Şuaradaki yazımda da belirttiğim gibi diş tellerimi artık çıkarmıştım. Tam rahatladım falan derken meğerse tedavi daha bitmemiş. Yaklaşık bir ay sonra, gittiğim doktorun sekreteri ev telefonunu aradı. Şans eseri telefonu ben açtım.
+Ali, merhaba. Ben diş doktoru K... A... 'dan arıyorum. Yarın musaitsen gelebilir misin?
-Gelebilirim. Saat kaçta geliyim tam olarak?
+ Saat 14.30'da uygun musunuz?
-Evet.
+Tamam. Yarın 14.30'a yazdım rendavunuzu iyi günler..
Dişçideyim..
Dişçi demek de çok saçma geliyor lan. Ne o öyle. Diş satan biri gibi sanki. :D Neyse gittikten sonra her zaman ki gibi tam saatinde almadılar beni ve yine her zaman olduğu gibi bekleme salonundaki insanlarla salak salak bakışmalar. Günlük gazetelerin dikkatimi çekmediği bir gündeyim. Uykum vardı o gün çünkü bir önceki gün geç yatmıştım.Yaklaşık olarak bir saat bekleme salonunda bekledikten sonra doktorun yanına geçtim.
İlk başlarda, doktorun korumalık aparat vereceğini düşünüyordum. Çünkü; diş tellerimi çıkardığım son gün bir kalıp ile dişlerin ölçüsünü almışlardı. Ayrıca benden önce diş teli tedavisi gören arkadaşıma, diş teli tedavisinden sonra korumalık vermişlerdi. Benim için de diş teli tedavisinden sonra, korumalık takma aşamasına geçileceğini düşündüm. (Arkadaşım doktoru ile benim doktorum farklı kişilerdi.) Doktor geldiği zaman elinde şu aşağıda görmüş olduğunuz damaklık denen şeyler vardı. Diğer ve asıl adı "Aktivatör"müş :
Sol taraftaki üst dişlere takılıyor; sağ taraftaki ise alt dişlere takılıyor. |
Bunları görünce çok şaşırdım. Birazda tırstım onlar ne lan dedim. Doktor ağzıma yerleştirir yerleştirmez tık diye bir sesle tam da yerine oturdu. Ben bunu sürekli takamam diye içimden kendi kendime konuşuyordum. Zaten bunlarla konuşmak çok zor. Doktora "bir daha ne zaman kotrole gelmem gerekiyor" diyemedim. Dedim aslında ama kelimeleri çıkartamadım ama doktor bu zeki adam hemen anladı ve "3 ay sonra gel, kontrol edelim" dedi.
Eve doğru giderken ağzımda damaklıklar olduğu için "Lan İnşallah bir tanıdıkla karşılaşmam da konuşmak zorunda kalmam" diyordum içimden. Neyseki eve kadar otobüs durağındaki kadının "6 numara geçti mi?" sorusundan başka konuşmam gereken bir durum olmadı. :)
Bu damaklıklar öyle bişey ki afedersiniz ama tükürük makinası zannedersiniz. Bunu takınca, ağız anormal şekilde tükürük üretmeye başlıyor ve bunlarla yutkunmak da bayağı zor. "Lan bunları takan türüküğüyle boğulur dedim" kendi kendime. Biliyorum, okurken bile mideniz bulandı ve kusacak gibi oldunuz ben de yazarken zorlanıyorum.
Zamanla bunları takmaya alıştım. Tükürük konusunda bir sorun olmuyor ama konuşmak son derece zor. Konuşurken tükürük sıçramadan konuşmak (böğğkk iğrenç bişey lan) da büyük çaba sarfettiriyor. Neyseki takılıp çıkarılabiliyor ve gündüzleri takmam gerekmiyor. :)
Damaklıklar Ne Zaman Takılıyor?
Gece yatmadan önce takılması gerekiyormuş, bir de öylen 2 saat takmak gerekiyormuş. Ben öyle vakti kesinlikle takmıyorum tabi. Gece yatmadan önce takar, sabah çıkarırım.
Bu yazımı ve bundan önceki yazım, diş teli tedavisi görecek olan arkadaşlara bir ön bilgi olması sebebiyle yazdım. Umarım birilerinin işine yarar. Özellikle de yaşadıklarımı anlatmaya çalıştım ki konuyu kavraması kolay olsun. Okuyucu o anı hissedebilmelii.. :D Çünkü sırf soyut örneklerle konu sıkıcı bir hal alabilirdi. Benim takacağım zamanlarda bana hiç anlatan olmamıştı. Hadi gene iyisiniz. :D Tedavi sonuçlanana kadar deneyimlerimi aktarmayı düşünüyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
0 yorum: