tür kelimelerle başlamasının doğru olup olmadığını tartışınız. Ulaştığınız sonucu söyleyiniz.
Metinden “ama”, “işte" ve “şüphesiz" gibi kelimeleri çıkardığımızda anlamda daralma olduğu gibi anlatımın akıcılığı da bozulur. Paragrafların bu tür kelimelerle başlaması pek uygun değildir. Bu tür sözcüklerin önceki cümlelerle bağlayıcılığı vardır. Sohbet metinlerinde yazar okuyucuyla iletişimi koparmamak adına sanki bilerek böyle bir kullanıma gitmiş.
2. Yazarın “Hakikat Neden Acıdır?” adlı söyleşide ileri sürdüğü görüşlere katılıp katılmadığınızı açıklayınız.
(Kendi düşüncelerinizi söyleyiniz.)


3. Aşağıdaki cümlelerde hangi söz sanatlarına başvurulmuştur? Yazarın bu söz sanatlarına niçin başvurmuş olabileceğini belirtiniz.
• “İşte o zaman hakikat, bizim üzerine giydirdiğimiz hayal mahsulü elbiseden sıyrılarak karşımıza çıkar, onunla yüz yüze geliriz.” ( Teşhis sanatı, hakikat kişileştirilmiş.Kapalı istiare var. Hakikat: benzeyen var; insan, benzetilen söylenmemiş.)

• “Yani hayalin kanatlarına binip yükselmiş, yükselmiş sonra çıktığımız en yüksek tepeden hakikatin üzerine düşmüşüzdür.” (kapalı istiare: hayal, kanatları olan bir varlığa, kuşa benzetilmiş. Hayal: benzeyen söylenmiş; kuş, benzetilen söylenmemiş. Abartma(mübalağa) vardır. Yükselmek, düşmek sözcükleriyle tezat sanatı yapılmış.)
• “Uğradığımız hayal sükûtlarında, yukarıdan aşağıya yuvarlanışlarımızda hakikatin hiçbir suçu, hiçbir günahı yoktur." (Teşhis: Hakikat kişileştirilmiş.)


ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
A. Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
• Her konuda söyleşi yapılabilir. ( D )
• Söyleşilerde samimi bir dil kullanılır. ( D )
• Söyleşilerde konunun derinliğine inilir. ( Y )
• Söyleşilerin dil ve anlatım özellikleri karşılıklı konuşmaya benzer. ( D )
• Söyleşilerde dil, dil ötesi işleviyle kullanılır. ( Y )


B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.
1. Aşağıda söyleşi türüyle ilgili verilen yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Söyleşi konusu toplumun genelini ilgilendirmelidir.
B) Söyleşi yazılarına genellikle dergi ve gazetelerde rastlanır.
C) Söyleşilerde günlük konuşma diline yakın bir dil kullanılır.
D) Söyleşilerde nükte, fıkra, atasözü ve deyimlere sıkça yer verilir.
E) Yazar, düşüncelerini kanıtlayarak okuyucuyu inanmaya çalışır.
>>>> CEVAP: E


2. Limandan aynı zamanda muhtelif istikametlere üç vapur kalkıyorsa elinde çantasıyla
limana gelmiş olan yolcu, gideceği yolu bildiği takdirde bu vapurlardan herhangi birine girmez.
Kendisini gideceği yere götürecek olana binmeye çalışır. Çünkü ancak öyle yaparsa varmak
istediği hedefe ulaşacaktır. Ama öyle yapmaz da vapurların nereye gittiğini sormadan herhangi
birine kapağı atarsa veya vapurların hepsini kaçırdığını görünce ayağım yerde kalmasın düşüncesiyle
o sırada kalkan bir trene veya uçağa binmeye kalkarsa bu yolcunun ancak şaşkın bir
kimse olduğuna hükmedilir ve gittiği yerde kaybolduğu zaman da kimse hayret etmez.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Metinde açıklayıcı anlatımın kullanıldığı
B) Soyut bir kavramın somutlaştırılarak anlatıldığı
C) Günlük konuşma diline yakın bir anlatımın kullanıldığı
D) Metinde karşılaştırmadan yararlanıldığı
E) Anlatımda deyimlerin kullanıldığı
>>>>>> CEVAP: B

3. (I) İkide bir tahammülü kalmadığından şikâyet eden insanlara rastlarsınız. (II) Geçenlerde ben de böyle birine rastladım. (III) “Efendim, ben hiçbir şeye tahammül edemiyorum; derhâl çileden çıkıyor, isyan ediyorum. (IV) Makul insan bu yeryüzünde o kadar azaldı. ( V) Laf anlamıyorlar, söz dinlemiyorlar.” diyordu.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) I    B) II    C) III   D) IV     E) V
(Bu parçada yazım yanlışı yoktur.)

4. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir?
A) Biz eskiden kendi şarkılarımızı dinler, kendi oyunlarımızı oynardık.
B) Buna daha çok milletler arasındaki münasebetlerin artması yol açıyor.
C) Çünkü her başlayış bir şey yapmak hevesinin ilk adımını teşkil eder.
D) Hâlbuki okullar insana hayatı öğretmez, insana faydalı olabilecek bilgileri öğretir.
E) Zaten bütün samimiliklerde emniyetin büyük hissesi olduğunu unutmayalım.
>>>>>  CEVAP: A

C. Aşağıdaki soruları sözlü olarak yanıtlayınız.
1. Konuşurken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
2. Hazırlıklı konuşma yapmadan önce yapılması gerekenler nelerdir?
3. “İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır.” atasözünü açıklayınız.



Sayfa 108
Haber Yazıları


ÖN HAZIRLIK
1. Ajans, manşet, sürmanşet, muhabir, asparagas, sansasyonel kavramlarının anlamla­rını araştırınız.
Ajans: Haber toplama, yayma ve üyelerine dağıtma işiyle uğraşan kuruluş
Manşet: Gazetelerin ilk sayfasına iri puntolarla ko­nulan başlık
Sürmanşet: Gazetelerin birinci sayfasındaki logo­nun üzerinde kullanılan başlık
Muhabir: Basın ve yayın organlarına haber topla­yan, bildiren veya yazan kimse
Asparagas: Şişirme haber
Sansasyonel: Çarpıcı
2. Haber yazısı bulunmayan günlük gazeteler olup olmadığını araştırınız.
Resmi Gazete’de haber yazısı yoktur.
3. Haber yazılarında kullanılan ters ve düz piramit tekniklerinin özelliklerini araştırı­nız.
3.Etkinlikte açıklandı. 
4. Gazete ve gazeteciliğin Türk ve dünya edebiyatındaki tarihsel gelişimini araştırınız. Yaptığınız araştırmayla ilgili bir sunum hazırlayınız.
5. İstediğiniz herhangi bir gazeteyi bir hafta boyunca düzenli olarak okuyunuz. Bu gazetede ilginizi çeken, ilginç veya önemli bulduğunuz haberleri keserek bir dosya oluş­turunuz. Oluşturduğunuz dosyayı sınıfınıza getiriniz. Gazetede sansasyonel ve asparagas haberlere yer verilip verilmediğini tespit ediniz. Hazırlamış olduğunuz dosyayı sınıfınıza getiriniz.
6. Sınıfınıza aynı tarihli iki farklı gazete getiriniz.


Sayfa 109
HAZIRLANALIM
3. soruya bakalım.
3. Sizce her konu, her olay haber değeri taşır mı? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Bir olayın haber değeri taşıması için toplumun belli bir kesimini ilgilendirmesi, ilginç olması, yararlı olması, şaşırtıcı, eğlendirici, sevindirici, üzücü gibi özelliklerden bir ya da birkaçını taşıması gerekir.


Sayfa 110
1.ETKİNLİK
Dört beş kişilik gruplar oluşturunuz. Grup üyelerinizle “Mars Astronotlarının Ruh Sağ­lığı Mercek Altında” adlı metni inceleyiniz. Sınıfa getirdiğiniz gazeteleri inceleyerek önem­li, ilginç bulduğunuz haber yazılarını okuyunuz. Okuduğunuz metinlerin yazılış amaçları­nı belirleyiniz. Metinlerden hareketle haber yazılarının özelliklerini tartışınız. Belirlediğiniz özellikleri liste hâlinde tahtaya yazınız.
Haber Yazılarının Özellikleri:
Haber yazılarının planını tersine dönmüş piramide benzetebiliriz. Ters dönmüş piramitte haberin giriş bölümünde olay birkaç cümle ile özetlenir. Gelişme bölümünde sözü uzatmadan gerekli ayrıntılar verilir.  Sonuç bölümünde olayın etkisi, olaya müdahale edilmesi anlatılır.
Haber ilginç olmalıdır. Haberin başlığı da ilginç olmalı, haberin başlığına takılan okuyucu haberi okuma isteği duymalıdır. 
Haber duyulmamış olmalıdır. Önceden okunan, duyulan bir haberi, okuyucu tekrar okumaz.
Haber önemli olmalıdır. Geniş bir okuyucu kitlesini ilgilendirmeli.
Haber doğru olmalıdır. Haber, gerçekleri yansıtmalıdır.
Haber nesnel olmalıdır. Haber tarafsız olmalı, muhabir habere yorumunu katmamalıdır, yorum köşe yazarının işidir.
İyi Bir Haber Yazısının Özellikleri:
Güncel olmalı.
Doğru olmalı.
Kolay anlaşılmalı.
İlginç olmalı.
Önemli olmalı


Sayfa 111

2.ETKİNLİK
“Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında” ve “Sineklerden Daha Verimli Uça­bilen Robot Yapılabilir mi?” adlı metinlerin yazılma amacını tartışınız. Ulaştığınız sonuçla­rı açıklayınız.
Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında” ve “Sineklerden Daha Verimli Uçabilen Robot Yapılabilir mi?" adlı metinlerde bilimsel konularla ilgili merak edilen­leri okuyucuyla paylaşmak ve bu konulardaki yeni geliş­meleri bildirmek amacıyla yazılmıştır.


3.ETKİNLİK
Yaptığınız araştırmadan hareketle haber yazılarında kullanılan ters ve düz piramit teknik­lerinin özelliklerini açıklayınız. “Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında” ve “Sineklerden Daha Verimli Uçabilen Robot Yapılabilir mi?” adlı haberlerin yazımında hangi tekni­ğin kullanıldığını belirtiniz.
“Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında” ve “Sineklerden Daha Verimli Uçabilen Robot Yapılabilir mi?” metinlerinde ters piramit tekniği kullanılmıştır. Bu metinlerde haberin en önemli, en can alıcı kısmı ilk paragrafta veril­miş, sonraki paragraflarda ise konu hakkında ikinci ve üçüncü derecedeki unsurlara yer verilmiştir.
Ters Piramit Tekniği
Ters piramit tekniği haber yazma teknikleri içinde en eskisi ve günümüzde en fazla kullanılanıdır. Ters pira­mit tekniğinde habere ilişkin en önemli ve en can alıcı unsurlara önce yer verilir. İkinci ve üçüncü derecedeki önemli unsurlara da sonraki paragraflarda yer verilmektedir. Bu teknikte haberin öze­ti, girişte verilmektedir.  Okumayı kolaylaştırıp tekrarı ön­leyen, merakı tatmin eden, sayfa düzenini, haberi kesme ve genişletmeyi kolaylaştıran ve haber yazımını hızlan­dıran bu teknik, bütün haber türleri ve iletişim araçları için uygulama olanağına sahiptir.
Düz Piramit Tekniği
Bu teknikte haber, bir öykü tarzında başlar ve az önemli unsurlar önce verilerek, olayın detayı haberin sonunda okura sunulur. Düz piramit tekniği, öykülü bir giriş su­nabilmesinden dolayı, giriş cümlelerinde yoruma da yer verilmektedir. Bu teknik, daha çok dergi haberciliğinde tercih edilmektedir.

4.ETKİNLİK
7.  “Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında” ve “Sineklerden Daha Verimli Uça­bilen Robot Yapılabilir mi?” adlı metinleri aşağıdaki tabloda verilen ölçütlere göre inceleyeniz. Uygun seçeneği “X” ile işaretleyiniz.
Ölçütler
Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında
Sineklerden Daha Ve­rimli Uçabilen Robot Yapılabilir mi?
Metin kolay anlaşılır bir dille yazılmış mıdır?
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Verilen haber güncel midir?
X

X

Verilen haberin doğruluğu kanıtlana­bilir mi?
X

X

Haberin alındığı kaynak belirtilmiş midir?
X

X

Haberin okuyucu açısından önemi var mıdır?
X

X

Habere konu olan araştırma sizce il­ginç midir?
X

X

Yukarıdaki ölçütlere verdiğiniz cevaplardan hareketle haber yazılarında bulunması gereken özelliklerin neler olduğunu yazınız.


Sayfa 112 ve Sayfa 113
5. Etkinlik
Aşağıdaki tabloyu inceleyerek haber yazılarının alındıkları kaynaklara göre nasıl adlandırıl­dığını belirtiniz. “Yağışlar Sürüyor Marmara Sular Altında”, “Felaket Sonrası Önlemler” ve “San­ta Harabeleri Defineci Tehdidi Altında” adlı haber yazılarını inceleyerek bu haberlerin alındıkla­rı kaynakları belirtiniz. Bu haber yazılarının alındıkları kaynaklara göre hangi haber türüne ör­nek olabileceğini belirleyerek tabloda uygun yerlere yazınız.
3. Metin: Resmi haber (Yetkili kişilerden öğrenilen haber)
4. Metin: Özel haber( Gazetenin kendi çabasıyla, muhabirlerince yapılan haber) “Santa Harabeleri Defineci Tehdidi Altında” haberi Fatih Kılıç’ın özel haberidir.
5. Metin: Ajans haberi (Yurt ve dünyadaki gelişmeleri toplayıp gazetelere bildiren kurumların verdiği haberler) “Yağışlar Sürüyor, Marmara Su Altında” adlı haber DHA tarafında gazeteye bildirilmiştir.

Sayfa 114

6. ETKİNLİK
Aynı konu hakkında yazılan yukarıdaki iki haberi karşılaştırınız. Bu metinler arasındaki farklılıkların nedenlerini belirtiniz.
Dört beş kişilik gruplar oluşturunuz. Grupça, sınıfa getirdiğiniz gazetelerde aynı konu hakkında yazılmış haber yazılarını tespit ediniz. Belirlediğiniz haberleri sınıfta okuyunuz. Aynı konuyu ele alan haber yazılarındaki farklılıkların hangi nedenlerden kaynaklanabileceğini ve ha­ber yazılarında anlatıcının tavrının nasıl olması gerektiğini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları açık­layınız.
6. Metin’de bir devlet yetkilisinin, açıklamaları esas alı­narak haber yazısı oluşturulmuştur. Bu metin, resmi haber yazısıdır. 7. Metin ise aynı konuyu ayrıntılara inmeden ele almıştır.
8. Haber yazılarında muhabirlerin topladığı bilginin azlığı ve çokluğu, yapılan açıklamanın ayrıntılı veya genel hatlarıyla verilmesi gibi özellikler, metnin farklılığını belirleyen temel unsurlardır. Muhabirin nesnel olup olmaması da önemli bir etkendir. Haber yazılarında bakış açıları da haber yazıları arasındaki farklılığa neden olabilir.

 
Sayfa 115
• Haber yazıları “5N İK” ilkesine uygun olarak yazılır. Bu ilkelere cevap verebilen ha­ber, tam haberdir. Aşağıdaki tabloya “Domuz Gribi Aşıları Geliyor” haberiyle ilgili sorular hazırlayarak bu soruları metinden hareketle cevaplayınız. Metnin tüm sorulara cevap verip vermediğini, tam bir haber metni olup olmadığını belirtiniz. Aynı çalışmayı ders kitabınızda verilen diğer haberlerle ilgili olarak da yapabilirsiniz.
5N1K
İlkesi
Sorularınız
Cevaplarınız
Ne?
 Haberin konusu nedir?
Domuz gribi aşısı
Nerede?
Nerede uygulanacak?
Ülkemizde
Ne zaman?
Aşı piyasaya ne zaman sürülecek?
Ne zaman alınacak?
Sonbahara doğru
Kısa zaman içinde
Nasıl?
Nasıl uygulanacak?
2 doz halinde önce çocuklara, hamilelere ve risk grubunda olanlara
Neden?
Neden alınmış?
Hastalığın yayılmasını önlemek için
Kim?
Alan ve uygulayacak olan kim?
Sağlık Bakanlığı
Dört beş kişilik gruplar oluşturunuz. Sınıfa getirdiğiniz gazetelerdeki siyasal, sosyal, kültürel ve günlük olaylarla ilgili haberleri tespit ediniz. Önemli bulduğunuz haberleri sını­fa okuyunuz. İncelediğiniz metinlerden hareketle haberlerin siyasal, sosyal, kültürel ve gün­lük hayattaki yerini; ayrıca haberin birey ve toplum için önemini tartışınız. Ulaştığınız so­nuçları açıklayınız.
Sayfa 116
Ders kitabınızda yer alan haberleri tabloda verilen ölçütler doğrultusunda inceleyiniz.
Ölçütler
1. Metin
2. Metin
3. Metin
4. Metin
Olay, objektif olarak yansıtılmıştır.
X
X
X
X
Muhabir olaya kendi yorumunu katmıştır.




Metinde açık, anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
X
X
X
X
Metindeki cümleler yoruma açıktır.




Haberin giriş bölümü ilgi çekecek şekilde yazılmıştır.
X
X
X
X
Başlık içeriği yansıtacak biçimde düzenlenmiştir.
X
X
X
X
Başlık ilgi çekici biçimde düzenlenmiştir.
X
X
X
X
Olaylar ayrıntılarıyla verilmiştir.
X
X
X
X
Yaptığınız etkinlikten hareketle haber yazılarının hazırlanması sırasında nelere dikkat edil­mesi gerektiğini belirtiniz.

10. ETKİNLİK
“Astronotlar yeni bir gezegen keşfetmeye hazırlanırken akıllarını en çok meşgul eden geride bıraktıkları dünyaları olabilir. Aileleriyle temasları sınırlı, görev kontrol merkeziyle olan iletişim­leri, belki de 40 dakika kadar gecikmeli olacaktır. Toplantıda bir sunum yapan aile sosyologu Dr. Phyllis Johnson, uzayda uzun süre geçiren astronotlarla yapılan söyleşilerin bir analizini yaptı. Araştırmacı, uzay görevleri sırasında astronotların ve ailelerinin rollerinin birlikte yaşandığı 'ev­den uzak bir ev' yarattıklarını söyledi.”
“Araştırmacılar, sineklerin kanat çırparak havada asılı dururken sinek kanadına benzer ka­natlar takılmış bir mikro helikopterden daha az enerji harcayıp harcamadığını görmek için yağ kabına batırılmış dev bir robot sinek kullandı. Helikopter pervanesi gibi dönen kanat, sinek ka­nadıyla aynı kaldırma kuvvetini oluştururken şaşırtıcı bir şekilde kanadı hareket ettirmek için onun yarısı kadar enerji harcıyordu. Bu sonuca göre sinekler gibi havada asılı kalabilen robotlar, eğer helikopter pervanesi gibi dönen kanat kullanırsa % 50 enerji tasarrufu sağlayabilir. Hem si­nek kanadının verimli uçuş sağlayan biçiminden hem de helikopter pervanesinin enerji bakımın­dan verimli dönme hareketinden esinlenmiş, enerji bakımından daha verimli uçan mikro robot­lar tasarlanabilir.”
“Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında” ve “Sineklerden Daha Verimli Uçabi­len Robot Yapılabilir mi?” adlı metinlerden alınan yukarıdaki paragraflarda yer alan kelimeleri anlamları bakımından inceleyerek kelimelerin hangi anlamda kullanıldığını belirtiniz. Kelimele­rin tespit ettiğiniz anlamda kullanılmasının haber yazıları açısından önemini tartışınız. Ulaştığı­nız sonuçları açıklayınız.
Yukarıdaki paragraflarda hangi anlatım türlerinin kullanıldığını belirtiniz. Ders kitabınız­daki haber metinlerinde farklı anlatım türleriyle oluşturulmuş paragraflar olup olmadığını in­celeyiniz. Tespitlerinizi sınıf arkadaşlarınızla paylaşınız. Haber yazılarında hangi anlatım türle­rinin kullanıldığını belirtiniz.
Haber yazılarında kelimeler genellikle gerçek yani ilk anlamlarıyla kullanılır. Verilen haber yazısı örneklerin­de terimlerin de sıkça kullanılması dikkat çekicidir. Bu iki haber yazısı bilimle ilgili gelişmeleri ortaya koymuştur.
Paragraflarda açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. Ha­ber yazılarında açılayıcı anlatımla birlikte bazen öyküleyici anlatıma da yer verilir.


Sayfa 117

11.ETKİNLİK
“Kuvâyi Millîye Destanı”, “Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var” ve “Kaldırımlar” adlı metinlerden alınan yukarıdaki bölümlerde emir, istek, gereklilik anlamı taşıyan cümlelere örnek­ler bularak aşağıdaki tabloya yazınız.
Emir Bildiren Cümleler
İstek Bildiren Cümleler
Gereklilik Bildiren Cümleler
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak tak ayak sesimi aç köpekler
işitsin.
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Ben gideyim, yol gitsin, ben gide­yim yol gitsin;
Ne sabahı göreyim, ne sabah gö­rüneyim;
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanıma­dığın insanlar.
Bütün kitapları okumak, bütün ha­yatları tanımak arzusuyla yanma­lısın.
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu.
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşa­mak özlemiyle dolmalısın.
Ve kederi de yaşamalısın, namus­luca, bütün benliğinle.
• İncelediğiniz haber yazılarında emir, istek, gereklilik anlamı bildiren cümleler kulla­nılıp kullanılmadığını belirleyiniz. Haber ve dilek cümlelerinin metindeki işlevini belirtiniz.
Anlatımın etkili ve içten olmasını sağlar.


Sayfa 118

12. ETKİNLİK
“NASA, önce Ay'a insanlı seferleri yeniden başlatıp daha sonra astronotları Mars'a gönderme­nin hazırlıklarım yaparken psikologlar da şimdiye kadarkilerden çok daha uzun ve zorlu uzay yol­culuklarında astronotların karşı karşıya kalacakları sınavları araştırıyorlar. Psikologlar daha uzun seferlerde, astronotların Dünya'dan o kadar uzak olmaya alışma sürecinde son derece ağır psikolo­jik baskılara maruz kalacaklarını, bunun da depresyona ve mürettebat arasında çatışmalara yol aça­cağını düşünüyorlar.”
“Mühendisler uzun zamandır sineklerin olağanüstü uçma yeteneğine sahip mikrorobotlar üretmeye çalışıyor. Ancak bu sırada birçok engelle karşılaşıyorlar. Bu robot sinekler, tabii eğer uzun süreli görevler için yeterince verimli olabilecek şekilde yapılabilirlerse çok çeşitli alanlarda örneğin casusluk, mayın bulma ve enkazlarda arama, kurtarma görevlerinde kullanılabilir.
Trakya'da dün etkili yağış nedeniyle Tekirdağ'ın Kumbağ ve Naik köyünde yüzlerce ev ile tuğ­la fabrikalarının da bulunduğu 5 bin kilometre karelik alan sular altında kaldı.”
“Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Trakya ve İstanbul'u vuran sel felaketinin üzerinden bir hafta geçtikten sonra taşkından korunmak için alınacak önlemleri açıkladı. Eroğlu 2010 yılını taşkınla mücadele yılı ilan ettiklerini söyledi. Buna göre taşkın yaşanan bölgelerde ağaçlandırma­ya önem verilecek, risk haritaları güncellenecek ve dere yataklarındaki yapılar 1 ile 1,5 yıl içinde yı­kılacak.”
“İnanç turizmi açısından Doğu Karadeniz'in en önemli turizm merkezi olmaya aday Santa Ha­rabeleri defineciler yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Defineciler harabelerin içinde ha­zine ararken tarihi de yok ediyorlar.”
Yukarıda verilen paragraflardaki cümleleri 9. sınıf dil ve anlatım dersi, “Cümle Bilgisi” ünite­sinde öğrendiğiniz bilgilerden hareketle yapısına ve yüklemin yerine göre inceleyerek türünü aşa­ğıdaki tabloya yazınız.
Paragraflar
1. Cümle
2. Cümle
3. Cümle
Yapısına Göre
Yüklemin Yerine Göre
Yapısına
Göre
Yüklemin Yeri­ne Göre
Yapısına
Göre
Yüklemin Yerine Göre
1. Paragraf
Bileşik
Kurallı
Bileşik
Kurallı

2. Paragraf
Bileşik
Kurallı
Basit
Kurallı
Şartlı bileşik
Kurallı
3. Paragraf
Bileşik
Kurallı

4. Paragraf
Bileşik
Kurallı
Bileşik
Kurallı
Sıralı Cümle
Kurallı
5. Paragraf
Bileşik
Kurallı
Bileşik
kurallı

Hangi tür cümlelerde anlatımın daha yalın olduğunu belirtiniz.
Yukarıdaki paragraflarda devrik cümlelerin kullanılıp kullanılmadığını, devrik cümlele­rin daha çok hangi metin türlerinde kullanıldığını söyleyiniz.
Yukarıdaki paragraflarda devrik cümle yoktur.
Sayfa 119

13.ETKİNLİK
İncelediğiniz metinlerden hareketle haber yazılarında dilin hangi işlevde kullanıldığı­nı belirtiniz.
Dil göndergesel işlevde kullanılmıştır.


14.ETKİNLİK
Üç grup oluşturunuz. Grup arkadaşlarınızla “Yağışlar Sürüyor Marmara Su Altında”, “Fe­laket Sonrası Önlemler”, “Santa Harabeleri Defineci Tehdidi Altında” adlı metinleri yazım ve noktalama yönüyle inceleyiniz. Tespit ettiğiniz hataları bir rapor hâline getirip sınıf arkadaşla­rınızla paylaşınız. Noktalama işaretlerinin kullanılma nedenlerini açıklayınız.

15.ETKİNLİK
Yedi grup oluşturunuz. Her grup bir haber yazısını inceleyecek şekilde gruplar arasında görev dağılımı yapınız. Belirlenen metni grup arkadaşlarınızla anlatım özellikleri bakımından inceleyiniz. Metnin açıklık, duruluk, akıcılık ve yalınlık özellikleriyle ilgili düşüncelerinizi grup sözcünüz aracılığıyla açıklayınız.


ANLAMA VE YORUMLAMA
1. Sınıfa getirdiğiniz gazetelerde yer alan metinleri inceleyiniz. Tüm metinlerin haber ver­mek amacıyla yazılıp yazılmadığını belirtiniz. Araştırmanızdan hareketle haber yazısı bulunma­yan günlük gazeteler olup olmadığını açıklayınız.
2. Haber yazılarını gazetedeki diğer yazı türlerinden ayıran özellikler nelerdir? Haber yazı­ları dışında gazetelerde hangi tür yazılar yer almaktadır?
3. Gazete ve gazeteciliğin Türk ve dünya edebiyatındaki tarihsel gelişimiyle ilgili araştırma­larınızı sununuz.
4. Gazetelerde yer alan her haber tüm okuyucuları ilgilendirecek nitelikte olmak zorunda mıdır? Düşüncelerinizi açıklayınız.
5. Ajans, manşet, sürmanşet, muhabir, asparagas, sansasyonel kavramlarının anlamlarını belirtiniz.
6. Bir hafta boyunca okuduğunuz gazetedeki haberlerden en ilginç veya önemli buldukla­rınızı sınıfa okuyunuz. Okuduğunuz gazetede asparagas haberlerle karşılaşıp karşılaşmadığı­nızı, sansasyonel haberlere yer verilip verilmediğini belirtiniz.
7. Sınıfa getirdiğiniz gazetelerdeki manşetleri, sürmanşetleri okuyunuz. Bu haberlerin man­şet veya sürmanşet değeri taşıyıp taşımadığını tartışınız. Ulaştığınız sonucu açıklayınız.
8. Ders kitabınızdaki hangi haber yazısının ilginizi daha çok çektiğini nedenleriyle belirti­niz. İncelediğiniz haberler bugün için bir anlam ifade ediyor mu? Düşüncelerinizi açıklayınız.
9. Çevrenizi gözlemleyerek haber değeri taşıdığına inandığınız bir olayla ilgili haber yazısı yazınız. Yazılarınızı sınıf panosuna asarak sınıfta bir duvar gazetesi oluşturunuz.


Sayfa 120
10. “Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında” ve “Sineklerden Daha Verimli Uçabilen Robot Yapılabilir mi?” adlı metinlerden alınan aşağıdaki cümleleri bağlaşıklık ve bağ­daşıklık bakımından inceleyiniz. Bu cümlelerde anlatım bozukluklarının hangi nedenlerden kaynaklandığını, bunların nasıl giderilebileceğini belirleyiniz. Oluşturduğunuz cümleleri verilen alanlara yazınız.
•                    Astronotlar yeni bir gezegen keşfetmeye hazırlanırken akıllarını en çok meşgul eden geride bıraktıkları dünyaları olabilir. (tamlayan eki eksikliği var.)
Bu cümlenin anlatım bakımından doğru şekli:
•                    Astronotların, yeni bir gezegen keşfetmeye hazırlanırken akıllarını en çok meşgul eden, geride bıraktıkları dünyaları olabilir.
Astronotların kendi kullanacakları bu yazılım araçlarıysa “hasta” Dünya'dan çok uzakta bile olsa tedaviye acil ve “özel” bir erişim olanağı sağlıyorlar. (sağlıyor)
Yüklem tekil olmalı: “sağlıyor” şeklinde. (Bu cümlede özne: astronotların kendi kullanacakları bu yazılım araçları – sözcük grubudur. İnsan dışındaki varlıklar çoğul özne de olsa yüklem tekil olur.
•                    Bu çalışma her ne kadar kanatların pervane gibi dönmesinin çırpılmasından daha verimli olduğunu gösterse de hâlâ uçmayla ilgili olarak sineklerden öğreneceğimiz çok şey var. (sözcüğün yanlış yerde kullanılması)
Doğrusu:
Bu çalışma her ne kadar kanatların pervane gibi dönmesinin çırpılmasından daha verimli olduğunu gösterse de uçmayla ilgili olarak sineklerden öğreneceğimiz hâlâçok şey var. (
 11. “Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında” adlı metinden alınan aşağıdaki cüm­leleri akıcılık bakımından inceleyiniz. Cümlelerin akıcı olup olmadığı konusundaki düşünceleri­nizi açıklayınız.
•                    Bu arada, Mars'ın keşfine en yakın örneğin Dünya'nın keşfi olduğunu, bu amaçla hem denizde hem de karada kâşiflerin bilinmeyenin peşinde serüvene atıldıklarını kaydeden psiko­loglar, onların da evleriyle bağlantılarının yok denecek kadar azaldığını ve öngörülemeyen güç­lük ve tehlikelerle baş edebilmek için yöntemler geliştirmek zorunda kaldıklarını vurguluyorlar.
•                    Şimdiyse Psikolog Dr. James Carter ve ekip arkadaşları, Uluslar arası Uzay İstasyonu, Mir ve Skylab araçlarında uzun süre geçiren astronotların sağladığı verilerden yararlanarak “Sanal Uzay İstasyonu” adlı bir dizi interaktif bilgisayar programı hazırlıyorlar.
İlk paragrafta yer alan uzun cümleler akıcılığı bozmuştur.
12. Sınıfınızda üç grup oluşturunuz. “Felaket Sonrası Önlemler”, “Santa Harabeleri Defineci Tehdidi Altında” ve “Yağışlar Sürüyor Marmara Su Altında” adlı metinleri gruplar arasında pay­laşınız. Belirlenen metni grup arkadaşlarınızla yazım, noktalama, akıcılık, bağlaşıklık ve bağda­şıklık bakımından inceleyiniz. Metinde tespit ettiğiniz hataları ve bu hataların nasıl giderilebile­ceğini belirleyiniz. İncelemelerinizi tamamladıktan sonra grup sözcüleriniz aracılığıyla yaptığınız çalışmayı sınıfınızda sununuz.
13. Dörder kişilik gruplar oluşturunuz. Yazdığınız metinleri ve “Mars Astronotlarının Ruh Sağlığı Mercek Altında” adlı metni grup arkadaşlarınızla yazım, noktalama, bağlaşıklık, bağda­şıklık ve akıcılık bakımından inceleyerek karşılaştırınız. Yazdığınız metinlerde yazım, noktalama, akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık hataları bulunup bulunmadığını belirleyiniz. Grup arkadaşı­nızın yaptığı hataları dikkate alarak onların eksik bulduğunuz yönleriyle ilgili bir rapor hazır­layınız. Yazdığınız metni ve metninizle ilgili hazırlanan raporu öğretmeninizin değerlendirmesi amacıyla öğrenci ürün dosyanızda saklayınız.



Sayfa 121

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
      
        A.      Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükler yazınız.
•                    Bir haber yazılırken 5N 1K ilkesine uymak zorunluluğu vardır.
•                    Özel Haber, halk arasındaki olayların halk tarafından muhabirlere bildirilmesiyle elde edilir.
•                    Bir haberde bulunması gereken nitelikler: nesnellik, gerçeklik, ilgi çekicilik, güncellik
•                    Ters piramit tekniğinde haberi oluşturan bilgiler, azalan önem sırasına göre yazılır.
     
      B.      Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan yanıtlayınız.
1. Yalanın medya tornasından çıkmış hâline deniyor. Sözlükler biraz daha kibar davranıp “şişirme” diyorlar... Siz de “balon” diyebilirsiniz mesela. Kafanızdan bir haber uyduruyorsunuz ya da var olan bir haberin üstüne allanmış pullanmış bir yalan giydiriyorsunuz, oluyor size           haber.
Yukarıdaki paragrafta noktalı yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) manşet           B) sürmanşet      C) asparagas      D) sansasyonel E) ajans
Cevap: C


AŞIRI HIZ BİR AİLEYİ YOK ETTİ




2. Aşırı hızın yol açtığı kaza bir aileyi söndürdü. Ankara'dan İstanbul'a gitmekte olan yönetimindeki özel araç, aşırı hız ve sürücünün araç kontrolünü kaybetmesi nedeniyle şarampole yuvarlandı. Araçta bulunan              ve yolun 45. kilometresinde aşırı hız nedeniyle şa­rampole yuvarlanan arabanın altında hayatlarını kaybetti. Olay yerine hemen ulaşan sağlık görev­lilerinin tüm müdahalelerine rağmen,  ve yaşama dönmedi.
Verilen haber örneğinde 5NİK ilkelerinden hangisine yer verilmemiştir?
A) Ne    B) Nerede            C) Ne zaman      D) Neden             E) Nasıl
Cevap: C
3.  Aşağıdakilerden hangisi bir olayın haber değeri taşıması için gerekli olan unsurlardan biri değildir?
      A)Zamanlılık     B) Gözlem      C) İlginçlik        D) Önemlilik         E) Heyecanlılık
Cevap: E
4.                   Aşağıdaki cümlelerden hangisi haber cümlesi değildir?
A) Ağaçlar ateş alev yandı, tutuştu.          B) Yıllarca bekleyip durmuşlar zavallıyı.
C) Dumanlar tütüyor hâlâ tepeden.          D) Açalım yüreğimizin kapılarını.
E) Yedisinin de köklerini sökmüşler.
Cevap: D


9. Aşağıdaki sorulan yanıtlayınız.
Bursa'da Yunuseli Mahallesi, Hüseyin Kanalıcı Camisi'nin minaresindeki yuvasından düşerek yaralanan yavru baykuşa, arife günü nedeniyle yetkililerden yardım gelmeyince vatandaşlar sefer­ber oldu. Ayak ve kanadından yaralanan baykuşu gören vatandaşlar, önce veterineri ve hayvan bakım merkezini aradı. Hiçbir sağlık kuruntundan cevap alamayan vatandaşlar, yaralı baykuşun bakımını kendileri üstlendi. Cami imamı Mustafa Çakır, “Yaralı baykuşu kimse tedavi edemezse minarenin üzerindeki yuvasına tekrar bırakmayı düşünüyoruz.” dedi.
1. Yukarıdaki metinde hangi haber tekniği kullanılmıştır?
---> Düz piramit tekniği
2.  Sizce yukarıdaki metnin başlığı ne olmalıdır?
----> AŞIRI HIZ BİR AİLEYİ YOK ETTİ



SAYFA 123
ÖN HAZIRLIK
1.  Belirlediğiniz herhangi bir gazeteyi bir hafta boyunca düzenli bir şekilde alarak köşe yazılarını okuyunuz. İlginç, önemli bulduğunuz köşe yazılarını keserek sınıfınıza getiriniz.
2.  Sınıfınıza günlük gazeteler getiriniz.
3.  Eğitimde öğretmenin rolü ve önemi, millî eğitimin esasları, eğitimin önemi, eğitimin yaygınlaştırılması konusunu işleyen fıkralar bularak sınıfa getiriniz.
4.17 Mart 2009 ve 20 Eylül 2009 tarihlerinde Türkiye'deki güncel olayların neler oldu­ğunu araştırınız.
17 Mart 2009 Tarihinde Türkiye’deki Güncel Olaylar
• Dünya Su Forumu İstanbul’da yapıldı
• Obama Türkiye’de
• Türkiye seçime gidiyor
• Konya’da eğitim uçağı düştü
• Dünya Su Forumu İstanbul’da yapıldı
• 100 Bin memur alınacak

20 EYLÜL 2009
• Ramazan Bayramı'nın birinci günü
• Beşiktaş Bayan Basketbol takımı Balkan şampiyonu oldu
• Bayram trafiğinde acı bilanço: 35 ölü
• Cem Garipoğlu davasında yeni gelişmeler
4.   Yazılarını beğenerek okuduğunuz bir köşe yazarının bir hafta boyunca köşe yazıla­rında hangi konuları ele aldığını tespit ediniz.
SAYFA 124
HAZIRLANALIM
1.  Gazetelerde yayınlanan fıkralara neden köşe yazısı adı verildiğini tartışınız. Ulaştığınız sonucu açıklayınız.
Gazetelerin belli köşelerinde günübirlik yazılan ve güncel olayları işleyen yazılar olduğundan
2.  Hazırlık amacıyla okuduğunuz köşe yazılarında hangi konulara değinildiğini, bu konu­ların güncel olup olmadığını belirtiniz.
Fıkralar her konuda yazılabilir. Özellikle herkesi ilgilendiren günlük olaylardan seçilmiş konularda yazılır. Günlük gazetelerdeki  köşe yazılarında  yurt ve dünyadaki güncel olaylar hakkında görüş belirtilir
3.  Medya baskısı ifadesinden neler anladığınızı açıklayınız.
Basının, köşe yazarlarının toplumsal bir sorunun giderilmesi hususunda yazı ve eleştirilerle yetkililere öneri ve uyarılarda bulunması, kamuoyu oluşturması vb.
4.  Bildiğiniz bir mizahi fıkrayı sınıfta anlatınız.
Sayfa 125
1.  ETKİNLİK
                                                                                                                                                                                                                                                                                                J
“Su İçin Birlik” adlı metni ve sınıfa getirdiğiniz köşe yazılarından birkaçını okuyunuz. Bu metinlerin yazılış amaçları, dil-anlatım ve şekil özellikleri hakkında tartışarak köşe yazılarının ortak özelliklerini belirleyiniz. Belirlediğiniz özellikleri sınıf tahtasına yazınız.


Gazete ve dergi gibi süreli yayınlarda, bir yazarın periyodik olarak genel bir başlık altında günün sosyal ve siyasî olaylarını kendi bakış açısına, siyasî, ideolojik eğilimine ve düşünce yapısına göre değerlendirdiği kısa yorum yazılarına fıkradenir. Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla, kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.
* Gazete yazısıdır.
* Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
* Dil tabiidir. Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
* Okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava sezdirilir.
* Türün ünlüleri, Ahmet Rasim, Falih Rıfkı, A. Haşim, H. Cahit Yalçın, Peyami Safa.
Bir yazarın herhangi bir konu veya günlük olaylar hakkındaki görüşlerini, düşüncelerini ayrıntılara inmeden anlattığı gazete ve dergilerde yayımlanan kısa fikir yazılarına Fıkra denir. Bu tür yazıların diğer adı da ‘Köşe Yazısı’dır. Fıkralar, gazete ve dergilerin belli sütun veya köşelerinde yayımlanır.
Yazılı kompozisyon türü olarak fıkra düşünsel ağırlıklı, günlük, kısa yazılardır. Siyasi ve toplumsal olaylar ele alınırken belgelere, kanıtlara, aşırı ayrıntılara yer verilmez. Fıkra yazarı geniş kitlelere seslendiği için dili kolay anlaşılır olmalıdır. Her konuda fıkra yazılabilir.
Fıkranın Özellikleri
1. Günlük olaylar veya düşüncelerle ilgili konular işlenir.
2. Konular tarafsız bir şekilde ele alınmalıdır.
3. Düşünceyi ön plânda olmalıdır.
4. Konular çok değişik açılardan ele almadan, ayrıntılara inmeden işlenir.
5. Yazılanlara okuyucuyu inandırma zorunluluğu yoktur.
6. Yazılanlar okuyucunun ilgisini çekmelidir.
7. Nükteli fıkralardan, kıssalardan, vecize ve atasözlerinden faydalanılmalıdır.
8. Açık, sade ve akıcı bir dil kullanılmalıdır.
 
Fıkranın Yazılma Amacı
Fıkraların amacı, siyasî, kültürel, ekonomik, toplumsal vb. konuları çok defa eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak kamuoyunu yönlendirmektir. Fıkralarda kesin olmaktan ziyade güzel, hoş sonuçlara varmaya; canlı, ilgi çekici olmaya özen gösterilmelidir. Yazar kendi duygu ve düşüncelerini en başarılı şekilde yansıtarak okuyucu ile arasında sıkı bir bağ kurar.
Not: Bu tür fıkraları, kısa hikâye niteliğindeki, nükteli, mizah öğesi taşıyan fıkralarla karıştırmayınız. Bu tür fıkralarda dinleyeni güldürmek, eğlendirmek ön plandadır. Oysa köşe yazılarında okuyucuyu düşündürmek, güncel bir sorunu dile getirmek esastır.
SAYFA 126
2. ETKİNLİK
“Su İçin Birlik” ve “Bir Bayram Sabahı” adlı metinlerin yazılış amaçlarını belirtiniz. Yaptı­ğınız araştırmadan hareketle 17 Mart 2009 ve 20 Eylül 2009 tarihinde Türkiye'deki güncel olay­ların neler olduğunu belirtiniz. Metinlerin konusunun yazıldığı dönemde güncel olup olmadı­ğını belirtiniz.
“Su İçin Birlik” metni, Dünya Su Forumu’nun önemini vurgulamak amacıyla yazılmıştır.
“Bir Bayram Sabahı” adlı metin eski bayramların güzelliğini ve çocukluk günlerine özlemi dile getirmek amacıyla yazılmıştır.
Bu metinler, ele aldıkları konular bakımından kendi dö­nemlerinin güncel olaylarını yansıtan fıkra yazılarıdır.
3. ETKİNLİK
Sınıf mevcudunuza göre birkaç grup oluşturunuz. Grup arkadaşlarınızla sınıfa getirdiği­niz bir gazetedeki hangi yazıların köşe yazısı olduğunu belirleyiniz. Bu metinlerde ele alınan konuları tespit ediniz. Yaptığınız çalışmadan hareketle fıkraların hangi konularda yazılabilece­ğini tartışınız. Ulaştığınız sonucu açıklayınız.

SAYFA 127
4.ETKİNLİK
 “Su İçin Birlik” ve “Bir Bayram Sabahı” adlı metinlerin dil ve anlatım özelliklerini incele­yiniz. Sınıfa getirdiğiniz köşe yazılarını da dikkate alarak bu tür metinlerin dil ve anlatım özelliklerinin nasıl olması gerektiğini belirtiniz.
Su için birlik metninde fazla içten bir anlatım yok. Bir Bayram Sabahı adlı metin doğal ve içten bir anlatımla yazılmış. İkinci metinde kişisel görüş ve yourmlar daha belirgin.
ETKİNLİK                                                                                                                 
“Su İçin Birlik” ve “Bir Bayram Sabahı” adlı metinlerde konu ayrıntılarıyla ele alınmış, düşünceler kanıtlanmaya çalışılmış mıdır? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Yazarlar fazla ayrıntıya inmemiş, düşüncelerini kanıtlamaya çalışmamışlar.
6. ETKİNLİK )                                                                                                           
“Su İçin Birlik” ve “Bir Bayram Sabahı” adlı metinlerde ileri sürülen düşüncelerin bir so­nuca bağlanıp bağlanmadığını belirtiniz. Sınıfa getirdiğiniz metinleri de dikkate alarak köşe yazılarında düşüncelerin bir sonucu bağlanıp bağlanmadığını, köşe yazarının ortaya koyduğu dikkat, görüş ve düşüncenin özelliklerini açıklayınız.
Yazarlar düşüncelerini belli bir sonuca bağlamamışlar.
7.ETKİNLİK                                                                                                  
• “Su İçin Birlik” ve “Bir Bayram Sabahı” adlı metinlerden alınan aşağıdaki metin parçala­rında hangi anlatım türlerinin kullanıldığını belirtiniz.
Metinler
Metinlerden Alınan Parçalar
Anlatım Türü
Su
İçin
Birlik
Dün İstanbul'da başlayan -ve hafta boyunca devam ede­cek olan- 5. Forum, şimdiye kadar başka kentlerde yapılanlar­dan çok daha kalabalık ve çok daha önemsenen bir konferans. Nedenini sorduk. "İstanbul'un cazibesi var tabii" dediler ama asıl sebep, artık dünyanın su sorununu ciddiye alması ve acil çözüm aramak gereğini duymasıdır.
Açıklayıcı anlatım
Hâlen Ortadoğu'dan Latin Amerika'ya, Orta Asya'dan Kara Afrika'ya kadar, dünyanın birçok yerinde su, ciddi siya­si uyuşmazlıkların ve bazen çatışmaların esas nedenini oluş­turuyor. Bazı analistler, önümüzdeki yıllarda "su savaşları" tehlikesine işaret ediyorlar.
Açıklayıcı anlatım
Bir
Bayram
Sabahı
Eski bayramlara duyulan özlem; eski bayramlar daha gü­zel olduğu için mi güçlüdür yoksa yeni bayramlar benim gi­bilere yılların çok çabuk geçtiğini bildirdiği için mi benim neslim eski bayramlara itibar eder?
Söyleşmeye bağlı anlatım
Bayramdan bayrama alman ve bugün kullandıklarımın yarı kalitesinde bile olmayan ayakkabılar arife gecesi benim­le yatarlardı, ayakkabıları bilmem ama ben çok ama çok mut­lu olurdum.
Öyküleyici anlatım
O zaman 2 çift yerine 10 çift ayakkabım olsa 5 misli mut­lu olacağımı zannederdim ama 10 çift ayakkabım olduğunda 2 çift ayakkabı sahibinin 1/5'i kadar bile mutlu olamadığı­mı gördüm.
Öyküleyici anlatım
Söyleşmeye bağlı anlatım
• Sınıfa getirdiğiniz köşe yazılarını da dikkate alarak bu tür metinlerde hangi anlatım türlerinin tercih edildiğini açıklayınız.
8. ETKİNLİK                                                                                                                            
Okuduğunuz fıkraların yazılış amaçlarını dikkate alarak metinlerde dilin hangi işlevde kullanıldığını belirtiniz.
Fıkralarda genellikle açıklayıcı anlatım kullanılır.
SAYFA 128
9. ETKİNLİK
“Çocuklar... Çocuklar...” adlı metinden hareketle eğitimin yaygınlaştırılmasının önemi hakkındaki düşüncelerinizi açıklayınız.
SAYFA 129
10. ETKİNLİK
      “Tatil ‘Dinlence’ midir?” ve “Yine Avrupa Birliği...” adlı metinlerde ele alınan konuları be­lirtiniz.
Tatil Dinlence midir? Adlı metinde tatil ve dinlence anlayışımızın yanlış olduğu dile getiriliyor.
Yine Avrupa Birliği adlı metinde gerçek Avrupa’nın ne olduğu ortaya konuyor.
    Yazılarını takip ettiğiniz köşe yazarının bir hafta içerisinde hangi konulara değindiğini belir­tiniz. Hilmi Yavuz'un ‘Tatil ‘dinlence’ midir?” ve “Yine Avrupa Birliği...” adlı yazılarını da dikka­te alarak köşe yazarlarının her gün aynı konularda mı, farklı konularda mı yazdıklarını belirtiniz.
Köşe yazıları güncel olduğu için yazarlar güncel olaylara ve gelişmelere göre konularını belirler. Köşe yazarı her gün aynı konuda yazmak zorunda değildir. Yazar her gün farklı bir konuyu ele alabilir.
  Köşe yazarlarında bulunması gereken özellikleri tartışınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.
Gündemi iyi takip etmeli. Güncel olaylarla ilgili belli bir bilgi sahibi olmalı. Güncel olayları çözümleyebilmeli. Etkili bir dile, akıcı bir üsluba sahip olmalı.
SAYFA 130
1. Okuduğunuz fıkraları daha önce okuduğunuz söyleşilerle karşılaştırınız. İki tür arasında­ki benzer ve farklılıkları belirtiniz.
Fıkra ve söyleşi türleri üslup olarak birbirine benzese de aralarında bazı farklılıklar vardır. Söyleşilerde konu karşılıklı konuşma tarzında işlenir. Söyleşilerde dil fıkralara oranla daha akıcıdır, doğal, içten bir anlatım vardır.
2.    Gazetedeki bir yazının fıkra mı, haber yazısı mı olduğunu nasıl anlarsınız? Düşünceleri­nizi belirtiniz.
Gazetede bir yazının fıkra mı yoksa haber yazısı mı olduğunu anlamak için o yazıda anlatılanların içinde yazarın yorumları ve çözüm önerileri olup olmadığı­na dikkat ederiz. Eğer yazar, konu hakkında kendi düşün­celerini dile getiriyorsa o yazı bir fıkradır.
3.     Eğitimde öğretmenin rolü ve önemi, millî eğitimin esasları, eğitimin önemi, eğitimin yay­gınlaştırılması konusunda bulduğunuz köşe yazılarını sınıfta okuyunuz. Okuduğunuz metinler­den hareketle Türk millî eğitiminin temel esasları ve eğitimin yaygınlaşmasının önemiyle ilgili çıkarımlarınızı açıklayınız.
SAYFA 131
4.     “Bir İnsan Hakkı Olarak Su” adlı metni ele aldığı konu bakımından “Su İçin Birlik” ad­lı fıkrayla karşılaştırınız. Yazarların bakış açılarının aynı olup olmadığını belirtiniz. Metin ve zihniyet arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Metinlerde farklı bakış açıları vardır. Bu farklılıkların oluşmasında yazarların yetiştiği çevre, kültürel etkenler, farklı zihniyet özellikleri, siyasi anlayışlar etkili olmaktadır.
5.“Bir toplumun ortak ve genel duyguları ve fikirleri vardır. Toplumların değerleri, uy­garlaşma düzeyleri, arzu ve eğilimleri ancak bu genel duygu ve fikirlerin belirme ve görünme derecesiyle anlaşılır. Bir toplumu yönlendiren ve yöneten insanlar için toplumun talihi üzerin­de karar vermek durumunda bulunan dostlar ve düşmanlar için ölçü, bu topluluğun kamu­oyundan anlaşılan yetenek ve değerdir. Bu nedenle milletler, kamuoyunu dünyaya tanıtmak zorunluluğundadır. Bütün dünya kamuoyu hakkında bilgi sahibi olma ise yaşam gereklerinin düzenlenmesi için şüphesiz gereklidir. Bu hususta ise var olan araçların birincisi ve en önemli­si basındır. Basın, milletin genel sesidir. Bir milleti aydınlatma ve uyarmada, bir millete gerek­sindiği fikrî gıdayı vermekte, özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan ortak doğrultuda yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir rehberdir.” 1922 (Atatürk'ün
S.D.I, s. 224-225).
www.atam.gov.tr
Mustafa Kemal Atatürk'ün basınla ilgili verdiği yukarıdaki demeçten de hareketle basının toplum hayatı üzerindeki etkilerini açıklayınız.
Basın milletin güçlü bir sesidir, milleti temsil eder. Milletin bilgilenmesini, aydınlanmasını, dünyaya karşı uyanık olmasını sağlar.
6.     Mizahi fıkralarla köşe yazılarını karşılaştırınız. Bu tür metinler arasındaki farklılıkla­rı açıklayınız.
Köşe yazılarında güncel olaylarla ilgili yazarın yorum ve değerlendirmeleri yer alır. Mizahi fıkralar, güldürü ve hiciv unsurlarını barındıran kısa hikâyelerdir. Gazete ile doğup gelişen fıkra türü ile mizahi fıkralar tamamen ayrı türlerdir.
7.    Güncel konulardan biri hakkında bir köşe yazısı yazınız.
SAYFA 132
8.“Su İçin Birlik” adlı metinden alınan aşağıdaki cümleleri bağlaşıklık ve bağdaşıklık bakı­mından inceleyiniz. Söz konusu cümlelerde bağlaşıklık ve bağdaşıklığın neden sağlanamadığını belirleyiniz. Anlatım bozukluklarını gidererek cümleleri aşağıda verilen alanlara yazınız.
         “İstanbul'un cazibesi var.” dediler ama asıl sebep, artık dünyanın su sorununu cid­diye alması ve acil çözüm aramak gereğini duymasıdır.
         “İstanbul'un cazibesi var.” dediler ama asıl sebep, artık dünyanın su sorununu cid­diye alması ve acil çözüm bulmakgereğini duymasıdır. (“aramak” sözcüğü yerine “bulmak” sözcüğü getirilmeli)
                       Bir BM raporuna göre 2025'te 8.5 milyarı bulacak olan dünya nüfusunun üçte ikisi “su stresi” altına girecek.
         Bir BM raporuna göre 2025'te 8.5 milyarı bulacak olan dünya nüfusunun üçte ikisi “su stresi” yaşayacak.
         Dünyanın hâlen karşılaştığı başka doğal kaynak sıkıntılarına karşılık (petrol gibi) yaratabileceği alternatifler var. (halen sözcüğü yüklemden önce getirilecek. -…halen var.)
9.İki kişilik gruplar oluşturunuz. “Su İçin Birlik” adlı metinden alınan aşağıdaki bölümde kelime grubu, cümle, paragraf içi, paragraflar arası bağlaşıklık ve bağdaşıklığın nasıl sağlandığını inceleyiniz. Yaptığınız çalışmayı sınıfta sununuz.
Paylaşım kriteri
İstanbul'daki Dünya Su Forumu’nun amacı işte bu konuda yeni fikirler, formüller üret­mek. Forum İngilizce olarak “Bridging Divides for Water” sloganını benimsedi. Bu, Türkçeye “Farklılıkların Suda Yaklaşması” şeklinde çevrildi... Cumhurbaşkanının dünkü açılış konuşma­sında belirttiği gibi su insanları ve ülkeleri “ayrıştıran değil, birleştiren” bir iş birliği alanı olmalı... Ama ne yazık ki pratikte durum öyle değil. Su ülkeler, bölgeler, bireyler arasında anlaşmazlık ve kavga konusu. Suyun hangi kriterlere göre paylaşılması gerektiği konusunda bir mutabakat sağ­lanamadıkça da bu sürtüşmeleri önlemek imkânsız.
Hâlen Ortadoğu'dan Latin Amerika'ya, Orta Asya'dan Kara Afrika'ya kadar, dünyanın bir­çok yerinde su, ciddi siyasi uyuşmazlıkların ve bazen çatışmaların esas nedenini oluşturuyor. Bazı analistler, önümüzdeki yıllarda “su savaşları” tehlikesine işaret ediyorlar.
10.         İkişer kişilik gruplar oluşturunuz. Grup arkadaşınızla “Su İçin Birlik” adlı metni yazım ve noktalama kuralları bakımından aşağıda verilen plana göre inceleyiniz. Yaptığınız çalışmayı sınıf arkadaşlarınızla paylaşınız.
         Büyük harflerin kullanıldığı yerler
         Ayrı ve bitişik yazılan birleşik kelimeler
         Nokta, virgül, iki nokta, üç nokta, kesme işareti, tırnak işareti ve düzeltme işaretinin kullanıldığı yerler
         Sayıların yazılışı
11.         “Su İçin Birlik” adlı metni akıcılık bakımından inceleyiniz. Metinde akıcılığı engelleyen unsurlar bulunup bulunmadığını açıklayınız.
12.    Üçer kişilik gruplar oluşturunuz. Yazdığınız metinleri grup arkadaşlarınızla birlikte yazım, noktalama, bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık bakımından inceleyiniz. “Su için Birlik” adlı metinle ilgili yaptığınız çalışmaları da dikkate alarak incelediğiniz metinlerde yazım, nok­talama, akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık hataları bulunup bulunmadığını belirleyiniz. Grup arkadaşınızın yaptığı hataları dikkate alarak onların eksik bulduğunuz yönleriyle ilgili bir rapor hazırlayınız. Yazdığınız köşe yazısını ve metninizle ilgili hazırlanan raporu öğretmeninizin değer­lendirmesi amacıyla öğrenci ürün dosyanızda saklayınız.
A.     Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun sözcükler yazınız.
 Fıkra türü gazete ile birlikte ortaya çıkmış bir türdür.
 Fıkralarda yazar güncel konularla ilgili görüşlerini açıklar.
 Fıkra türü köşe yazısı olarak da adlandırılır.
B.     Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
 Fıkralar eleştiri veya sohbet şeklinde yazılır.  (D )
 Fıkra yazarı, ileri sürdüğü görüşleri kanıtlamak zorundadır.    ( Y)
 Fıkralarda konular derinlemesine ele alınır.     (Y )
 Fıkralar günübirlik yazılardır.                  (D )
 Fıkra yazarı, konuyu tarafsız bir yaklaşımla ele almalıdır. (Y )
C.     Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan yanıtlayınız.
1.      Fıkra türüyle ilgili aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır?
A)    Seçilen konu okuyucuyu ilgilendirmelidir.
B)     Konu açık anlaşılır bir dille yazılmalıdır.
C)    Her gün aynı konu üzerinde durulmamalıdır.
D)    Ele alınan konu bir sonuca bağlanmamalıdır.
E)     Fıkralar yoğun anlatımlı olmalıdır.
CEVAP: E
2.      Zor dostum zor!
Hem her gün yazı yazacaksın,
Bir yandan da hükümet kurmaya çalışacaksın...
Zor dostum zor.
Lâkin erbabı için kolay!
O kadar tecrübe bir işe yaramaz olur mu?
Bunun “dünü varsa bugünü de var, hele yarın’ı...
Ne demişler?
Terazi var, tartı var.
Her bir işin vakti var!
Yukarıdaki metinde köşe yazılarının hangi yönüne değinilmemiştir?
A)    Günübirlik yazılar olduğuna
B)     Kamuoyu oluşturduğuna
C)    Deneyim gerektirdiğine
D)   Tarafsız olunması gerektiğine
E)     Kişisel görüşlerin yansıtıldığına
CEVAP: D
D.  Aşağıdaki sorulan yanıtlayınız.
1.  Gazetelerin toplum hayatındaki önemini açıklayınız.


2.  "Unutma ki ağzında bal olan arının kuyruğunda da iğnesi vardır." özdeyişindeki dü­şünceden de hareketle köşe yazarlarının toplum üzerindeki etkilerini açıklayınız.




SAYFA 134
ÖN HAZIRLIK
1.    Deneme türünde yazılmış metinler bulunuz. Okuyup beğendiğiniz metinleri sınıfı­nıza getiriniz.
2.    Deneme türünün Türk ve dünya edebiyatındaki önemli temsilcilerini araştırınız.
3.    Deneme türlerini ve denemelerin özelliklerini araştırınız.
SAYFA 135
HAZIRLANALIM

1. Okumanın faydaları nelerdir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
2. Her konuda herkes aynı şeyi mi düşünür? Niçin?
Her insan aynı konuda aynı şeyi düşünemez. İnsan­ların eğitim ve kültür düzeyleri, psikolojik özellikleri, ilgi ve ihtiyaçları, olaylara ve durumlara bakış açıla­rını belirler.
3. Çeşitli denemelerden alınan “Yazarlık bana sorarsanız bir yetenek işidir.”, “Bana sorarsa­nız kışın soba başı eğlencelerinin, tandır şenliklerinin pek iç açıcılığı yoktur.”, “Bence en büyük kötülüklerimiz en küçük yaşımızda belirmeye başlar.”, “Kanımca bunda eğitim ve öğretim yön­temlerimizin de büyük rolü olmuştu.” cümlelerindeki ortak özellik nedir?
Yazarlar, konuya kendi açılarından bakıyor, “bence, bana sorarsanız, kanımca” gibi ifadeler yazarın öznel değerlendirmeleridir. Nurullah Ataç’ın dediği gibi deneme “ben” ülkesidir.
4. Herhangi bir konuda yorum yapmak, kişisel görüşlerini ileri sürmek kişiye neler kazandırır?
Kişinin, olaylar ve durumları çözümleme yetisini geliştirmesini, düşünceler arasında ilişkiler kurabilmesini, güzel konuşma ve yazma becerisi kazanmasına ve geliştirmesini sağlar.
SAYFA 137
“Yazın Okuru Aranıyor” adlı metni ve sınıfa getirdiğiniz denemelerden birkaçını okuyu­nuz. Konuları, yazılış amaçları, dil-anlatım ve şekil özelliklerini tartışarak bu tür metinlerin or­tak özelliklerini belirlemeye çalışınız. Tespit ettiğiniz özellikleri sınıf tahtasına yazınız.
Ölçütler
Yazın Okurunu Arıyor
Evet
Hayır
Konu bireysel dilin sağladığı rahat ve duygulu bir söyleyişle dile getirilmiştir.
X

Terim ve felsefi kavramların ağırlığından uzak bir ciddiyetle konu ele alınmıştır.
X

Okuma zevki vererek okuyucuyu düşünmeye yöneltmektedir.
X

Yazar düşüncelerini kanıtlama gayreti içine girmemiştir.
X

İnsanın birey olarak zaman ve toplum karşısındaki tavrı felsefeye özgü ciddiyetle ve ilmi yazılara özgü kesinliğe yer vermeden dile getirilmiştir.
X

Yazar, konu seçiminde serbest davranmıştır.
X

Metin ufuk açıcı özellikler taşımaktadır.
X

Yazarın içtenliği, yazının gücünü arttırmaktadır.
X

Metin, okuru düşünmeye sevk etmektedir.
X

Pratik hayatın gerçekleriyle kişi ilişkisi ortaya konmuştur.
X

Kültür alanındaki değişme ve gelişmelerle insanın nasıl zenginleş­tiği ifade edilmiştir.
X






SAYFA 141
• “Yazın Okuru Aranıyor”, “Sevgi” ve ‘Topacın İpi Vardır Ama...” adlı denemeleri aşağıdaki tabloda verilen ölçütlere göre değerlendiriniz. Cevaplarınızı metin adlarının altına “evet”, “ha­yır” şeklinde yazarak belirtiniz.
Ölçütler
Yazın Oku­ru Aranıyor
Sevgi
Topacın İpi Vardır Ama...
Didaktik özellikler göstermektedir. Okuyucuyu bilgilendirme amacı taşımaktadır.
Hayır
Hayır
Hayır
Yazar konuyu kendine dönük bir bakış açısıyla ele almıştır.
Evet
Evet
Evet
Tanımlar ve tanımları açıklayıcı öğelere yer verilmiştir.
Evet
Evet
Evet
Kanıtlama, yargıda bulunma, öğretici olma gibi tutumlardan uzak, gözleme ve özeleştiriye dayalı bir "ben" anlatımı hâkimdir.
Evet
Evet
Evet
Anlatıcı içe dönük bir tavırla doğrudan kendini anlatmaktadır.
Evet
Evet
Evet
Anlatıcı genellemelere yönelerek belli bir kişiye bağlanmaksızın insani durumları anlatmaktadır.
Evet
Evet
Evet
Yazar sadece kendi iç dünyasını, paylaşıma dayalı bir tutumla okura sunmaktadır.
Evet
Evet
Evet
Ele alman konu, belli bir eğitim ve kültür düzeyine sahip oku­ra hitap etmektedir.
Hayır
Hayır
Hayır
Konu, araştırmacı bir tutumla bilimsel bir bakış açısıyla ele alın­mıştır.
Hayır
Hayır
Hayır
Yazar kendi yaşamında ya da çevresinde gözlemlediği olayla­rı anlatmıştır.
Evet
Evet
Evet
Metin biçim açısından şiir ve düz yazının özelliklerini taşımak­tadır.
Evet
Evet
Evet
Yazar, konuyu belli bir bütünlük içerisinde ele almamış, ana ko­nunun kendisinde çağrıştırdığı başka konulara geçerek daha sonra tekrar ana konuya dönmüştür.
Evet
Evet
evet
• Yaptığınız incelemelerden hareketle deneme türünün belirli bir planının olup olmadığını söyleyiniz.
Deneme türünün belirli bir planı yoktur.
SAYFA 142

4.ETKİNLİK
Deneme türleri konusunda yaptığınız araştırmalardan hareketle “Yazın Okuru Aranıyor”, “Sevgi”, ‘Topacın İpi Vardır Ama...” adlı metinlerin konularına göre klasik deneme (kişisel du­yarlılığı konu alan denemeler), eleştirel deneme, felsefi deneme, yazınsal deneme, güncel dene­me türlerinden hangisine örnek gösterilebileceğini belirtiniz.
Yazın Okuru Aranıyor --- Eleştirel deneme
Sevgi ------Klasik deneme
Topacın İpi Vardır Ama -----Yazınsal deneme
5.ETKİNLİK
İncelediğiniz metinlerden hareketle Akşit Göktürk, Nermi Uygur ve Sunay Akın'ı dili doğru ve güzel kullanmaları, kültür alanına özgü bilgi birikimine sahip olmaları, kendi doğruları dışın­daki doğrularında varlığını kabul etmeleri, düşünce ufuklarını almaları yönüyle değerlendiri­niz. İyi bir deneme yazarında bulunması gereken özelliklerin neler olması gerektiğini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.
Bu yazarlar dili güzel ve etkili kullanmışlardır. Kültürü alanına özgü bilgi birikimine sahiptirler. Kendi doğruları dışındaki doğruların varlığını kabul ederler. Düşünce ufuklarını kabul ederler.
Deneme yazarı geniş bir bilgi birikimine ve kültüre sahip olmalı, dili etkili kullanma becerisine sahip olmalı.
İncelediğiniz “Yazın Okuru Aranıyor”, “Sevgi”, ‘Topacın İpi Vardır Ama...” adlı denemele­ri, “Hakikat Neden Acıdır?” adlı söyleşiyle dil ve anlatım özellikleri, anlatıcının tavrı bakımla­rından karşılaştırınız. İnandırıcılığı ve içtenliği bakımından deneme ve söyleşi türleri arasındaki farklılıkları açıklayınız.
Bu denemelerde yazarlar içten ve akıcı bir dil kullanmışlardır. Düşüncelerini belli bir sonuca bağlama amacı taşımamışlar, kişisel kanaatlerini aktarmışlardır.
7.ETKİNLİK
“Yazın Okuru Aranıyor”, “Sevgi” ve ‘Topacın İpi Vardır Ama...” adlı denemelerden alınan aşağıdaki paragraflarda hangi anlatım türlerinin kullanıldığını belirleyiniz. İncelediğiniz metin­lerde farklı anlatım türlerinin bir arada bulunup bulunmadığını açıklayınız.
Metinler
Paragraflar
Anlatım Türü
Yazın
Okuru
Aranıyor
Zorunluluğun, bu tür yasak savma çabalarının karşıtı olarak gö­nüllü yazın okurluğu gerçekte belli bir özveriyi, sorumluluğu, sabrı, sürekliliği gerektirir. Yalnız okullarda istenen şeyleri değil, kendi is­tediğini okuyup istemediğini okumama özgürlüğü ancak gönüllü okurlarda gelişir. Bu tür bir okuma çabası hem bütün bir yaşam bo­yu hem de her yapıtın okunuşunda baştan sona değin akan sürekli, coşkulu, yoğun, çıkar gözetmez bir ilgiyi gerektirir.
AÇIKLAYICI
ANLATIM
Sevgi
İnsanın sevdiğiyle dalaşıp bozuşması; insanın sevdiğine kızıp öfkelenmesi; insanın sevdiğini kırıp üzmesi; insanın sevdiğini kü­çültüp aşağısaması sosyoloji, psikoloji, fizyoloji, kalıtım, hekimlik yönünden belli bir oranda açıklanabilir bütün bunlar. Gene de za­man zaman kendim de başvursam aklım yatmıyor bu açıklamala­rın hiçbirine.
AÇIKLAYICI
ANLATIM
Topacın İpi Vardır ama
Gaziantep çarşısında Aydın İlgaz ve Nebil Özgentürk ile ge­zerken bir çuval dolusu topaç kendine çekti beni. Yalnız kendim için değil, birlikte gezdiğim iki güzel insana da birer topaç alıp armağan ettim. Avluyu çeviren dükkânlarda baharatların satıl­dığı eski bir çarşıyı hayranlıkla incelerken “Bakın!” diye seslen­di Aydın İlgaz...
ÖYKÜLEYİCİ
ANLATIM
8.ETKİNLİK
İncelediğiniz denemelerde dilin hangi işlevde kullanıldığını belirtiniz.
İncelediğimiz denemelerde dil göndergesel işlevde kullanılmıştır.
SAYFA 143
ANLAMA VE YORUMLAMA
1. Ahmet Haşim'den günümüze kadar pek çok yazarın çeşitli konulardaki düşüncelerini de­neme türünü kullanarak ifade etmesi bu türün hangi özelliğiyle ilgilidir? Düşüncelerinizi açık­layınız.
Denemelerde duygu ve düşünceler belli bir plana uyma zorunluluğu olmadan serbest bir şekilde ifade edildiği geniş bir konu alanına sahip olduğu için birçok yazar tarafından tercih edilmiştir.
2.  (...) Deneme yazmanın, benim açımdan, biraz da gazetede köşe yazarı olmakla ilgisi var. Sait Faik’in “Ay Işığı” öyküsünü anımsıyor musunuz? “Havada Bulut” kitabındandır. Orada, bir gazeteye başvuran öykü kişisinin gazetenin başyazarınca, deyiş yerindeyse, sorguya çekilişine ilişkin bir bölüm vardır. “Ağız aramakta usta” başyazar “Nasıl bir dünya arzuluyorsunuz?” diye sorar. Uzun bir söylevi vardır öykü kişisinin ve bir yerinde şöyle der: “İçinde iyi şeyler söyleme­ye, doğru şeyler söylemeye salahiyetler kıvranan adamın, korkmadan ve yanlış tefsir edilme­den bu bir şeyleri söyleyebildiği bir dünya...” Gazete yazarlığını ben tastamam böyle anlıyorum. Ama sorun sadece “iyi şeyler, doğru şeyler” söylemek değildir. Bence gazete (köşe) yazarı edebi­yatçı ise etik olduğu kadar edebî kaygılar da taşımak konumundadır. “Budalalığın Keşfi”ndeki yazıların (Çoğu, benim... gazetesinde yayımlanmış olan köşe yazılanındır!) “deneme” türünden yazılar olması ve “deneme” türüne meylimin daha da artmış olması, bundan dolayıdır.
Basından 10 Aralık 2008 Hilmi Yavuz
Yukarıdaki paragraftan da hareketle denemelerin dil ve anlatım özelliklerin nasıl olduğunu açıklayınız.
Denemelerde içten, doğal bir anlatım vardır. Denemenin belirli bir planı yoktur. Denemelerde yazar “ben”ini öne çıkarır (ben merkezli bir yaklaşım), kendisiyle konuşuyormuş tarzda yazar. Denemelerde açık, duru, yalın, akıcı bir dil kullanılır.
3.  Deneme türünün özelliklerini net bir biçimde sıralayabilir misiniz? Düşüncelerinizi açık­layınız.
Bir önceki sorunun cevabında verilenlere ek olarak deneme türünün özelliklerine şöyle devam edebiliriz:
Deneme düşünce yazısıdır, öğretici metindir.
Anlatılanları kanıtlama amacı yoktur.
Yazar denemesini bir sonuca bağlamak zorunda değildir.
Konu sınırlandırması yoktur, her konuda yazılabilir.
Denemelerde yazar, kendine özgü duygu ve düşüncelerini okuyucuya aktarır.
Yazar kendisiyle konuşuyormuş tarzda yazar.
Dil, göndergesel ve heyecana bağlı işlevlerde kullanılır.
Denemelerde genellikle açıklayıcı anlatım ve söyleşmeye bağlı anlatım kullanılır.
SAYFA 144
4.    “Çiçekler, Mevsimler, Çiçekler, İnsanlar; Çiçekler ve Aşk Dediğimiz O Şey” adlı hikâyenin ilkbaharla ilgili sizde uyandırdığı çağrışım, duygu ve düşünceleri deneme türünde yazınız.
5.  Deneme türünün Türk ve dünya edebiyatındaki tarihsel gelişimi hakkında yaptığınız araştırmayı sununuz.
6.  İstediğiniz herhangi bir konuyla ilgili deneme türünde bir metin yazınız.
SAYFA 145
7.   “Yazın Okuru Aranıyor”, “Sevgi” ve ‘Topacın İpi Vardır Ama” adlı metinleri incelemek amacıyla sınıfınızda üç grup oluşturunuz. Grupların hangi metni inceleyeceğini belirleyiniz. Daha sonra grup arkadaşlarınızla metni yazım kuralları, bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık bakımından inceleyiniz. İncelemelerinizi tamamladıktan sonra metinde büyük harflerin nereler­de kullanıldığını, hangi tür birleşik kelimelerin bitişik hangilerinin ayrı yazıldığını, bağlaşıklık ve bağdaşıklığın nasıl sağlandığını, metinde akıcılığı bozan söyleyişlerin yer alıp almadığını, sayıların nasıl yazıldığını, yanlış yazılan kelimeler olup olmadığını grup sözcünüz aracılığıyla sınıf arkadaşlarınıza sununuz.

8.  “Yazın Okuru Aranıyor” ve “Sevgi” adlı denemelerden alınan aşağıdaki cümlelerde nok­talama işaretlerinin hangi amaçlarla kullanıldığını tabloya verilen örnekteki gibi yazınız.
Tırnak
işareti
Yazın derslerinde en alışılmış yarı yıl ödevlerinden biri
*  "Okuduğunuz romanı özetleyin."dir.
*  Hem "sevgi'ye bir konulardan bir konu gözüyle bakıla­maz ki.
*  Bir an için bugün Charles Dickms'm "Antikacı Dükkanı'nı salt televizyon izlencelerinde yer aldı diye izle­yenleri getirin gözünüzün önüne.
 Vurgulanmak istenen ifadeler, açıklamalar ve eser adları tırnak içine alınır.
Virgül
*  Kafasında, kendi bilgi birikiminde, yaşantısında bunlar­dan hangi birini nereye koyacağını bilmeden, salt görsel bir tutkuyla bakar da bakar.
*  Ne mutlu sana, seni seviyorum.
*  Evet, gönüllü yazın okuru aranıyor!
Birinci cümlede ilk iki virgül eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını ayırmada kullanılmış. bilmeden sözcüğünden sonra kullanılan virgül anlama karışıklığını önlemek için ögeyi ayırmada kullanılmış.
İkinci cümlede sıralı cümleleri ayırmak için kullanılmış.
Evet, hayır gibi kabul ve ret bildiren sözlerden sonra kullanılmış.
Noktalı
virgül
* Bir kurmaca metnin anlamı; okurun kafasında, duyar­lığında, işinde, gücünde sürer; dal budak salar, büyür, yaşamla yeniden yazılır.
Noktalı virgülün ilk kullanımı, içinde virgüller bulunan cümlede özneyi diğer ögelerden ayırmak için. Diğer noktalı virgül, içinde virgüller bulunan sıralı cümleleri ayırmada kullanılmış.
Üç nokta
*  Önemli olan benim, bir de benim sevgim, ötesi bir ilinek...
Anne sevgisi, baba sevgisi, karı-koca sevgisi, teyze sevgisi *(...) makine sevgisi, insan sevgisi, Tanrı sevgisi...
*  Ne var ki biz dünyayı tekmeliyoruz...
Sözün bitmediğini, devam ettiğini
Örneklerin devam ettiğini
Sözün devamının okuyucunun hayal gücüne bırakıldığı
Sora
işareti
*  Tükenecek şey mi sevgi?
*  Okumak da ne söz?
Soru bildiren cümlelerin sonuna konur.
Ünlem
işreti
*Aha, dünya da aynen bunun gibi dönüyor!
* "Yardım" nerde, sevenin tüm varlığını bu varlığını kendisi­ne armağan eden sevdiğine adaması nerde!
Seslenme ve ünlemlerden sonra cümle devam ediyorsa
Düzeltme
işareti
*Okuma yazma bilmeyenlerin resmî kaynaklara göre yüzde kırk bir gibi hiç de küçümsenmeyecek bir oran oluşturduğu Türkiye'de (...) okur sayısı umut kırıcı ölçüde düşüktür.
* Sayfalarına okur gözünün değmediği bir yapıt, kâğıttan, mürekkepten, kartondan başka bir şey değildir.
Resmî sözcüğünde i ünlüsünün uzun okunduğunu göstermek amacıyla ayrıca “resim” sözcüğünün ek almış hali olan “resmi” sözcüğünden ayırmak amacıyla
Kâğıt kelimesine getirilen düzeltme işareti inceltme amacıyla (“k” ünsüzü ince söylenecek) kullanılır.
9.  Yazdığınız denemeleri incelemek amacıyla ikişer kişilik gruplar oluşturunuz. Grup arka­daşınızın yazdığı ve kendi yazdığınız denemeyi yazım, noktalama, bağlaşıklık, bağdaşıklık akı­cılık bakımından inceleyiniz. “Yazın Okuru Aranıyor”, “Sevgi” ve “Topacın İpi Vardır Ama” adlı metinlerle ilgili yapılan çalışmaları da dikkate alarak yazdığınız metinlerde yazım, noktalama, akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık hataları bulunup bulunmadığını belirleyiniz. Çalışmanızı tamamladıktan sonra daha önce yazmış olduğunuz metinlerle ilgili hazırlanan raporları ince­leyiniz. Yazma çalışmalarında hangi konularda ilerleme kaydettiğinizi, hangi konularda eksik­liklerinizin olduğunu, bu eksikliklerin hangi nedenlerden kaynaklandığını ve bu eksiklikleri gidermek için neler yapabileceğinizle ilgili bir öz değerlendirme yazınız. Yazdığınız denemeyi ve hazırladığınız öz değerlendirmeyi öğretmeninizin değerlendirmesi amacıyla öğrenci ürün dosyanızda saklayınız.
SAYFA 146
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
A.   Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
• Denemelerin kendine özgü bir tekniği ve planı vardır.                                                                ( D )
• Deneme yazarı ele aldığı düşünceyi kanıtlamak zorundadır.                                                  ( Y )
•  Denemelerde genellikle sanat, kültür, felsefe, edebiyat ve siyaset gibi konular ele alınır. (D )
• Denemeler duygu ağırlıklı yazılardır. Yazar sıklıkla duygusallığa yer verir.                      ( D )
• Deneme yazarı konuyu kendi kendine tartışıyormuş gibi ele alır.                                           (D )
•  Deneme yazarı ele aldığı konuyla ilgili sorunları dile getirerek bu sorunlara çözüm bul­maya çalışır.              ( D)
B.   Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları yanıtlayınız.
1.  Deneme, kökeni 16. yüzyıla dayanan bir edebiyat türüdür. Rönesans’la birlikte özellikle Avrupa’da birey olarak insanın önem kazanması yazarları, aydınları; insanı kurmaca bir dünya­nın ve belli kalıpların içinde ele alan anlatı türlerinden farklı bir yazın arayışına yöneltmiş, böylece ilk ve tipik örneğini Motaigne (Monteyn)’in “Denemeler” adlı eserinde veren deneme türünü doğurmuştur. Buna paralel olarak yazarlar da kurmaca türlerde işleyebildikleri insani durumları samimi, dolayısıyla daha özgür biçim ve olanaklarıyla irdeleme fırsatını bulmuşlardır.
Bu parçadan aşağıdakiler den hangisi çıkarılamaz?
A)    Deneme türü ilk kez Batı edebiyatında ortaya çıkmıştır.
B)     Bu türün öncüsü Motaigne’dir.
C)    Denemeler kurmaca metinler arasında yer almaz.
D)    Denemelerin öznesi nesnel gerçeklik içinde yaşayan insandır.
E)     Denemeler okuyucu tarafından en çok sevilen yazılardır.
Cevap: E
2.  Yazar bir konuyu işlerken iyi ya da kötü yanlarını kişisel bir tavırla ele alır. Bu tür metin­leri             türüne yaklaştıran yön, denemecinin yargı vermekten kaçınmaması, kimi zaman da
konuyu araştırmacı bir tutumla hatta bilimsel bir bakış açısıyla işlemesidir. Ancak.....denemede
yazar yargı verirken çözümleyici bir tavır sergiler, katı kesin yargılar vermez.
Yukarıdaki paragrafta noktalı yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilebilir?
A) Söyleşi, öğretici                                             B) Eleştiri, eleştirel                                 C) Fıkra, öğretici
D) Makale, felsefi                                                E) Hikâye, kurmaca
Cevap: B
C.  Aşağıdaki soruları sözlü olarak yanıtlayınız.
Deneme roman, şiir, öykü, tiyatro gibi kurmaca nitelikli edebî türlerle üslubun önem ka­zandığı gezi, anı, eleştiri, mektup ve günlüğün oluşturduğu diğer türler arasında bir ara bölge oluşturması bakımından oldukça önemli bir yere sahiptir. Bir başka deyişle deneme, kurmaca özellikler taşıyabildiği gibi yazarın ve konuların gerçekliğini de içerir. Bu durum, deneme tü­ründe asli öznenin “insan” oluşundan kaynaklanır. Tabii, kurmaca türlerde de aynı durum söz konusudur ancak denemenin öznesi artık nesnel gerçeklik içinde yaşayan gerçek insandır.
1.  Yukarıdaki parçada denemelerin hangi özelliği üzerinde durulmaktadır?
Denemeler hem kurmaca hem de gerçeklik özelliğine sahiptir.
Deneme, kurmaca yönü olduğu için edebi metinlerle temasa geçer, gerçekliği yansıtması bakımından öğretici metinler içindedir Bu bakımdan deneme ara bölgede yer alan bir türdür.
2.  Deneme ve sohbet türü arasındaki farklılıkları belirtiniz.
Denemede yazar, kendisiyle konuşuyormuş gibi tavır takınır. Sohbette iseokuyucuyla konuşuyormuş tarzda bir anlatım vardır.




Sayfa 147
ÖN HAZIRLIK
1. Gazete, dergi veya internetten siyasi ve sosyal konularla ilgili makaleler bulup okuyu­nuz. Beğendiğiniz bir metni sınıfa getiriniz.
2. Makalelerin yazılış amaçlarını araştırınız.
·         Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir gerçeği ortaya koymak, bir tezi kanıtlamak veya bir düşünceyisavunmak amacıyla kaleme alınan ve temel öğesi fikir olan yazılara “makale” denir.
·         Makalede temel unsur düşünce, “fikir”dir. Yazar, herhangi bir konudaki görüşlerini, belli kanıtlar, belgeler, inandırıcı veriler kullanarak anlatmaya çalışır, böylece okuyucuyu bilgilendirmeyi amaçlar.
·         Makalenin amacı; açıklama, eleştiri, tanıtım, bilgilendirme de olabilir. Ama genellikle eleştirel tutum ön plandadır.
·         Makaleler, yazıldıktan sonra bir araya getirilerek makale kitapları şeklinde yayımlanabilir.
·         Makalede açık, anlaşılır, ciddi bir dil kullanılır. 
·         Makaleler öğretici yazılardır. Bu nedenle yazar tutarlı, tarafsız, bilimsel bir üslup kullanır.

3. Makale türünün Türk edebiyatındaki tarihî gelişimini araştırınız.
Türk Edebiyatında Makale
·         Türk edebiyatında makale türünün ilk örnekleri Tanzimat döneminde görülür. İlk makale, Şinasi tarafından çıkarılan ve ilk özel gazete kabul edilen Tercüman-ı Ahval’de (Mukaddime adıyla) (1860) yayımlanmıştır
·         Namık Kemal, Ziya Paşa, Şemseddin Sami, Muallim Naci, Beşir Fuad gibi sanatçılar bu türün gelişmesini sağlamıştır.
·         Servet-i Fünun döneminde ise bu tür yayılmış, gelişmiş, olgunlaşmıştır. 
·         Türk edebiyatında makale türünde Hüseyin Cahit, Cenap Şehabettin, Fuat Köprülü, Nurettin Topçu gibi sanatçılar eser vermiştir
4. Sınıfınıza üç farklı gazete ve dergi getiriniz.
5. Atatürk'ün eğitime verdiği önemi konu edinen makaleler bularak sınıfa getiriniz.

6. Makale türünün önemini araştırınız.
SAYFA 148
HAZIRLANALIM
1. Bilimsel yazıların toplum hayatındaki önemini açıklayınız.
Bilimsel yazılar,  bilimsel gelişmelerden haberdar olmamızı sağlayarak belli konularda toplumsal duyarlılığın oluşmasında katkıda bulunur. Bilimsel yazılar toplumun aydınlanmasını ve bilinçlenmesini sağlar.
2. Düzenli olarak gazete ve dergi okuyor musunuz? Niçin?
3. Atatürk'ün eğitim ve bilim alanlarında yaptığı çalışmalar nelerdir?
§  1924’te ilk öğretim zorunlu hale getirildi.
§  3 Mart 1924’te hilafetle birlikte Şeriye ve Evkaf Vekaleti kaldırılarak devlet yönetiminde ikiliğe son verilmiş, öğretimde de ikiliğe son verilmiştir.
§  Tevhid-i Tedrisat Kanunun kabulü
§  Maarif Teşkilatı Kanunu
§  Yeni Türk alfabesinin kabul edilmesi

Sayfa 151
1.ETKİNLİK
Dört beş kişilik gruplar oluşturunuz. Grup üyelerinizle sınıfa getirdiğiniz gazeteleri incele­yiniz. Gazetedeki metinleri yazılış amaçları, dil-anlatım ve şekil özellikleri bakımından incele­yerek haber yazıları ve fıkraları belirleyiniz. Bu metinler dışında kalan; bilim, sanat, sosyal vb. konularda yazılmış, genellikle köşe yazılarından daha uzun; okuyucuyu bilgilendirmeyi amaç­layan düşünce ağırlıklı yazıları bulunuz. Grupça belirlediğiniz bir iki metni sınıfta okuyunuz. Ayrıca sınıfa getirdiğiniz makale örneklerinden birkaçını okuyunuz. Bu metinlerden hareket­le makale türünün özelliklerinin neler olabileceğini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları tahtaya ya­zınız.

Sayfa 152
2.ETKİNLİK
“Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” adlı metnin niçin yazılmış olabileceğini tartışınız. Tartışma sonucunda ulaştığınız sonuçtan ve araştırmalarınızdan hareketle maka­lelerin yazılma amacını belirtiniz.
“Atatürk’te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” adlı metnin yazılış amacı, Atatürk’ün bilime, tekniğe ve eğitime ver­diği önemi onun bu alanlardaki çalışmalarını kanıt göste­rerek okuyucuya kabul ettirmektir.
Sayfa 156
3.ETKİNLİK
“Göçün 50. Yılında ‘Kültürel Şok'lar Üzerine Düşünmek” ve “Okuduğunu Anlamayan Ço­cuk Kitabı Sevemez” adlı makalelerin hedef kitlesinin kim veya kimler olabileceğini belirtiniz. Her makalede ele alınan konunun toplumun genelini ilgilendirmek zorunda olup olmadığını tartışınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.
Göçün 50. Yılında ‘Kültürel Şok'lar Üzerine Düşünmek adlı metnin hedef kitlesi kültür ve sosyoloji ile ilgilenen okuyucu kitlesidir.
Okuduğunu Anlamayan Ço­cuk Kitabı Sevemez adlı metnin hedef kitlesi öğretmenler, anne ve babalardır.
Her makalede ele alınan konu toplumun geniş kitlesini ilgilendirmek zorunda değildir.
4.ETKİNLİK
“Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı”, “Göçün 50. Yılında 'Kültürel Şok'lar Üzeri­ne Düşünmek”, “Okuduğunu Anlamayan Çocuk Kitabı Sevemez” adlı metinleri dikkate alarak makale yazarlarında bulunması gereken özelliklerin neler olduğunu tartışınız. Ulaştığınız so­nuçları maddeler hâlinde sınıf tahtasına yazınız.
Makale Yazarında Bulunması Gereken Özellikler:
Ele aldığı konuda uzman olmalı, konuyla ilgili iyi bir araştırma, inceleme yapmış olmalı
Dili iyi kullanmalı. Açık, anlaşılır bir dili olmalı. Kelime ve terimleri hedef kitleye uygun olarak belirlemeli.
Tarafsız olmalıdır. Öznel yargılardan kaçınmalıdır.
Düşüncelerini ortaya koyarken sağlam ve mantıklı kanıtlar sunmalıdır.
Bilimsel makalelerde yazar, halkın tüm kesimlerince anlaşılma kaygısı taşımaz. Bilimsel makaleler, o alanda uzman olan, çalışma yapan veya o alana ilgi duyan kişilerce okunur.
5.ETKİNLİK
Sınıfınıza getirdiğiniz gazetelerdeki makaleleri tespit ediniz. Makaleleri, haber yazıları ve köşe yazılardan ayıran niteliklerin neler olduğunu belirtiniz. Fıkra türü ile makale türü arasındaki farklılıkları açıklayınız.
Tablo koncak
6.ETKİNLİK
Yaptığınız araştırmadan hareketle makale türünün toplum hayatındaki önemini açıkla­yınız.
Bilimsel yazılar,  bilimsel gelişmelerden haberdar olmamızı sağlayarak belli konularda toplumsal duyarlılığın oluşmasında katkıda bulunur. Bilimsel yazılar toplumun aydınlanmasını ve bilinçlenmesini sağlar.
7.ETKİNLİK
Makale türünün Türk edebiyatındaki gelişimi konusunda yaptığınız araştırmayı sınıfı­nızda sununuz.
Sayfa 157
8.ETKİNLİK
“Yeryüzünde iki kuvvet vardır: Kılıç ve zekâ... Çok zaman kılıç, zekâ ile mağlup edilmiş­tir.”
(Eflatun)
Giriş
Kılıç kuvvetinin nitelikleri:
· Yıkıcıdır.
· Haklarımızı elde etmede yardımcıdır.
· Hâkim olma fikrini geliştirir.
· Vatan savunmasında önemli rol oynar.
Zekâ kuvvetinin nitelikleri:
· Davranışları yönetir.
· İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini ayırabilmemize yardım eder.
· Hayatımıza yön verir.
· Zor durumlardan kurtulmamızı sağlar.
· Evreni ve dünyayı kavramamızdaki en önemli etkendir.
Gelişme
Zekâ ile kılıcın karşılaştırılması
· Zekâ kılıcın iyi ve yararlı işler başarmasını sağlar.
· Yıkıcı kuvveti temsil eden kılıca karşı, zekânın yapıcı gücü çoğu zaman üstün gelir [(Tarih­ten alınan öreklerle (Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alışı, Çanakkale Zaferinin kazanıl­masında zekânın özellikleri vb.) zekânın üstünlüğünün örneklendirilmesi].
Sonuç
Zekânın kılıcı yenmesi
· Akıl kaba güce karşı daima üstündür.
• Sınıfınızda üç grup oluşturunuz. “Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” “Göçün 50. Yılında ‘Kültürel Şok'lar Üzerine Düşünmek”, “Okuduğunu Anlamayan Çocuk Kitabı Se­vemez” adlı metinleri gruplar arasında paylaştırınız. Grup üyelerinizle yukarıdaki örnek metin planını inceleyiniz. Daha sonra incelediğiniz metni meydana getiren düşünceleri dikkate ala­rak makaleyi parçalara ayırıp planını çıkarınız. Makalenin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini belirleyiniz. Dalı a sonra makalenin ana düşüncesini ve yardımcı düşünceleri bulunuz. Yardım­cı düşüncelerin ana düşünce etrafında nasıl bir araya getirildiğini belirleyiniz. Grup çalışmanı­zı sınıfa sununuz.
Sayfa 158
9.ETKİNLİK
“Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı”, “Göçün 50. Yılında Kültürel Şok'lar Üzerine Düşünmek” adlı makaleleri, incelediğiniz “Yazın Okuru Aranıyor”, “Sevgi” ve “Topacın İpi Var­dır Ama...” adlı denemelerle düşüncelerin kanıtlanmaya çalışılması ve konunun kesin bir sonuca bağlanması yönlerinden karşılaştırınız. Yaptığınız karşılaştırmadan yola çıkarak makale ve de­neme türleri arasındaki farklılıkları belirtiniz.
Makalelerde düşünceleri kanıtlama zorunluluğu vardır.  Örnek makalelerde öne sürülen tezlerin kanıtlama yoluna gidildiğini görüyoruz. Denemede ise düşünceleri kanıtlama zorunluluğu yoktur.
10.ETKİNLİK
“Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” ve “Göçün 50. Yılında 'Kültürel Şok'lar Üze­rine Düşünmek” adlı makalelerden alınan aşağıdaki paragraflarda hangi anlatım türlerinin kul­lanıldığını tespit ediniz. Bu anlatım türlerinin özelliklerini belirtiniz. Metinde kullanılan diğer anlatım türlerini de bularak bu anlatım türlerinin birbirleriyle ilişkisini açıklayınız.
Metinler
Paragraflar
Anlatım Türü
Atatürk'te Eği­tim, Bilim ve Teknik Anlayışı
Bilim ve tekniğin önemli etkisini, iktisadi sistemlerin yapı­larında da bulabiliriz. Uygulama alanında her iki sistemin ortak noktalarını belirlemek mümkünse de teorik planda iki büyük sis­temin ortak nokta olarak bağdaştırılmasma, yalnız bir istisna dı­şında, olanak yoktur. İleri bir teknik ve makineleşmeyi kullanmak, her iki sistemin benimsediği ve teorik planda kendini gösteren tek ortak noktadır.
Açıklayıcı anlatım
Göçün 50. Yı­lında 'Kültürel Şok'lar Üzerine Düşünmek
İnsanımızın değerlerini koruyup itibar görerek yaşadığı yaban­cı ortama uyum sağlaması, insan onuru ve gururu için vazgeçilmez bir durumdur. Kendi sosyokültürel değerlerini kaybetmeden, diğer kültürü de öğrenerek, ona değer vererek yük olma yerine ona katkı sağlayarak gerçekleştirilecek olan entegrasyon hem o ülke insanını rahatlatacak hem de orada yaşamayı kolaylaştıracaktır. Her insana düşen, farklı kültürlere saygı duymak ve o kültür mensuplarıyla empati yapmak, onları anlamaya çalışmaktır.
Açıklayıcı anlatım
11.ETKİNLİK
“Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” adlı makalede dil hangi işleviyle kullanılmıştır? Makalelerde dilin bu işlevde kullanılma nedenini açıklayınız.
Açıklama, bilgi verme amaçlandığından dil göndergesel işlevde kullanılmıştır.
ANLAMA VE YORUMLAMA
1. “Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” adlı makalede ileri sürülen görüşler ne­lerdir? Yazar bu görüşlerini kanıtlamak için hangi yollara başvurmuştur?
Makalede Atatürk'ün aydın, ilerici bir lider olduğu belirtilmiş, bi­lime ve eğitime önem verdiği dile getirilmiştir. Yazar, bu görüşü kanıtlamak için Atatürk’ün bu konular­da yaptığı çalışmaları örnek göstermiş, söylediği sözleri aktarmıştır.
2. Atatürk'ün eğitime verdiği önem yanında asıl dikkati çeken özellik, eğitimin iktisadi kalkınmaya olan olumlu ve vazgeçilmez etkisini ısrarla belirtmesidir. Altyapı ve eğitimin ik­tisadi kalkınmadaki temel rolleri için halkın da özlem ve isteğini katarak şöyle der: “Halk ve köylüler, beni her yerde şu iki sözle uyardılar: Yol ve okul.”
• “Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” adlı makaleden alınan yukarıdaki parag­rafta düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulduğunu belirtiniz.
Alıntı yaparak düşünceyi kanıtlama yoluna gitmiş. Tanık göstermeye başvurulmuş.
SAYFA 159
3. “Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” adlı makale kaç bölümden oluşmaktadır? Bu bölümlerde Atatürk'ün hangi özellikleri anlatılmaktadır?
Makalenin 3 bölümden oluştuğunu görüyoruz.
1.bölüm:Atatürk’ün eğitim hakkındaki düşünceleri ve eğitim anlayışı
2.bölüm: Atatürk’ün bilim ve teknikle ilgili düşünceleri
3.bölüm: Atatürk’ün gerçekliğe verdiği önem, eğitim ve bilim alanındaki çalışmaları
4. Atatürk'ün hedeflediği çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak için neler yapılması ge­rektiğiyle ilgili düşüncelerinizi açıklayınız.
Çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak için yapılması gerekenler:
Başta eğitim geliyor. Eğitime önem verilmeli
Bilim ve tekniğe önem vermek ve bu alanda çalışmalar yapmak.
Demokrasi ve insan hakları
Vatana, millete yararlı bir fert olmak
Taklitçi olmamak, üretici, yaratıcı olmak
(Benim aklıma gelenler bunlar sevgili arkadaşlar, sizler de kendi düşüncelerinizi ekleyebilirsiniz.)
  
5. “Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” adlı makalede konunun nasıl sınırlandırıl­dığını belirtiniz.
Bu makalede makalenin adından da anlaşıldığı gibi Atatürk’ün eğitim, bilim ve teknikle ilgili çalışmaları, görüşleri anlatılmıştır. Atatürk’ün daha birçok alanda (siyasi, ekonomik vb) çalışmaları, düşünceleri vardır. Bu makalede yalnız bu yönlerine değinilerek konu sınırlandırılmıştır.
6. Ders kitabınızda yer alan makalelerden birini seçerek metinde düşünceyi geliştirme yol­larından hangilerine başvurulduğunu belirleyiniz. Yaptığınız çalışmayı arkadaşlarınıza sunu­nuz.
Bu makalelerde açıklayıcı, kanıtlayıcı anlatım biçimleri kullanılmış; tanımlama, karşılaştırma, örneklendirme, tanık gösterme gibi düşünceyi geliştirme yollarına başvurulmuştur.
7. Sınıfa getirdiğiniz makalelerin konusunu belirleyiniz. Belirlediğiniz konuları sınıf tahta­sına liste hâlinde yazınız. Yaptığınız çalışmadan hareketle makalelerin daha çok hangi konular­da yazıldığını belirtiniz.
8. Bir makale yazmadan önce yapılması gereken hazırlıkların neler olduğunu tartışınız. Ulaştığınız sonuçları maddeler hâlinde sınıf tali tasına yazınız.
Makale yazmadan önce araştırma yapılmalı, çeşitli kaynaklar incelenmeli
Elde edilen bilgiler sıraya konarak bir plan dahilinde  nesnel bir anlayışla aktarılmalı
9. “Atatürk'ün hedeflediği eğitim düzeyi” konusunda bir makale yazınız. Makalenizi ya­zarken aşağıdaki aşamaları takip ediniz. Makalenizi öğretmeninizin belirlediği tarihe kadar ta­mamlayarak sununuz.
• Konuyla ilgili bilgi ve belgeleri toplayınız.
• Makalenin konusunu sınırlayınız.
• Metni yazma amacınızı, ana düşünce ve yan düşünceleri belirleyiniz.
• Makalede ele alacağınız konuyla ilgili bir plan oluşturunuz.
• Yapmış olduğunuz plan doğrultusunda görüş ve düşüncelerinizi yazınız.
• Paragrafta düşünceyi geliştirme yollarına (tanımlama, örneklendirme, karşılaştırma, tanık gösterme, istatistiki verilerden yararlanma) başvurarak görüş ve düşüncelerinizin doğ­ruluğunu kanıtlamaya çalışınız.
• Akıcı bir anlatım kullanmaya özen gösteriniz.
• Metne uygun bir başlık bulunuz.
• Yazdıklarınızı yazım ve noktalama yönünden inceleyerek hatalarınız varsa düzeltiniz.
• Metni öğretmeninizin belirlediği tarihte sınıfa sununuz.
Bu çalışmayı kendiniz yapınız.
10. “Göçün 50. Yılında ‘Küresel Şok'lar Üzerine Düşünmek” adlı metinden alman aşağı­daki bölümde yay ayracın kullanıldığı yerlere hangi noktalama işaretlerinin getirilebileceği­ni belirleyiniz. Ayrıca yazım yanlışı bulunan kelimelerin altını çiziniz. Bu kelimelerin nasıl yazılması gerektiğini söyleyiniz. Çalışmanızı tamamladıktan sonra 153. sayfada yer alan bu bölümle yaptığınız çalışmayı karşılaştırınız.
Kültürel Şokun Seyri
Hareketli bir hayat yaşayan insanoğlu(,) sık seyahatler yapmakta ve değişik amaç ve süre­lerle farklı coğrafyalara misafir olmaktadır( .) Bu hareketleri sadece ülkeler arasında düşünmek
SAYFA 160
yerine aynı ülkede şehirden şehre yahut da aynı şehirde semtten semte hatta mahalleden mahalleye olan yer değiştirmelerde kültürel şok yaşanabilmektedir(.) Bunu tespit etmek müm­kündür. Araştırmalar bu konaklamalardaki sürecin dört aşamada geliştiğini ortaya koymaktadır(.) İlk karşılaşmanın verdiği fırsatlar(,) yeni simalar ve farklı davranışlar insanlarda yepyeni heyecanlara vesile olur (.) Merak(,) keşfetme(,) yeni bir tecrübe kazanma(,) meşguliyet (,) farklı görme veya görünme duygusu(,) yöre yabancısı kişide neşeli ruh haletine vesile olur(.) Çok çabuk geçecek olan bu dönem(,) yaşanan ilk hayal kırıklığı(,) zorlanma (,) çaresizlik ile son bulacaktır(.)
Yaşanan ilk mutsuzluk( ,) kalınan mekânın cazibesini yitirmesine(, ) heyecanın bitmesine(, ) neşenin kaybolmasına yol açarken kısa bir süre sonra yerini endişeye bırakır( .) Bu duygu(, ) kişide asap bozukluğuna ve yaptığı işten(, ) gezdiği yerden(, ) aldığı gıdadan(, ) karşılaştığı manzaradan tedirgin olmasına sebep olur(.) Vücut dili işaretleri(,) deyimler(,) konuşma tonu(,) dil nüansları gibi iletişim zorluklarına(,) adaptasyonun yol açtığı uykusuzluk(, ) günışığı farkı( ,) uyuşukluk(, ) insanların önünde ciddi engel haline gelebilir( ;) onları ümitsizliğe atabilir( .) Bu süreçte kişiler yaşama durumunda oldukları yeri yavaş yavaş idrak etmeye(,) çevreye alışmaya(,) duygusallıktan tedrici bir şekilde kurtularak gerçekleri(, ) yaşadıkları çevreyi anlamaya başlarlar(.) 
11. “Atatürk’te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” adlı makaleyi yazım, noktalama, akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık bakımından incelemek amacıyla sınıfınızda üç grup oluşturunuz. Makalede Romen rakamlarıyla ayrılan I. bölümü birinci grup, II. bölümü ikici grup ve III. bölü­mü 3. grubun incelemesi amacıyla görev dağılımı yapınız. Görev dağılımı yapıldıktan sonra grup arkadaşlarınızla metinde inceleyeceğiniz bölümü yazım, noktalama, akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık bakımlarından inceleyiniz. Yaptığınız çalışmayı aşağıda verilen sıralamaya göre sınıf arkadaşlarınıza sununuz.
• Metinde kullanılan noktalama işaretleri ve bu noktalama işaretlerinin kullanıldığı yerler
• Metinde kullanılan özel isimler ve bu tür isimlerin yazılışıyla ilgili kurallar
• Metinde kullanılan birleşik kelimeler ve bu tür birleşik kelimelerin yazılışıyla ilgili kurallar
• Metinde yer alan sayılar, tarihler, bağlaçlar, edatlar ve bunların yazılışıyla ilgili kurallar
• Metinde cümlelerde bağlaşıklık ve bağdaşıklığın sağlanıp sağlanamadığı
• Metinde akıcılığı bozan unsurları yer alıp almadığı
12. Sınıfınızda üçer kişilik gruplar oluşturunuz. Yazdığınız makaleleri grup arkadaşları­nızla birlikte yazım, noktalama, bağlaşıklık, bağdaşıklık ve akıcılık bakımından inceleyiniz. Bu metinleri “Atatürk'te Eğitim, Bilim ve Teknik Anlayışı” adlı makale ile karşılaştırınız. Yazdığınız metinlerde yazım, noktalama, akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık hataları bulunup bulunmadığını belirleyiniz. Bir önceki konuda yaptığınız öz değerlendirmeyi de inceleyerek eksikliklerinizi giderip gidermediğinizle ilgili bir öz değerlendirme daha yazınız. Yaptığınız öz değerlendirmeyi ve yazdığınız makaleyi öğretmeninizin değerlendirmesi amacıyla öğrenci ürün dosyanızda saklayınız.
SAYFA 161
7. Aşağıdaki cümlelerde yargı doğru ise yay ayraç içerisine "D", yanlış ise "Y" yazınız.
• Türk edebiyatındaki ilk makale Tanzimat Edebiyatı Döneminde yazılmıştır.      ( D)
• Makalelerde elde edilen bilgiler üzerine yorumlar yapılır, özel görüşler geliştirilir.          (Y )
• Makale yazarı bilimsel terimler kullanmaktan kaçınmalıdır.          (Y )
• Makalelerde ağırlıklı olarak öznel anlatım kullanılır.         (Y)
• Makalelerde sadece sorunlar dile getirilmeli, çözüm üretilmemelidir.       (Y )
8. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan yanıtlayınız. 
1. Aşağıdakilerden hangisi gazete makalelerinde bulunması gereken özelliklerdendeğildir?
A) Güncellik
B) Bilimsellik
C) Nesnellik
D) İlginçlik
E) Açıklık
Cevap: B
2. Aşağıdakilerden hangisi fıkra ve makale türünün ortak özelliklerinden değildir?
A) Gazete ve dergilerde yayımlanması
B) Genellikle güncel konularda yazılması
C) Görüşlerin kanıtlanmaya çalışılması
D) Düşünce ağırlıklı yazılar olması
E) Öğretici metinler olması
Cevap: C
3. Aşağıdakilerden hangisi deneme ile makale türü arasındaki temel farklardandır?
A) Dilin göndergesel işlevde kullanılması
B) Samimi bir üslup kullanılması
C) Fikir ağırlıklı yazılar olması
D) Akıcı bir anlatımla oluşturulması
E) Bilgilendirici, öğretici olması
Cevap: B
9. Aşağıdaki sorulan sözlü olarak yanıtlayınız.
1. Deneme, fıkra ve makale türlerini birbirinden ayıran özellikleri açıklayınız.
MAKALE-FIKRA

BENZER ÖZELLİKLER

FARKLI ÖZELLİKLER
§  Her ikisi de gazete çevresinde oluşan yazı türüdür.
§  Her ikisi de fikir yazısıdır.
§  Her ikisi de gazete ve dergilerde yayınlanır.
§  Her ikisinde de konu zenginliği vardır.
§  Özellikle gazete makalelerinin toplumu yakından ilgilendiren güncel konuları ele alması ve fıkranın da güncel konular üzerinde yoğunlaşması iki ortak noktalarındandır.
§  Her iki tür de aynı plana göre yazılır.
§  Makale yazarı ele aldığı fikirleri bilimsel bir yaklaşımla incelerken  fıkra yazarı  yazarı kişisel görüşle ele alıp inceler.
§  Makalelerde yazılanları ispatlama kaygısı vardır; ancak fıkralarda yazılanları ispatlama kaygısı yoktur.

§  Makalelerde ciddi, yapmacıksız, bilimsel bir anlatım vardır. Fıkralarda açık, sade ve anlaşılır bir dil kullanılır.
§  Fıkralar günübirlik yazı türüdür.Makalede ise böyle bir durum yoktur.
§  Makalede yazar doğruyu ; fıkrada ise yazar kendi doğrusunu anlatır.
§  Makale fıkraya göre daha uzun bir yazı türüdür.
§  Makale yazmak belli bir uzmanlık ister.
MAKALE-DENEME

BENZER ÖZELLİKLER
FARKLI ÖZELLİKLER
§  Her ikisi de fikir yazısıdır.
§  Her ikisi de gazete ve dergilerde yayınlanır.
§ 
§  Her iki tür de aynı plana göre yazılır.

§  Makalede ortaya atılan düşünce iddia ya da görüş, kanıtlara dayanır. Denemede ise konu  kişisel düşünceler, yorum ve bakış açısıyla desteklenir.

§  Makalede düşünce kesin bir sonuca bağlanır. Denemede ise böyle bir zorunluluk yoktur.
§  Makalenin üslup ve anlatımı ciddi, kurallı ve ağırbaşlıdır. Denemenin üslubu yazarına göre değişir.

§  Makalede söz oyunlarına yer verilmez, açık ve anlaşılır bir anlatımı vardır. Deneme yazarı ise konusuna uygun olarak söz sanatlarına ve anlam oyunlarına yer verebilir. Denemede dilin doğru ve güzel kullanımı çok önemlidir.


Makale yazarında bulunması gereken özellikler nelerdir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Makale Yazarında Bulunması Gereken Özellikler:
Ele aldığı konuda uzman olmalı, konuyla ilgili iyi bir araştırma, inceleme yapmış olmalı
Dili iyi kullanmalı. Açık, anlaşılır bir dili olmalı. Kelime ve terimleri hedef kitleye uygun olarak belirlemeli.
Tarafsız olmalıdır. Öznel yargılardan kaçınmalıdır.
Düşüncelerini ortaya koyarken sağlam ve mantıklı kanıtlar sunmalıdır.





TÜM KİTAP CEVAPLARI İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ !



Ödevlere katkılarından dolayı edebiyatfatihi sitesine çok teşekkür ederiz....

 
 
OrtayiPisletenV1 - Copyrgiht 2013 - Tüm haklarımı annem kaldırdı - Tema Yapımcısı: TanerC.