Galatasaray takımında Fenerbahçe derbisinden sonra sanki sisteminde değişiklikler oldu Rijkaard her ne kadar değişiklik yok desede.Fenerbahçe maçına kadar Galatasaray hep hucumu düşünen hep golü düşünen bir takımdı.Hatta Servet bile gol atmak için forvete kadar giderdi.Defansta ya bir yada iki adam kalırdı topluca atağa kalkmak hem takımı yoruyordu hemde defansta boşluklara sebep oluyordu.Oyuncu forvetten defansa kadar koşmak zorunda kalınca da bu çabuk yorulmalarına sebep oluyordu.Bu da Galatasaray'ın gol yemesine neden oluyordu.Derbiye kadar ki maçlara baktığımız zaman hem gol atan hemde gol yiyerek galip gelen bir takım.Bu taktikte ilk golü yediğimiz zaman maçı bir daha almak zor oluyordu.
Derbiden sonraki maçlara bakalım.Sivas ve Dinamo Bükreş maçlarına baktığımızda Galatasaray eskisi kadar hucuma kalkmıyor.Daha çok kontrollü ve paslı oynadıkları açıkça görülmekte.Paslı oynayarak hem biz daha az yoruluyoruz hemde rakibi daha çok yoruyoruz.Bu durumda rakibin oyundan kopmasına sebep olmakta.Oyun zevki açısından bu taktik pek zevk vermese de ben bu oyun stilini çok beğendim ve daha önceden de hep Galatasaray'ın oynaması gereken oyun stili Barcelona ve Manchester United gibi paslı az golle galip gelmesini de bilen bir şekilde oynamasını istiyordum ve Rijkaard sonunda güzel bir sistem otutturdu.
Sistemin ilginç yanlarından biri de maçı izlerken çok sıkıcı gibi gözüksede hiç beklenmedik bir anda gelen goller birden trübünleri ayağa kaldırabiliyor.Bu oyun taktiği Diyarbakırspor maçında o zorlu atmosferde çok işe yarayacak gibi düşünüyorum ve Galatasaray o maçı 1-0 , 2-0 gibi bir skorla alır düşüncesindeyim.
Dinamo Bükreş maçını izledim ve ilk olarak Sivasspor maçında oynadığımız bu taktik bence Dinamo Bükreş karşısında da başarı ile uygulandı.Kewell Sivasspor maçındaki güzel golünden sonra bu maçta da bir ustaya yakışır bir gol atan oz büyücüsü Kewell güzel gollerine bir yenisini daha ekledi.Topu çok klas bir şekilde önüne alan Kewell topu kontrol ettikten sonra sağ ayağı ile topu tam sol köşeye çok güzel bıraktı.
Nonda ise Avrupadaki 14. maçında da 14. golünü atarak maç başına 1 gol ortalaması ile bu sezon UEFA Avrupa Ligi'nde en iyi 5 forvet arasına girmeyi de başardı.Sabri kendini geliştirmiş olmalı ki çok güzel bir orta yapıyor Nonda'da kafaya o kadar güzel kalkıp vuruyor ki o golde bir anda aklıma Hakan Şükür geldi.
Dinamo Bükreş maçının üçüncü golü ise Mehmet Topal'dan geldi.Mehmet Topal oynadığı maçlarda genelde kaleyi yoklamakta ve yüreğimizi ağzımıza getirecek güzel şutlar yapsada gol olmuyordu ama o güzel şutları görünce içimden diyordum ki bu güzel şutlardan bir tanesi mutlaka bir takıma denk gelecek ve güzel bir gol atacak Mehmet Topal ve bu şanslı takımda Dinamo Bükreş'miş.
0 yorum: