Hastalığın her türlüsü berbattır arkadaşım. Bunu birkez daha anladım. Lise 4'ün ilk döneminde uzağı artık hafif bulanık gördüğümü farkettim. Göz doktoruna gittiğim zaman, anında gözlüğü dayadı. İçimden küfür ede ede gözlüğü de satın aldım ama gel gör ki hiç takasım yok.
Lise 4'ün başlarıydı. Sınıftaki arkadaşlar 3 sene boyunca seni gözlük takmayan biri olarak tanıyorlar. Birden sınıfa gözlüklü bir halde girince, onların düşüncesinden çok kendini bir garip hissedersin zaten. Hele ki sevdiğin kızla aynı sınıftaysan.. "Ulan acaba nasıl duruyor. Beğenmiş midir bu halimi. Lan doktor ben senin... biiipp..." vs. gibisinden bir sürü düşünce geçer aklından. Neyseki bu tür şeyleri çok çabuk atlattım ama yinede gözlük takmak hoşuma gitmiyordu. Sınıftaki çoğu kişiden çok yakıştığını duydum. Hatta kızın biri gözlükle karizmatik olduğumu bile söyledi ama yinede sevmiyordum.
Başkalarının ne dediği benim için kesinlikle değildi. Yakışıyor yada yakışmıyor. Tek bildiğim şey bu gözlüklerin bende fazlalık gibi durması. Gözlüklü olmak hoşuma gitmiyor. Hiç hoş durmuyor işte daha nasıl anlatayım ki. Neyseki göz numaram çok yüksek değil. O yüzden gerekmedikçe takmıyorum.
Benim için miyop olmanın tek avantajı tanımadığım kişilerin olduğu kalabalık ortamlar olmuştur hep. Hani kalabalık bir ortama girince ne yöne baksanız insanlarla göz göze geldiğinizi farkedersiniz ve herkes bakıyor hissinden dolayı bir heycan basar ya.. İşte o bende olmuyor. Etrafı net olarak göremediğinden kimseyle göz göze gelme durumu olmuyor. Belki de göz göze geliyorumdur ama ben görmüyorum işte. :)
Peki o kalabalık ortam tanıdıklarla doluysa.. İşte o zaman eziyet gibi bişeydir. Arkadaşın yanına gelir, "Lan olm Ali görmüyor musun lan? İnsan bi selam atar." Herkese de tek tek açıklama yapmak istemiyorum. Kusura bakma yav dikkat etmemişim ayağına yatıyorum. Birde bu durum daha çok yolda yürürken oluyor.
Belli bir mesafeye kadar yanımdan geçenleri görebiliyorum ama işte o dediğim belli mesafaden sonrası insaları görsem bile yüz ifadelerinden tanıdık olup olmadıklarını anlayamıyorum. Aynen şu üstteki fotoğrafa benzer şekilde bir bulanıkla görüyorum insanları. Bazen kafa yapısından kim olduğunu tahmin edebiliyorum ama çoğu zaman "ulan ya bu oysa. Şimdi adama ayıp olmasın. Selam atayım." derken aslında selam attığım kişinin hiç tanımadık biri olduğunu yanına yaklaşınca farkedince, adamın mal mal baktığını görüyorum sadece. :D Gülmeyin lan. Berbat bir durum. Selam atmazsın tanıdık olur. Selam atarsın yabancı çıkar. Öyle bir durum işte. :D
Bu selamlaşma muhabbetinde benim yanlışlıkla attığım selamı alanlar da var. Bir defasında yolda kuzenlerle beraber yürüyorduk. Yanımda kardeşim de vardı. Karşıdan kısa boylu 35-40 yaşlarında bir bayanın geldiğini gördüm. Benden yaşça büyük olan dayımın kızı olduğunu düşündüm. Boy olarak özellikle çok benzettim. İyi akşamlar dedim. Kadın da hiç istifini bozmadan iyi akşamlar dedi. Sanki beni tanıyor gibi. Sanırımı o da miyoptu. :) Ondan sonra kadının aslında bizim tanıdık olmadığın farkettim. Kardeşim de neden o kadına selam attın dedi. Yav onu Dilek abla zannettim dedim. Ondan sonra göt olma durumuma herkesin gülmesi..
Yani gördüğünüz gibi biz miyoplar gözlüksüzken çoğu zaman komik duruma düşebiliyorlar. Lens falan tak demeyin. Ona da karşıyım bu sebeple gözlüğe mecburum artık. 1,5 yıldır beraberiz gözlüklerimle. Her ne kadar doğru düzgün takmasam da her zaman cebimdedir. Nerede ihtiyaç duyacağım belli olmuyor çünkü. :)
0 yorum: